1- Kışın hangi alerjiler görülür ?
Kış alerjilerinin çoğunluğu ev, okul gibi iç ortamlardadır. İnsanlar kışın özellikle yeterli havalandırma yapılmayan iç ortamlarda daha fazla zaman geçirdikleri için kış alerjilerine bağlı yakınmalar daha sık görülür. Kış alerjilerinin en sık nedenleri ev tozları, ev tozu akarları, rutubet, evcil hayvan tüyü ve böceklerdir.
2-Kış alerjileri hayatı nasıl zorlaştırır?
Soğuk hava ve nem ile özellikle ev içi atmosferinde solunan havadaki artan küf, ev tozu akarı gibi alerjen iç ortam ısısını ve neminin artmasını çok sever ve hızla çoğalırlar, bu bağlı olarak hem cilt hem de solunum yolu alerjileri gelişebilir. Kış aylarında atmosferin hava ısısının ciddi azalması ile soğuk havaya temas sonrası ciltte halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker şeklinde cilt alerjisi olabilir. Ayrıca astım ve alerjik nezlesi olan hastaların soğuk havanın solunum yolunu olumsuz etkileyip hasar oluşturması sonrası yakınmaları artabilir.
Okulların açılması ile birlikte artan viral enfeksiyonlar alerjik hastalığı (astım, alerjik nezle) olan çocuklar için büyük risktir. Kış aylarında tüm dünyada bu viral enfeksiyonlar çok sık görülmektedir. Bulaşıcı özelliği fazla olan bu enfeksiyonlar, alerjik hastalıkların semptomlarını artırabilir. Enfeksiyonlar dışında, ev içi alerjenler, artan hava kirliliği solunum yolu mukozasını bozarak alerji semptomlarını ve astım ataklarını tetikleyebilir.
3- Kimler risk altında?
Daha önceden bilinen astım, alerjik rinit, egzama, kronik ürtiker (kurdeşen) gibi hastalıkları olan bireyler daha fazla risk altındadır. Ayrıca yaşadığı dış ortam ısısı ortalama hava sıcaklığının çok altında olan ve iç ortam neminin çok fazla arttığı bölgelerde yaşayan bireyler daha fazla risk altındadır.
Yaşanılan bölgede artmış endüstriyel alt yapıya bağlı oluşabilecek hava kirliliğinin artışı da yine bu bölgelerde yaşayanlar için ayrı bir risk faktörüdür.
Kış aylarında nemin artması sonrası artan ev tozu akarları her çeşit kumaş türünde yaşayabilmektedir. Sıklıkla yün yastık, yorgan ve yatakta, kalın kumaşlı perdeler gibi alanlarda yüksek oranda bulunurlar.
4- Nasıl tedbir alınmalı?
5- Soğuk alerjisi nedir?
Soğuk alerjisi, soğuk hava, şiddetli rüzgâr ve soğuk sıvılar ile temas eden yerlerde kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık ve şişme ile karakterize bir alerjik reaksiyondur.
6- Soğuk alerjisinden nasıl korunmalı?
Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir.
7- Kışın hava kirliliği de artıyor. Kirli hava alerji hastalarını nasıl etkiliyor? Aynı şekilde soğuk havanın alerjik bünyelere etkisi nedir?
Hava kirliliği ve soğuk hava alerjik hastaları olumsuz etkilemektedir. Soğuk hava ile birlikte nemli ve yağışlı atmosferde yoğunlaşarak solunan havada yerini alan egzoz gazı partikülleri, fabrika dumanları, sigara dumanı, yanıcı maddeler (kömür, odun vs) hava kirliliğine katkıda bulunmakta olup alerjik hastalar için risk oluşturmaktadır.
Hem hava kirliği hem de soğuk hava hastaların soluk yolundaki mukoza örtüsünde ciddi hasarlar oluşturabilir. Soluk yolunda oluşan bu hasar ise alerjenlerin daha kolay vücuda girişine, burun mukozası ve bronş duvarının hassas hale gelmesine neden olabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı hava kirliğinin daha fazla olduğu yerlerde astım ile birlikte alerjik burun ve göz hastalıklarında artış görülebilir.
Hava kirliliğine neden olan kimyasal maddeler solunum yolunda tepkisel yanıt oluşturmaktadır. Sonuç olarak da alerjik hastalarda, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözlerde sulanma, hapşırık, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtiler oluşturabilir.
8- Solunum yolu alerjilerinin belirtileri ile gribal enfeksiyonlar birbirine benziyor. Nasıl ayırt edilmeli neler yapılmalı?
Kış alerjileri semptomları ve soğuk algınlığı semptomları birbirine çok benzer o nedenle ayırt etmek zordur.
Alerji herhangi bir yaşta gelişebilir. Daha önce hiç alerjisi olmayan bir bireyin tüm yakınmalarını sadece soğuk algınlığına bağlamak yanlıştır. Bireyde yeni gelişmiş olabilecek alerjiler asla unutulmamalıdır. Bu iki klinik durumu ayırt ederken semptomların birkaç haftadan uzun sürmesi daha çok alerji lehine bir durumdur, aniden ortaya çıkan semptomlar ise sıklıkla soğuk algınlığı ile ilgilidir,
Ayrıca soğuk algınlığında ateş eşlik edebilirken, alerjik hastalıklarda ateş olmaz
Soğuk algınlığında olan kas ağrısı ve halsizlik alerjik hastalıklarda tipik değildir.
Soğuk algınlığı olan hastalarda boğaz ağrısı daha sık eşlik ederken alerjik hastalıklarda daha nadirdir.
9-Kışın alerji ilacı kullanımına ara verilmeli mi veya doz değişikliklerine gidilmeli mi?
Hastaların alerji ilaçlarını doktor denetimi olmaksızın kullanması hem hastalığın tedavi kontrolünün kaybına hem de uzun süreli kullanıma bağlı ilaç yan etkilerinin açığa çıkması açısından risklidir. Çocukların alerjik hastalıklarının kontrolünü sağlamak için doktorunun önerdiği tedaviyi düzenli kullanması ve alerjik semptomlarını artıran tetikleyicilerden uzak durması gerekir. Özellikle çocuğun kreş ve okul gibi ortamlarda geçirdiği sürelerde doktoru tarafından belirlenen tedaviye devam edilmesi ve istenilen koşulların sağlanması tedavi etkinliği açısından çok önemlidir.
Tedavide değişiklik veya doz artırımı ancak hastanın doktoru tarafından değerlendirme sonrası yapılmalıdır.
10-Kışın maske kullanımı alerjiyi tetikleyebilir mi? Yoksa aksine koruyucu mudur?
Maske kullanmak solunum yolu viral enfeksiyonlarını azaltacağı için alerjik astım ve alerjik nezlesi olan hastalarda yararlı olabilir. Solunum yolları küçük olması nedeniyle nefes almakta oluşabilecek güçlük nedeniyle 2 yaş altı çocuklarda maske takmaması önerilir.
Maske seçiminde yüze tam oturan, burnu ve ağzı tam kapatan TSE onaylı ürünler tercih edilmelidir.