Ruh sağlığımızı korumak için ne yapabiliriz?

Her insanın farklı düzeyde stres ve sıkıntı yaşadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “hayatın özü itibariyle 'sorunlar' yumağı olduğunu belli bir ölçüde fark edip, anlayıp, kabul ettiğimizde gerçek hayatla uyumlanmış oluruz” diyor

12 Ekim 2023 - 19:05

Dünya Sağlık Örgütü, sadece depresyon ve anksiyete nedeniyle yılda tahmini olarak 12 milyar işgücü kaybedildiğini ve bu durumun küresel ekonomiye 1 trilyon dolara mal olduğu açıkladı. Sağlık Bakanlığı’nın Ruh ve Eylem Raporu’na göre, Türkiye’de her 3 kişiden biri psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Kısaca çok da önemsemediğimiz ruh sağlığımız beden sağlığımız kadar önemli. Üsküdar Üniversitesi NPİTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı günü dolayısıyla, ruh sağlığı ve ruhsal iyilik hali ile ilgili bilgi verdi.

Ruh sağlığının en az beden sağlığı kadar önemli olduğuna dikkat çeken Bingöl “Beden sağlığımız için nasıl ki sorumluluk alarak diyetler, egzersizler, estetik operasyonlar ve spor yapıyorsak, ruhsal sağlığımız için de sorumluluk almamız gerekir. Yoksa hayatın getirdiği yükleri ve bizden götürdüklerini hazmedemeyiz ve altında eziliriz” dedi.

“ÇÖZÜM ODAKLI DAVRANMALIYIZ”

Pek çoğumuzun hayatın riskli doğasını kabul edemediğimiz için soruna takılı yaşadığımızı belirten Bingöl, “Çözüm odaklı davranmak yerine ruminatif (Olumsuz anıları daha sık zihne getirme) ve tekrarlayıcı bir şekilde soruna takılı kaldığımız için, belki de ebeveynlerimiz bizi küçük yaşlardan itibaren en kötü olasılığı düşünmeye ve öncelikle korunmaya, güvenliğe, önlem almaya motive ettiği için, bu derece kaygılı ve telaşlı olmayı öğrenmiş olabiliriz” yorumunu yaptı.

Stres, acı, ağrı, kaygı ve korku gibi durumların insanlar için yaşamsal önemi olan, son derece gerekli mekanizmalar olduğunu belirten Dr. Bingöl, “Stres, her ne kadar kaçınılması gereken bir durum gibi gözükse de çoğu zaman büyümeyi ve olgunlaşmayı destekler; kişisel gelişimin ve değişimin önünü açar. Bu nedenle asıl problem, stresin varlığı değil, bir stres faktörünün zihninizi saatlerce, günlerce, haftalarca meşgul etmesi, yani kronikleşmesidir. Her şeyin dozunda ve dengeli olması önemlidir.” diye konuştu.

Stres anında vücudun kendisini olası bir ‘savaş’a hazırladığını da anlatan Bingöl, bu durumun sadece gerçek bir fiziksel saldırı altındayken değil, aynı zamanda ilişkisel sorunlar, maddi kaygılar, eleştiri veya nefret söylemleri gibi süreğen bir şekilde kafaya takılan herhangi bir zihinsel mesele yüzünden de tetiklenebildiğini dile getirdi.

HAYATLA UYUMLANMA

İşinden ya da partnerinden ayrılan herkesin aynı düzeyde stres yaşamadığına dikkat çeken Bingöl, psikolojik sorunların çoğunlukla yaşananları doğru anlamlandıramamaktan, değişime direnç göstermekten veya sorunların varlığını kabullenememekten kaynaklandığını ifade ederek, “Belirsizlikleri, acıları, riskleri, hastalıkları, ölüm gerçeğini ve hayatın özü itibariyle 'sorunlar' yumağı olduğunu belli bir ölçüde fark edip, anlayıp, kabul ettiğimizde gerçek hayatla uyumlanmış oluruz ve ruhsal iyileşme başlar.” şeklinde ifade etti.

ÖNERİLER

Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, psikolojik dayanıklılığı artırmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

- Değerlerinizin farkında olun ve değer odaklı yaşayın, 

- Yaptıklarınızın ve yapacaklarınızın bir anlamı olsun,

- Sonuç odaklı değil, ‘süreç’ odaklı olun, 

-Hayatınızla ilgili kararlar alırken olabildiğince esnek olun ve farklı koşullara da uyumlanma, adapte olma özelliğinizi geliştirin, 

-Diğer insanlarla iyi ilişkiler kurmayı hedefleyin, 

-Başkaları için çabalarken kendi kişisel gelişimimizi ihmal etmeyin, 

-Özgüveninizi ve değerinizi dışsal faktörlere bağlamayın, 

-Geçmişinizi unutmaya çalışmak yerine onu anlamlandırmaya çalışın, 

-Sorun odaklı olmak yerine çözüm odaklı olun, 

-Sorunlarınız için tek bir ‘katı’ bakış açısı benimsemek yerine bol alternatifli çözümler üretin, 

-Hayattaki biricikliğimizi unutmadan kendinizi başkalarıyla değil sadece dünkü kendinizle kıyaslayın, 

-Empatinizi geliştirerek başkalarının hissettiği duyguları anlamaya çalışın ve asla küçümsemeyin, 

-Gerektiğinde gurur yapmadan yardım isteyin, 

-Size yaşatılanları unutmayın ama affetmeyi deneyin, 

-Uyku ve beslenme alışkanlıklarınıza dikkat edin, 

-Yaşam havuzunuzu farklı musluklarla besleyecek şekilde zenginleştirin.

 


ARŞİV