Ağaçların yeni kabusu: Kokarca böceği

Son dönemlerde Kadıköy’de sıkça görülmeye başlanan kokarca böceği ağaçlara verdiği zararla biliniyor. Kahverengi kokarca böceği hakkında bilgi veren Orman Mühendisi Remzi Aksoy, “Bu canlı insanla beslenmediği için kişiye zararı yoktur” diyor

30 Ekim 2020 - 01:00

Halk arasında “kahverengi kokarca böceği” olarak bilinen “nezera viridula”, son dönemde Kadıköy başta olmak üzere İstanbul’un birçok semtinde sıkça görülüyor. Öldürüldüğü zaman kötü koku yayması ile bilinen kahverengi kokarca böceği ağaçlara ve bitkilere büyük zarar verebiliyor. Kahverengi kokarca böceğinin Gürcistan üzerinden Türkiye'ye girdiği tahmin ediliyor. Türkiye'de ilk kez 2017 yılında Artvin'de görüldü. Böceğin ekim ayında görülmesinin temel sebebi ortalama hava sıcaklığının düşmesi ve Türkiye'nin sahip olduğu ekosistemden dolayı avcısının olmaması. Daha çok tarımsal ürünlerle beslenen kahverengi kokarca böceğinin insanlara zararı olduğuna dair tespit edilmiş bir çalışma yok. Peki kokarca böceği ile nasıl mücadele ediliyor? Kokarca böceğinin çoğalmasının temel sebebi ne? Tüm bu soruların cevabını sizler için araştırdık ve Kadıköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden Orman Mühendisi Remzi Aksoy ile konuştuk.

“ÜREME ORANI DÜŞECEKTİR”

İki türlü kokarca böceği olduğunu belirten Orman Mühendisi Aksoy, şöyle devam ediyor: “Bunlardan birincisi bizim bildiğimiz yeşil kokarca böceği diğeri ise kahverengi kokarca böceğidir. Yeşil kokarca böceği uzun yıllardır ülkemizde görülüyor. Fakat kahverengi kokarca böceği son üç yıldır görülmeye başladı. Bu böcekler ilk olarak Artvin, Rize, Giresun gibi fındık üretiminin yoğun olduğu bölgelerde görülmüş daha sonralarda İstanbul ve Yalova bölgelerine geldi. Bu sene itibariyle Kadıköy de dahil olmak üzere çeşitli ilçelerden şikayetler alıyoruz. Mekanik mücadele dışında bu canlıya karşı alınacak önlemler sınırlı.”

Aksoy, “Normal şartlarda bu canlı, ortalama sıcaklığın 13 derece altına düştüğü zaman saklanıyor, üzerine çıktığında ise tekrardan aktif hale geliyor. Şu anda gördüğümüz ergin canlının tek derdi saklanmaktır. Bu canlının beslenme gibi bir arayışı yoktur. Bu canlıyla asıl mücadele haziran aylarında özel mülkiyet içerisinde yer alan çalı formundaki bitkilerin budanması ve yabani otların temizlenmesiyle gerçekleşiyor. Eğer zamanında bu işlemler gerçekleşirse önümüzdeki yaz bu canlının üreme oranı düşecektir.” diyor.

“EN AZ ZARARLA ÇÖZÜM ÜRETİYORUZ”

Kokarca böceğinin yumurtalarını genellikle yabani otlara ve çalılıklara bıraktığını söyleyen Aksoy, “Kahverengi kokarca böceğinin ağzı hortumlu olduğu için genel olarak ağaçların meyveleriyle besleniyor. Çalı formundaki bitkilerde hasar bırakabiliyor. Bu canlı insanla beslenmediği için kişiye pek zararı yok. Daha çok domates, biber vb. tarım ürünlerinde görülme olasılığı yüksek bu canlı ürün kalitesini düşürebiliyor. Bu sebepten tezgahlara gelen ürünlerin pahalı olmasına yol açabilir. Çoğu zaman gerekli ilaçlamalar yapılıyor ancak konuyla ilgili asıl mücadelenin Tarım İl Müdürlüğünde yer alan akademik birimler tarafından yapılması gerekiyor. Biz de onlardan gelen mücadele şekliyle hareket ediyoruz.” diye ifade ediyor. Aksoy, “İnsanların bu canlıdan çekinmesine gerek yok. Biz daha çok insan sağlığı ve ağaç sağlığını etkileyecek canlılar ile mücadele ediyoruz. Örneğin iki senedir yaşadığımız Amerikan beyaz kelebeği olayı var. Aynı şekilde insan sağlığını etkileyen çam kese tırtılı ile mücadele ediyoruz. Kadıköy Belediyesi olarak daha çok biyolojik ve biyoteknik yöntemleri kullanarak doğaya mümkün olan en az zararı vererek soruna çözüm üretiyoruz. Burada önemli olan doğanın dengesini bozmamaktır.” diyor.


ARŞİV