Kadıköy Belediyesi’nin Geçici Hayvan Bakım Merkezi’nde bakım, tedavi ve aşıları yapılan patili dostlarımız “Sahiplen Kadıköy” ile ömürlük yuvalarına kavuşmaya devam ediyor. Doktor Arzu Akan da eşi ve iki kızıyla beraber, Kadıköy Belediyesi Geçici Havyan Bakım Merkezi’nden köpek sahiplenmeye karar verdikten sonra patili dostumuz “Anzer” ile hayatları birleşiyor. Biz de Akan ailesi ile bir araya geldik ve Anzer ile hikayelerinin nasıl başladığını konuştuk.
Sahiplenme süreci nasıl geçti?
Büyük kızımın etkisiyle barınaktan köpek sahiplenmeye karar verdik. Önce ziyaretlere başladık, sürecin nasıl işleyeceğini öğrenmek istedik. Geçici Hayvan Bakım Merkezi’ne gittiğimizde köpek sahiplenip sahiplenemeyeceğimizi bilmiyorduk, o konuda hiçbir bilgimiz yoktu. Öncelikle olayın içine dahil olalım istedik, belki bunu yapamayacaktık, başaramayacaktık. Her hafta sonu uğrayarak köpeklerle yakın olmaya çalıştık. İlk gittiğimizde hedefimizde belli bir köpek yoktu, hepsiyle ilgilenmeye çalıştık. Bu gidişlerimizin sonunda “Anzer”de karar verdik. Adı Anzer değildi o zaman; kendisine Havuç, Foks, Tarçın gibi birçok isim verilmişti kızıl renginden dolayı. Orada fazlasıyla gönüllü vardı, özellikle üniversite öğrencilerinin hafta sonları gelip köpeklerle ilgilendiğini gördük. Gerçekten farklı bir dünya varmış onu da görmüş olduk.
Kadıköy Belediyesi Geçici Hayvan Evi ile iletişime geçme süreciniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Süreç zor olmadı, yardımcı oldular. Biz önce hangi köpeği sahipleneceğimizi belirledik. Sonra neler yapmamız gerektiğini kendilerinden öğrendik. Bence güzel olan taraf, sonrasında bizi aralıklarla arayarak sürecin nasıl gittiğini, evde köpekle ne yaptığımızı ve durumda olduğumuzu hep sorguladılar.
“DAHA ÖNCE KEDİ VEYA KÖPEĞİMİZ OLMAMIŞTI”
Anzer ile ilk tanışmanız nasıldı?
Barınağa ilk girdiğimizde uzaktan kendisini gördük. İlgimizi çekti, belki de rengi nedeniyle. Fakat biraz büyük olması bizi ürküttü. Biz daha önce kedi veya köpek bakmamıştık. Yavruyla mı başlamalıyız diye düşündük. Bir anda büyük bir köpekle başlamak zor olabilir diye düşündük. Ama gidip geldikçe yapabileceğimizi düşündük, ona olan ilgimiz arttı ve bu yola girdik.
Köpeğinizin bakımı hakkında ne gibi hazırlıklar yaptınız, onun için özel alanlar oluşturdunuz mu?
Biz onun bahçede olduğu gibi evde de olmasını istedik, kısıtlamak istemedik. Onun için yatacağı yeri, yemeğini yiyeceği köşeyi hazırladık. Banyosunu kendimiz yaptırıyoruz. Düzenli veteriner bakımlarını yapıyoruz. Bu şekilde süreci ilerletiyoruz.
Sahiplenme süreci hakkında diğer insanlara vermek istediğiniz tavsiyeler var mı?
Ailede çocuk dışında farklı bir canın olması gerçekten evin enerjisini değiştiriyor, hele ki çocuk biraz büyüdükten sonra. O bir yavru aslında, şu anda 3 yaşında, eve ayrı bir enerji kattı. Evimiz hareketlendi, enerji getirdi. Dışarıdaki diğer hayvanlara bakış açımız değişti. Kesinlikle her yönde pozitif etkilerini gördük.
“İLK 10 GÜN HİÇ SESİ ÇIKMADI”
Köpeğinizle ilgili paylaşmak istediğiniz herhangi bir özel anı veya hikâye var mı?
Eve geldiğinde ilk 10 gün hiç sesi çıkmadı, muhtemelen yadırgadı. Biz şaşırdık, bu köpek hiç havlamıyor mu dedik. Ya da çok mu korkmuştu, bir şeyler mi olmuştu diye düşündük. Daha sonra tepkilerini göstermeye başladı. Özellikle dikkatimizi çeken; bir sopa, çubuk veya bir poşet gördüğünde daha bir panik olduğuydu. O yüzden dışarıda bu konuda bir travmaya uğradığını düşündük. Bizimle kendisini güvende hissettiğini fark ediyoruz. Bir şekilde bizi artık güvenli limanı olarak görmeye başladı. Dışarıdan gelenlere ilk başta tepki gösteriyor. Eski travmalarını birlikte aşacağımızı düşünüyoruz.
Barınaktan patili dost sahiplenmek isteyenlere bir mesajınız var mı?
Köpek sahiplenmek için bir marketten bir eşya alır gibi değil de bu ihtiyacı göz önünde bulundurarak, barınaktan sahiplenerek orada bir yer açılmasını sağlamalarını istiyorum. Gerçekten buna ihtiyaçları var, barınakta iyi koşulda bakılsalar bile evde sizin göstereceğiniz sevginin yerini tutmayacaktır diye düşünüyorum. Kadıköy Belediyesi’ne bizi bu süreçte hiç yalnız bırakmadıkları için özellikle teşekkür ediyoruz.
“ONU ÇOK SEVDİK”
Anzer’in “ablalarıyla” da görüştük. 12 yaşındaki Ela Akan, Anzer’le ilk karşılaşması için “Onu çok sevdik. Sahiplenmek isteyenler mutlaka sahiplensin, hayata mutluluk katıyor. Ayrıca mutlaka barınaktan sahiplensinler, oradaki köpeklerin sevgiye ihtiyacı var.” diyor.
27 yaşındaki tasarımcı Nazlı Akan ise şunları söylüyor: “Çok uzun süre barınağa gittik yaklaşık üç ay kadar sürdü, çünkü yapıp yapabileceğimizden emin değildik. Barınaktaki hayvanlar hem çok tatlılar hem de çok ürkekler. Bunu oraya girdiğinizde anlayabiliyorsunuz. Anzer içlerindeki en sevimli ve en cana yakın olandı, kendini çok güzel sevdirdi. Onunla ilk teması ben kurmuştum, gözleri bize enteresan gelmişti. Eve neşe ve hareket geldi. Hepimizin hayat enerjisi çok yükseldi.”
Kadıköy Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Evi:
Turgut Özal Bulvarı, TEM Otoyolu Sonu Ümraniye (0216) 415 67 61
Merdivenköy Rehabilitasyon Merkezi:
Merdivenköy Caddesi No:22/1 Kadıköy (0216) 629 85 35