Kadıköy de dahil olmak üzere İstanbul’un dört bir yanından Büyükada’ya gelen hayvan hakları savunucuları burada kitlesel bir eylem gerçekleştirdiler. Eylemde, “İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük”, “Susma haykır, yaşamak haktır”, “Kırbaçlar kırılsın, beygirlere özgürlük”, “Faytondan in, bisiklete bin” gibi sloganlar atılırken “Hayvanlar mülk değildir” pankartı taşındı.
Açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘fayton atlarının en fazla 6 saat çalıştırılması’ önerisinin sorunu çözmeyeceği belirtilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yenikapı mitingindeki “Adalar’daki atları faytonların boyunduruğundan kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmak için çalışma yapıyoruz” sözü hatırlatıldı. Aktivistlerin ısrarla altını çizdiği nokta ise; atların 6 saat değil hiç sömürülmemesi.
“Hiçbir gerekçe hayvanlardan önemli değil”
Eylem öncesi gazetemize açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve hayvan özgürlüğü aktivisti Zülal Kalkandelen, “Fayton kullanımı sadece İstanbul’daki adalarda değil İzmir’de, Kuşadası’nda, Aydın’da da var. Mesela Adana Belediyesi, geçen yıl şehirdeki atlı faytonları kaldırıp elektrikli faytona geçti. Diğerleri de çok kolay şekilde bitirilebilir ama faytoncuların karşıt görüşleri nedeniyle sonuca ulaşamıyor. Bazı adalıların elektrikli hat konusunda çekinceleri var. Raylı sistem de getirilebilir. Ancak sonuçta hiçbir gerekçe, hayvanların hayatından daha haklı olamaz.” diye konuştu.
Vegan Aksiyon grubundan Arvid Bager ise at ölümlerine karşı hiçbir önlem alınmadığına değindi ve şunları söyledi: “Ne zaman atların ölümü gündeme gelse insanları susturacak, yatıştıracak şeyler söyleniyor. Ama hiçbir gelişme yok. Ne kadar hayvanın yaşamını yitirdiği de çok kritik değil. 1 hayvan eziyete uğrasa bile karşı çıkmamız gerekiyor.”
“Hak ve özgürlük gaspı…”
Bu konuda doğaya uygun olarak çözümlerin üretilebileceğine değinilen açıklama ise şöyle tamamlandı: “Hayvan kullanımının her türlüsü yanlış olduğu halde, çeşitli menfaatlerin ardına sığınarak, insan türü olarak , her yıl milyarlarca hayvanı köle olarak kullanıyor ve öldürüyoruz. İnsan dışı hayvanlar, tıpkı insanlar gibi hissedebilir canlılardır. Acıyı, mutluluğu, tutsak edilmeyi, hazzı, ıstırabı ve stresi bilirler, sinir sistemleri vardır, acıdan kaçarlar, kendi hayatlarının öznesidirler. Hayvanların acı ve mutluluk kapasitelerini yok sayan, insan merkezci türcü bir ayrımcılık içinde hayvan kullanılması, etik bir yanlış, adalete sığmayan bir hak ve özgürlük gaspıdır”
Büyükada’da yapılan eylem atların yaşama haklarının garanti altına alınması çağrısıyla sona erdi.