Babil’in Asma Bahçeleri’nden bugüne; Yeşil çatılar

İlk örneği Babil’in Asma Bahçeleri olarak kabul edilen yeşil çatı kavramı, dönüşüm sürecinde daha da önem kazandı. Bu konuda tez yazan mimar Talha Haksever, toprak üstü alanlarda sert zeminler yerine çatı bahçelerinin oluşturulmasını öneriyor

23 Eylül 2020 - 19:47

İstanbul’da kentsel dönüşüm hataları ve doğrularıyla tüm hızıyla sürerken, bu süreçte konunun uzmanları da akademik çalışmalar yapıyorlar. Onlardan biri de Kadıköylü mimar Talha Haksever. Mimaride sürdürülebilirlik kavramı üzerine çalışan Haksever, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı’ndaki öğrenimi kapsamında “Yeşil Çatı Sistemlerinin Sürdürülebilir Kentsel Dönüşüm Projelerine Etkilerinin Değerlendirilmesi;Kadıköy Uygulama Örneği” adlı bir yüksek lisans tezi yazdı.

Haksever ile hem tezini hem yeşil çatı kavramını hem de Kadıköy’ün bu konudaki durumunu konuştuk.

  • Önce sizi tanıyalım.

1978 yılında Konya’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Konya’da tamamladım. 2002 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık bölümünden mezun oldum. Öğrenim sürecim boyunca Turhan Kaşo Mimarlık’ta 1 yıl, Seba İnşaat’ta 6 yıl süre ile çalıştım. 7 yılık tecrübenin ardından 2005 yılında TaHa Mimarlık Ofisini kurdum ve o tarihten bugüne kendi ofisimde farklı ölçeklerde konut, avm, çarşı, okul, yurt, otel, cami gibi farklı projeler tasarladım ve tasarlamaya da devam ediyorum. Ayrıca 2017 yılından itibaren, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Yapı Üretimi kürsüsünde davetli öğretim üyesi olarak mimari proje 5 dersini veriyorum.

  • Teziniz yüksek lisans tezi idi. Şu an nerede-hangi konumda-ne iş yapıyorsunuz?

Okulumdan hiçbir zaman kopamadığım için 2005 yılında yüksek lisans için başvurdum. Yoğun bir tempoda çalışmaktan dolayı uzun bir zamana yaydığım yüksek lisans eğitim sürecimi de 2019 yılında tamamlayabildim. Sürdürülebilirlik kavramı ise hayatımın her anında uygulamaya çalıştığım bir kavram olduğu için tezime bu yönde devam ettim ve “Mimaride Sürdürülebilirlik” kavramını ve uygulama yöntemlerini araştırmaya tez hocam Prof. Dr. Nazire Papatya Seçkin ile karar aldık.

Mimarlık bana göre “yaşamı biçimlendirme sanatı”dır. Mimar olarak çizdiğimiz her bir 2 boyutlu çizgi, yaşamları ve şehirleri etkiler. Bu açıdan mimaride sürdürülebilirlik kavramını çok iyi irdelemek ve uygulamaya geçirmek gerek. Mimarlık mesleği, ilke ve yöntemleri ile doğrudan yaşam kalitesinin artırılması ile ilişkilidir. Bizim de vizyonumuz; dünyanın farklı yerlerinde ve ülkemizde planlı ve sağlıklı şehirler oluşturarak ekolojik duyarlılığı olan, sürdürülebilir binalar üretmek.

  • Tez için neden Kadıköy’den bir yapıyı seçtiniz?

En temel sebebi bölgenin yenileme alanı içerisinde olmasıdır. Burası kentsel dönüşümün en çok uygulandığı ve küçükten büyüğe, her türlü ölçekte kentsel dönüşüm projelerinin yer aldığı bir bölge. Kadıköy sınırları içerisinde, Fikirtepe gibi İstanbul’un ada bazlı en büyük ölçekteki dönüşüm projesi de bulunuyor, farklı mahallelerinde ise parsel bazlı yenileme örnekleri gerçekleşiyor.

  • Tezinizde bahsi geçen Kaya Palas Apartmanı sizin mimarlık firmanızın işlerinden, değil mi?

Evet, Kaya Palas Apartmanı bir dönüşüm projesi ve mimari projesi bizim ofisimizde hazırlandı. Kadıköy’de başka dönüşüm projeleri de yaptık ama tezim için Kaya Palas daha iyi bir örnek oluşturduğu için, bu projeyi inceleme kararı aldık.

YEŞİL ÇATI, SADECE ÇATI DEMEK DEĞİL”

  • Tezin ana konusu olan ‘yeşil çatı’ kavramını anlatır mısınız?

Yeşil çatı denildiğinde insanların aklına yapıların kiremit olarak kaplandığı en üst yüzeyleri geliyor. Aslında bu kavramdan ‘bir yapıdaki bütün sert zeminlerin üzerinde uygulanabilecek bahçe alanları’ anlaşılmalı. Herhangi bir katta bulunan teras alanlar da yeşil çatıya dönüştürülebilir veya bodrum katlarda yapılan otopark alanlarının zemin kat seviyesindeki üst kısımlarını da sert zemin yapmak yerine yeşil çatı olarak planlayarak çatı bahçesine dönüştürebiliriz.

Yeşil çatılar bitkilendirme yoğunluğuna göre; intensif, ekstensif ve yarı intensif olmak üzere üç aşamada inceleniyor. Tezimde çalıştığım yeşil çatı örneği, yoğun bitkilendirmeye sahip olduğu için intensif yeşil çatı sınıfında bulunuyor.

  • Fenerbahçe Mahallesi’ndeki “Kaya Palas Apartmanı için yeşil çatı uygulaması ile kentsel sürdürülebilirliğin üç temel bileşenine ilişkin ekonomik, ekolojik ve sosyal faydalar sağlanmıştır.” diyorsunuz. Nedir bu faydalar?

Kent merkezilerindeki çevresel kalitenin düşmesi ile yaşam kalitesi bozuluyor. Yapılı çevrenin fiziksel kalitesinin artırılması kadar sosyo-kültürel, ekonomik ve ekolojik potansiyellerinin de yükseltilmesi lazım.

Yeşil çatı bahçeleri, kentsel ısı adalarının etkisini azaltıyor. Araştırmalara göre bir kentte yeşil çatı alanları artırılarak kent ısısınınüç dereceye varan oranlarda düşürülebileceği öngörülmüştür. Bu da ekosisteme ve ekolojiye olan faydasını ortaya çıkarıyor. Yeşil çatı bahçeleri, kentlerde oluşan toz partiküllerini filtreleme görevi görürler. Gürültü seviyesinin azalmasını sağlarlar. Uygulandığı çatı alanının ömrünü uzatıp, ısı yalıtımı sağlarlar. Doğa manzarası oluştururlar. Yağmur sularının toplanmasını, İnsanlar ve diğer canlılar için doğal yaşam alanı oluşmasını sağlarlar.

İLK YEŞİL ÇATI; BABİL’İN ASMA BAHÇELERİ

  • Sürdürülebilir/ekolojik kentsel dönüşüm için yeşil çatı şart mı?

Sürdürülebilir/ekolojik bir kentsel dönüşüm için yeşil çatı şart değildir. Fakat yeşil çatı bahçeleri fonksiyonları itibari ile sürdürülebilirliğe o kadar çok katkı sağlar ki çok önemli bir etkendir diyebiliriz.

Bu yeni bir kavram da değildir. İlk yeşil çatı örnekleri MÖ 7 ve 8 YY.’da Babil’in Asma Bahçeleri olarak görülmüştür. Bu kadar eski bir geçmişi vardır. Yine 1929 yılında Mimarlık Kongresinde tasarımın temel ilkelerinden olarak görülmüş ve kabul edilmiştir.

  • Her yapı yeşil çatıya uygun mu?

Gerekli yalıtım tedbirleri alınarak ve taşıyıcı sistem incelenerek, mevcut yapılarda bile yeşil çatı bahçesi uygulamaları yapılabilir. Bu sayede kullanıcıların mevcutta yeterli sosyalleşme alanı bulunmazken, çatı bahçeleri ile sosyalleşme alanları da oluşturulabilir.

  • Kadıköy’de yeşil çatılı başka yapı var mı? Sizce bu konuda Kadıköy’ün potansiyeli nedir?

Evet, kentsel dönüşüm sürecinde, Kadıköy ilçesi genelinde birçok binaya ait otoparkın zemin altında planlandığını görüyorum. Bu şekilde zemin üstünde de yeşil çatı bahçesi olarak çok yönlü bir kullanım sağlanmış olmaktadır.

Kadıköy’de dönüşüm öncesi binalarda en büyük sorunun deprem ve otopark olduğunu düşünüyorum. Yapıların bahçe alanları sert zemin ve otopark olarak kullanılıyor. Dönüşüm ile birlikte otopark sorunu çözülmekte, fakat maliyet unsurundan dolayı binaların bodrum katlarında yeteri kadar otopark planlanmayıp, hem toprak altı alanlarda hem de toprak üstü alanlarda otopark alanları ve sert zeminler yapılıyor. Dönüşüm çalışmalarında bunun önlenip, en azından toprak üstü alanlarda sert zeminler yerine çatı bahçelerinin oluşturulması gerekiyor.

(Kadıköy Belediyesi Bahriye Üçok Ekolojik Anaokulu, kamu binalarındaki sürdürülebilir mimari örneklerinden)
 

  • Tezinizde, müteahhitlerin yaptıkları binaların çatılarına ilk yatırım maliyeti yüksekliği nedeniyle çatı bahçesi yapmadığını söylüyorsunuz. Bu konuda ne yapılabilir?

Binaların son katlarında bulunan çatıların üst kaplaması müteahhitler tarafından kiremit veya shingle çatı malzemeleriyle kaplanıyor. Çünkü bu alanlar yapı sahipleri tarafından fark edilmiyor. Halbuki bu alanları ekstensif yeşil çatı olarak yapmaları durumunda maliyet olarak nerede ise diğer malzemelerle aynı olur. Ayrıca da demin bahsettiğimiz faydalar elde edilebilir. Çatı bahçesi için çok az suya ihtiyaç duyan bitkiler seçilip, farklı kat yükseklikleri bulunan bölgede, kullanıcılar için doğal bir çevre görüntüsü oluşması sağlanabilir. Fakat çatı arasının sonradan kullanılma açılması, çatıların kriko ile yükseltilmesi, teras alanları ve çatı penceresi açma gibi uygulamalardan dolayı bundan kaçınılıyor.

(Otopark üstüne yapılan yeşil çatı uygulaması)

YEŞİL ÇATI ZORUNLULUĞU”

  • Kentsel dönüşüm sürüyor. Bu sürecin ekolojik açıdan sürdürülebilir olması için uyarı-önerileriniz neler?

Yerel yönetimlerin yeşil çatılarla ilgili olarak daha aktif rol oynayabileceğini düşünüyorum. Kadıköy’de bunun bir örneği olarak, bodrum katlarda yapılan otoparklarda, parsel sınırına kadar yapılmasına izin verilmemekte ve büyük ağaçların yetişebilmesi için parselden en az 1 mt çekme zorunluluğu getirilmektedir. Yine buna benzer bir düşünce ile yerel yönetim, bir parselde taban alanı kullanımında, belirli bir oranda yeşil çatı zorunluluğu getirebilir. Aynı zamanda yapıların son katlarını da yeşil çatı bahçesi olarak kullanılması zorunluluğu getirilebilir. Bu zorunluluk yapıların kullanıcıları için oldukça kaliteli sosyalleşme alanı; evre yapılar için de görsel olarak yeşil ve bitki manzarası sağlar. Bu şekilde bir uygulama zorunluluğu aynı zamanda çatı arası kaçak kullanımı gibi uygulamaların da önüne geçmiş olacak ve kent ölçeğinde şehrin genel görünümüne katkı sunulmuş olunur.


ARŞİV