Belki derdimize çare bir çiçek…
Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği'nin düzenlediği “Belki Derdimize Çare Bir Çiçektir” söyleşisine katılan Semra Yeşil, zehirsiz kişisel bakım ürünleriyle hem doğayı hem de bedenimizi koruyabileceğimizi söyledi
Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği, “Belki Derdimize Çare Bir Çiçektir: Kimyacı Eli Değmiş Kişisel Bakım Ürünleri” başlığı altında 22 Aralık Pazar günü söyleşi düzenledi. Jil Doğal Bakım Ürünleri üreticisi Semra Yeşil, konuşmacı olarak yer aldığı söyleşide zehirsiz kişisel bakım ürünleri hakkında katılımcılarla bilgi paylaşımında bulundu.
“Hem bedenimizi hem de doğayı zehirlemeden kişisel bakım ürünleri kullanabiliriz” diyen Semra Yeşil, “Bütün kişisel bakım ürünlerinde kimyasal koruyucular yerine doğal koruyucular kullanıyorum. Doğal koruyucular olduğu için ürünlerin raf ömürleri kısa oluyor. Kullanıcı kullanım bilgilerine dikkat ediyor. Temiz elle almaya çalışıyor. Bakteri oluşmayacak ortamlarda saklıyor. Bunlara dikkat edince zehirsiz doğal bir ürün kullanmış oluyor. Ayrıca doğaya zarar vermiyor. Bu bir döngü. Yıkandığı sabunda katkı maddesi olmadığı için vücuduna ve suyla akıp gittiği zaman da toprağa zarar vermiyor. Bedenini ve doğayı zehirlemiyor.” şeklinde konuştu.
“DOĞAYA SAYGI DUYARAK TOPLUYORUZ”
Cilt tiplerine göre 7 çeşit sabun ürettiğini ve bu sabunlarda ısırgan otu, papatya, kekik, lavanta, adaçayı, ölmez çiçek gibi bitkileri kullandığını dile getiren Semra Yeşil, konuşmasına şöyle devam etti; “Bu çiçekleri hunharca değil doğaya saygılı bir şekilde topluyoruz, kesmiyoruz ve kökünden çıkarmıyoruz. Tohumluk bırakıyoruz. Üretimin başlangıcından bitişine kadar doğal bir süreç işliyor.” Semra Yeşil, “Killi ve keçi sütlü sabunlar da üretiyorum. Nemlendirici, kırışık önleyici, egzama ve ağrı için krem var. Yabani elma ve çileklerden ürettiğim cilt tonikleri var. Pülümür’ün kaynak tuzundan tuz sabunu yapıyorum. Palamut özünden ve çeşitli killerden oluşan yüz maskesi, koltuk altı deodorantı, diş temizleyicisi ve sıvı sabun var.” dedi.
“DERİ HASTALIKLARI ARTMAYA BAŞLADI”
Doğal kişisel bakım ürünlerinin var olduğunu ve o yüzden kimyasallara maruz kalınmaması gerektiğini belirten Semra Yeşil sözlerine şu bilgileri ekledi; “Kimyasal içeren kremden, losyondan ve deodoranttan alınan zehirler derimizden dolaşım sistemimize geçiyor. O yüzden derimize sürdüğümüz ürünler çok önemli. O kadar çok kimyasal ürün kullanılıyor ki son zamanlarda deri hastalıkları da artmaya başladı. Bu ürünlerin kokuları da çok tehlikeli. İnsanlar artık daha bilinçli olmaya başladı. Doğala doğru bir yöneliş var.” Semra Yeşil, söyleşinin ardından katılımcıların merak ettiği sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdi.