Doğayı savunanlar için rehber yayımlandı
Doğa Derneği, doğanın haklarını savunmak için mücadele eden kişi ve kurumların, deneyimlerinden yola çıkarak ‘Doğayı Savunanlar için Savunuculuk Rehberi’ni yayımladı
Son yıllarda artan maden, enerji ve tarım projelerindeki artış, doğal yaşam alanlarının tahribatına yol açtı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde hayata geçirilen projelerden bazıları da İstanbul’da gerçekleşti. İBB’nin verilerine göre İstanbul’da son 20 yılda, büyük ölçekli projelerin sayısı arttı. Yapılan plan değişiklikleri ile 17’si park alanı veya yeşil alan niteliğindeki alan ve 8’i askeri alan olan toplam 78 donatı alanının imara açılarak 3 milyon 650 bin 934 metrekarelik donatı alanında toplam 16 milyon 112 bin 518 metrekate inşaat üretildiği görüldü. Büyük ölçekli ulaşım projelerinin de etkisiyle 2000-2018 yılları arasında İstanbul’da 23 bin 766 hektar orman alanı kaybedildi. Bu rakam 18 yılda orman alanlarının yüzde 10’a yakın azalması anlamına geliyor. Buna ek olarak 2000-2018 yılları arasında İstanbul’da inşaat sahaları yaklaşık 7 katına çıktı, İstanbul’da 2018 yılında 11 bin 399 hektar alan temel kazıları, toprak işleri vb. inşaat faaliyetlerinde kullanıldı. Bu alan Şişli ilçesinden daha büyük bir yüzeye tekabül ediyor. İstanbul için konuşulan Kanal İstanbul projesi de bu endişeleri artırıyor.
DOĞA NASIL SAVUNULUR?
Hayata konan farklı projelerle doğan ve doğal yaşam zarar görürken, kişi ve kurumların doğanın yok edilişine karşı verdiği mücadele de artıyor. Peki, doğa nasıl savunulabilir? Bunun için nelere ihtiyaç var? Doğa Derneği, doğanın haklarını savunmak için mücadele eden kişi ve kurumların, deneyimlerinden yola çıkarak ‘Doğayı Savunanlar için Savunuculuk Rehberi’ni yayımladı. Savunuculuk Rehberi, yaşadığı coğrafyada yasal veya yasadışı yollarla doğayı yok eden projelere karşı çıkan, bu konuda sivil insiyatif alarak bu projeleri durdurmaya çalışan kişi veya gruplar için tasarlandı. Hukuki mücadele ve resmi süreçler, iletişim çalışmaları, başarılı savunuculuk örneklerini içeren yayın, savunuculukta ihtiyaç duyulan farklı dilekçe ve basın bülteni örneklerini de veriyor. Rehberde, yaşanmış olaylardan örnekler, belgeleri ve görselleriyle birlikte paylaşılıyor.
“DENEYİMLERİMİZİ PAYLAŞMAK İSTİYORUZ”
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, rehber hakkında şunları söyledi “Türkiye’de hem yasal hem yasadışı yollarla canlılar ve ekosistemler üzerinde büyük bir baskı var. Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları’nın yaklaşık yüzde 60’ı tarım alanları ve meralardan oluşuyor. Dolayısıyla biyolojik çeşitliliği tehdit eden uygulamalar, kırsaldaki üretimleri ve yaşamı da tehdit ediyor. Doğanın haklarını, yerel topluluklar ve uluslararası ortaklarımızla birlikte 20 yıldır savunuyoruz. Bu süreçte hem ulusal hem uluslararası mekanizmalar hakkında elde ettiğimiz bilgi ve deneyimi paylaşmak için temel bir rehber hazırladık. Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine pek çok örnek gösterebiliriz. Bir gölün kurutulması sadece kuşların değil balıkçıların da yaşamını olumsuz etkiliyor. Bir dağın madenlerle parçalanması sadece yaban hayatının değil oradaki arıcılar gibi üreticilerin de yaşam hakkını ihlal ediyor. Yayımladığımız rehberle, bu mücadelede görev alan kişi ve kurumlarla deneyimlerimizi paylaşmayı amaçlıyoruz. Doğanın sesi olmak ve onu çoğaltmak için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”
NELER VAR?
Rehberde “alandan fotoğraf çekmek ve çekilmiş fotoğrafları toplamak, “tehdit oluşturan proje, projeyi gerçekleştirecek kurum ve sorumlularını bulmak”, “alan hakkında hukuki ve bilimsel bilgiler edinmek ve konuyla ilgili uzmanlara ulaşmak” gibi başlıklarda ipuçları verilirken, hukuki mücadele ve süreçler hakkında da önemli detaylara ve bilgilere yer verildi.
Örnek itiraz dilekçelerinin de paylaşıldığı rehber, Doğa Derneği web sitesi olan https://www.dogadernegi.org/ adresinde dijital olarak herkesin erişimine açıldı.