Çernobil nükleer katliamının 28. yılında Kadıköy’de düzenlenen iki ayrı eylemle nükleere karşı mücadele çağrısı yapıldı.
Semra ÇELEBİ
AKA-DER, Eğitim Sen, İnşaat İşçileri Sendikası, Karaburun Yarımadası Ortak Yaşam Platformu, Munzur Koruma Kurulu, Pangea Ekoloji, Patika Ekoloji Kolektifi, Peri Suyu Koruma Platformu gibi pek çok kitle örgütü ve sendika, Çernobil nükleer felaketinin yıldönümünde Kadıköy’de eylem yaptı. 25 Nisan Cuma akşamı yapılan eylemin buluşma noktası Altıyol Boğa heykeliydi.
Bir süre sloganlarla burada bekleyen kitle, daha sonra “Yaşamı yok eden enerjilere hayır” ve “Nükleere ve HES’lere hayır! / Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu” pankartlarını açarak yürüyüşe geçti. Bahariye Caddesi ve Kilise güzergahlarından sloganlarla geçerken çevreden de destek alan grup, Eminönü-Karaköy İskelesi önünde basın açıklaması yaptı.
“SORUMLULAR KAÇTI, İNSANLAR ÖLÜME TERKEDİLDİ”
Basın açıklamasını Özgür Oktay okudu. Çernobil patlamasına ilişkin bilgilendirmeyle başlayan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “1986 Nisan’ının 25’ini 26’sına bağlayan gece, Çernobil Nükleer Santrali’nde bir deney gerçekleştirildi. Fakat bu deneyde ters giden bir şeyler oldu ve bir patlama meydana geldi. Ancak bu patlama sıradan bir patlama değil, bir nükleer katliamdı. Bu yüzden meydana gelen patlamanın duyulması, yetkililer tarafından büyük bir çabayla engellendi. Öyle ki, patlama ile ilgili ilk haber, bir yerel gazetede patlamadan bir hafta sonra, 3 Mayıs günü, “reaktörlerden birinde yangın çıktı” şeklinde yayınlamıştı. Patlamayı gizleyen devlet erkânı, yakınları ve kâr ortaklarını bölgeden kaçırmak için uçaklar kaldırırken, patlamanın gerçekleştiği Pripyat bölgesinin boşatılması ise ancak 36 saat sonra başlamıştı. Yani, kâr ve iktidar hırsları ile yaşamı yok eden enerjilerin peşinden koşan katiller kaçmış, olan yine ezilenlere olmuştu.”
“28 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN ETKİSİ SÜRÜYOR”
Üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen Çernobil nükleer katliamının etkilerinin hala sürdüğü belirtilen açıklamada: “Karadeniz başta olmak üzere Asya ve Avrupa kıtalarının tamamında yüksek oranda artış gösteren kanser vakaları, ölü ve sakat doğumlar bu katliamın yalnızca insanlar üzerindeki etkilerini göstermektedir” denildi. Açıklamada Çernobil patlamasının sadece insana değil tüm doğaya zararının devam ettiği vurgulandı. Patlamanın etkisinin tamamen yok olması için gerekli olan zaman ise şaşırtıcıydı: “Pripyat’ta patlama sonrası yayılan tüm radyoaktif maddelerin etkisiz hale gelmesi için 48000 yıl gerekmektedir.”
“9 KÖYÜN HES’İ BİR AVM’Yİ KARŞILAR”
“Anadolu’da 9 köyün deresinde kurulu Hidroelektrik santralin ürettiği elektrik, İstanbul’da bir alışveriş merkezinin anlık ihtiyacını ancak karşılayabiliyorsa, üretilen elektrik bizlerin değil, sistemin varlığını sürdürebilmek için gereksinimidir” denilen açıklamada “30 yıl sonra Sinop’ta gerçekleşecek sızıntının, Akkuyu’da meydana gelecek kazanın, İğneada’da patlayacak reaktörün yaşamlarımızı yok etmemesi için” nükleere karşı mücadelenin yükseltilmesi çağrısı yapıldı. Eylem, sloganlarla son buldu.
“AKKUYU VE SİNOP’A NÜKLEER İSTEMIYORUZ”
Kadıköy’deki ikinci eylem 26 Nisan Cumartesi akşamı gerçekleşti. Karadeniz İsyandadır Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen sivil toplum örgütleri, Akkuyu ve Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santralleri protesto etti.
Çernobil felaketinin 28. yıl dönümü nedeniyle Altıyol’daki Boğa Heykeli önünde toplanan çeşitli kitle nükleer karşıtı sloganlar attı, “Çernobil’in acısı artık erişti cana Akkuyu ve Sinop’ta direnelim yan yana” yazılı pankart açıldı.
Grup adına yapılan basın açıklamasında, Çernobil felaketi döneminde Türkiye’de yaşananlar eleştirilerek, nükleer felaketlerin tekrarlanmaması için mücadele edilmesi gerektiği belirtildi.
Daha sonra, taşıdıkları bayrak ve dövizlerle Bahariye Caddesi’nden yürüyüşe geçen grup üyeleri, Moda Meydanı’nda eylemi sonlandırdı.
CHP İstanbul milletvekilleri Melda Onur ve Kadir Gökmen Öğüt de gruba destek verdi