Hava kirli, aileler kaygılı

Temiz Hava Hakkı Platformu ve Yaşama Dair Vakıf (YADA) işbirliği ile gerçekleştirilen “Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı” araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’de çocuğu olan insanların yüzde 87,4’ü kirli hava sebebiyle çocuklarının hasta olacağı konusunda kaygı duyuyor

24 Kasım 2022 - 09:58

17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Gününde Temiz Hava Hakkı Platformu ve Yaşama Dair Vakıf (YADA) işbirliği ile gerçekleştirilen “Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı” araştırmasının sonuçları açıklandı. Türkiye genelinde bin 500 kişiyle gerçekleştirilen yüz yüze anket çalışması ve derinlemesine görüşmelerle toplumun hava kirliliği algısı araştırıldı. Ortaya çıkan bulgular toplumun hava kirliliğini en önemli çevre sorunlarından biri olarak nitelendirdiğini gösteriyor. Hava kirliliğinin nedenleri ve sonuçları konusunda da toplumsal farkındalık oldukça yüksek.

HASTALIK BİRİNCİ SIRADA

Araştırma kapsamında, katılımcılara açık uçlu olarak hava kirliliği denince ilk akla gelen kavramlar soruldu. Toplumunun hava kirliliği denince ilk akla gelen kavramın belirgin bir şekilde hastalık olduğu görüldü. Bununla birlikte, duman, sanayileşme, egzoz ve kömür gibi kavramlar da hava kirliliği denince ilk akla gelen kavramlar arasında yer aldı. Araştırmanın bulgularına göre, Türkiye’de çocuğu olan insanların yüzde 87,4’ü kirli hava sebebiyle çocuklarının hasta olacağı konusunda kaygı duyuyor. Türkiye’de her dört kişiden biri ailelerinde ve çevrelerinde kirli hava sebebiyle hastalığa yakalanan biri olduğunu belirtiyor.

SANAYİ, MADENCİLİK, ULAŞIM

Raporun sonuçlarına göre hava kirliliğine en çok sebep olan sektörler sanayi, madencilik, ulaşım, inşaat, enerji olduğu düşünülüyor. Toplumun yaklaşık yüzde 38’i hava kirliliğine en çok sebep olan sektörün sanayi olduğunu düşünüyor. Bunu yüzde 21 ile madencilik, yüzde 15,8 ile ulaşım, yüzde 13,1 ile inşaat ve yüzde 12 ile enerji sektörleri izliyor. Yani topluma göre, hava kirliliğine sebep olan sektörlerin başında sanayi, madencilik ve ulaşım geliyor. Bu sayılan sebepler, sosyal medyada konuşulan sektörlerle paralellik gösteriyor.

BİLGİYE KOLAY ULAŞILAMIYOR

Araştırmanın diğer sonuçlarına göre toplumun yüzde 58,6’sı termik santrallerin kapatılmasını destekliyor. Nüfusun yüzde 60,4’ü son 10 yılda hava kirliliğinin arttığını düşünürken, toplumun yüzde 73,8’i hava kirliliğinin sonucunun ölüm olabileceğinin farkında. Toplumun yüzde 86’sı yaşadığı şehirdeki hava kalitesini merak ediyor. Ancak insanların neredeyse tamamı (yüzde 97,3) hava kalitesi hakkında bilgiye kolay ulaşamadığını belirtiyor. Hava kirliliğini en çok hisseden bölgeler ise Doğu Marmara ve Batı Karadeniz olarak öne çıkıyor.

“AVRUPA’DAN DAHA KİRLİ”

Araştırma kapsamında toplumun Türkiye’deki hava kirliliğine yönelik algısı resmedilirken, katılımcılardan Türkiye’yi bu anlamda Avrupa ile kıyaslamaları da istendi. Buna göre toplumun yarısından fazlası (yüzde 50,7) Türkiye’deki hava kirliliğinin Avrupa’dan daha kötü olduğunu düşünüyor. Toplumun yalnızca yüzde 21,9’u Türkiye’nin daha iyi olduğunu düşünürken, yüzde 27,4’ü Türkiye’deki hava kirliliğinin Avrupa’ya kıyasla orta düzeyde olduğunu belirtiyor.  Katılımcıların yüzde 46,1’i Türkiye’nin hava kirliliğinin dünya genelinden daha kötü olduğunu belirtirken, yüzde 24,2’si daha iyi olduğunu düşünüyor. Sonuç olarak toplum, Türkiye’nin havasının Avrupa’dan da dünyadan da daha kirli olduğunu düşünüyor.

“ÇOCUKLAR DAHA AZ DAYANIKLI”

Temiz Hava Hakkı Platformu Yürütme Kurulu üyesi, nöroloji ve çocuk nörolojisi uzmanı Doç. Dr. Semih Ayta, Hava Kirliliği Algı Araştırması’nın bulgularını şöyle yorumladı: “Türkiye’nin ekonomi dışındaki en önemli sorunları nedir?” sorusunun cevapları arasına hava kirliliğinin dördüncü sıradan girdiğini görüyoruz. Bu bize hava kirliliğinin toplumun gündeminde olduğunu gösteriyor. Ebeveynler çocukları için endişe etmekte çok haklı. Maalesef çocuklar hava kirliliğine yetişkinlere göre çok daha az dayanıklılar. Araştırmadan da görüyoruz ki, hava kirliliğine bağlı olarak astım, KOAH, ve bronşit gibi solunum hastalıklarının çocuklarda çok sık görüldüğü toplum tarafından da biliniyor. Ayrıca hava kirliliği; bebeklerde düşük doğum ağırlığına, ani bebek ölümü sendromuna yol açabiliyor. Bugüne kadar üstünde pek durulmayan bir başka önemli risk alanı daha var: Hava kirliliği çocukların beyin ve sinir sistemi gelişimini de olumsuz yönde etkiliyor. Otizm ve zeka geriliği gibi sorunların ortaya çıkmasını kolaylaştırabiliyor. Çocuklarımızın sağlığı için hava kirliliği konusunu acil ve önemli bir toplumsal sorun olarak ele almamız gerekiyor.”

“AKCİĞER KANSERİNİN ANA NEDENLERİNDEN BİRİ”

Hava kirliliğine neden olan sektörler sorulduğunda toplumun yüzde 37,7’si sanayiyi işaret ederken, yüzde 21’i madenciliği sorumlu tutuyor. Ulaşımı sorunun nedeni olarak görenlerin oranı ise yüzde 15,1. Hava kirliliğinin sonuçlarına bakıldığında ise, KOAH ve astım başta olmak üzere akciğer hastalıkları öne çıkıyor.Temiz Hava Hakkı Platformu’nun bir başka yürütme kurulu üyesi halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Gamze Varol 16 Kasım’ın Dünya KOAH Günü, 17 Kasım’ın Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Günü olduğunu hatırlatarak şöyle dedi: “Algı araştırmasından anlaşılacağı üzere toplumun hava kirliliğinin sağlık etkilerine dair farkındalık düzeyi oldukça yüksek. Kısaca KOAH olarak adlandırılan kronik obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığının da akciğer kanserinin de ana nedenlerinden biri hava kirliliğine maruz kalmak. Öte yandan, Türkiye’de tüm ölüm nedenleri arasında akciğer kanseri üçüncü, KOAH dördüncü sırada yer alıyor. Halkımız da bu iki ölümcül hastalığın kirli havayla olan ilişkisinin farkında. Çözüm için, çevre ve sağlık politikalarını birlikte düşünmeliyiz.”

 

 

 


ARŞİV