Havanın kirlilik yükü ağırlaşıyor

Greenpeace Akdeniz’in “Türkiye’de Hava Kirliliği Yükü” başlıklı raporuna göre PM 2.5 kirleticisine uzun süreli maruz kalmanın yalnızca 2021 yılında 34 bin erken ölüme katkıda bulunduğu belirtildi

22 Aralık 2022 - 10:03

Greenpeace Akdeniz’in “Türkiye’de Hava Kirliliği Yükü” başlıklı raporu yayınlandı. İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere Türkiye nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını kapsayan 38 ilde, 2021 yılı boyunca yapılan hava ölçümleriyle elde edilen verilere göre, nüfusun maruz kaldığı PM 2.5 kirliliği ortalama 20.7 mikrogram. Bu miktar Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği yıllık limit değerin 4 katından fazla kirlilik anlamına geliyor. Rapora dahil edilen şehirlerde her 100 bin erken ölümden 64’ünün havadaki PM 2.5 kirliliğine maruz kalmaktan kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Raporun sonuçlarına göre Türkiye’de PM 2.5 kaynaklı hava kirliliğine bağlı erken ölüm riski, cinayet nedeniyle ölüm riskinden 24 kat daha fazla. Trafik kazaları nedeniyle ölüm oranlarıyla kıyaslandığında ise PM 2.5 kirliliğinden ölüm riskinin 7 kat daha fazla olduğu hesaplandı.Raporda, söz konusu şehirlerde PM 2.5 miktarının DSÖ limitlerini karşılaması halinde PM 2.5 kirliliğine atfedilen erken ölümlerin sayısında yüzde 75 oranında azalma olabileceği ve böylece her yıl tahminen 26 bin hayatın da kurtarılabileceği vurgulandı.

EN FAZLA ÖLÜM İSTANBUL’DA

2021’de ölçüm yapılabilen iller arasında yüzde 49’la Iğdır artan erken ölüm riski açısından ilk sırada yer alıyor. İstanbul, 8 bin 895 can kaybıyla PM 2.5 kirliliğine bağlı en fazla erken ölümün olduğu şehir. Raporda İstanbul’un diğer dört büyük dünya şehriyle (New York, Delhi, Seul ve Kuala Lumpur) karşılaştırılması da yapıldı. Bu sonuçlara göre uzun süreli PM2.5’ten kaynaklanan erken ölüm riskinin Delhi’ye kıyasla İstanbul’da daha düşük olduğu, İstanbul’daki oranların Seul ve Kuala Lumpur ile karşılaştırılabileceğini ortaya koydu. Bununla birlikte 2021’de New York’ta erken ölüm riskinin İstanbul’a göre daha düşük olduğu ortaya çıktı.

ACİLEN HAREKETE GECİLMELİ

“Dolayısıyla Türkiye’deki çevre ve halk sağlığı da hava kalitesini iyileştirmeye yönelik önlemlerden faydalanmak zorundadır.” ifadelerinin yer verildiği raporda şu öneriler sıralandı: “Bu çalışmanın bulguları, nüfusun sağlığını korumak amacıyla Türkiye’deki PM2.5 kirliliği sorununu çözmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini göstermektedir. Türkiye’de PM 2.5 kirliliği için yıllık ve 24 saatlik ortalama limit değerleri bir an önce tanımlanmalıdır. Ulusal limit değerler, asgari olarak, AB tarafından kabul edilen seviyelerle uyumlu olmalıdır. Uzun vadede ise amaç DSÖ limitleriyle uyumlu bir yönetmelik çıkarılmasıdır.”

“LİMİT DEĞER BELİRLENMELİ”

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, limit değerlerin belirlenmesinin erken ölümlerin önüne geçilmesine katkı sağlayacağını vurgulayarak “Havamızı kirleten failleri aslında hepimiz biliyoruz, ancak olağan şüpheliler ile olağan yöntemlerle mücadele etmekte yetersiz kalıyor. Bugün gezegenin en tehlikeli kirleticisi PM 2.5 için bir limit değer belirleyerek, kirliliğin kronikleştiği yerler için yönetmeliğimizde yer alan koruma bölgesini hayata geçirebilir ve kirli endüstriler karşısında insanlarımıza temiz bir nefes alacak ve ortalama yaşam süresini uzatacak mavi gökyüzü fırsatını sunabiliriz.” dedi.

PM 2.5 NEDİR?

Partikül madde (PM), atmosferde asılı duran küçük sıvı veya katı parçacık formundaki kirlilik olarak tanımlanıyor. PM2.5 2.5 mikrometreden daha küçük partikülleri tanımlamak için kullanılır. Türkiye PM10, SO2 ve NO2 de dahil olmak üzere kirleticiler için ulusal hava kalitesi standartlarına sahip ancak insan sağlığı için önemine dair ciddi kanıtların varlığına rağmen PM2.5 için herhangi bir ulusal hava kalitesi limiti bulunmuyor.


ARŞİV