Haydarpaşa tarihe demir attı

Haydarpaşa Garı arazisinde sürdürülen arkeolojik kazılarda Helenistik döneme ait bir mezar, Osmanlı dönemine ait bir çeşme, Bizans dönemine ait bir ayazma, İkinci Dünya Savaşı zamanında kurulan bir sığınak bulundu

21 Ekim 2021 - 13:40

Üç yıl önce Haydarpaşa Garı arazisinde başlatılan arkeolojik kazılar devam ediyor. Geniş bir alana yayılan çalışmalar neticesinde her geçen gün yeni tarihi kalıntılar da gün yüzüne çıkartılıyor. Haydarpaşa Garı kazılarında 140 bin metrekarelik alanın 68 bin metrekaresindeki çalışmalar tamamlandı ve peronlar kaldırıldı. Peronların kaldırılmasıyla birlikte, Helenistik döneme ait bir mezar, yeni bir çoklu mezar, bir döküm atölyesi ile peron alanı dışında Osmanlı dönemine ait bir çeşme, Bizans dönemine ait bir ayazma, İkinci Dünya Savaşı zamanında kurulan bir sığınak bulunurken, bugüne kadar çıkarılan sikkelerin sayısı 20 bin ve iyi durumda olan ve okunabilen sikke sayısı ise 12 bine çıktı. 

ASKERİ SIĞINAK GÖRÜNTÜLENDİ

Haydarpaşa kazı alanında uzunluğu 400 metre olan ve 1940'lı yıllarda inşa edilen iki girişli bir sığınak bulundu. Sığınak İkinci Dünya Savaşı sırasında olası bir saldırı durumunda askerlerin korunması için inşa edilmiş. İçerisinde elektrik panoları ve tuvaletlerinde bulunduğu sığınak 2 metre genişliğinde ve 2 metre 40 santim yüksekliğindeki tünellerden oluşuyor.

“68 BİN METREKARESİ TAMAMLANDI”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Demirören Haber Ajansı'na çalışmalarla ilgili bilgi verdi. “İşimiz bittiğinde sadece 75 bin metrekaresi demiryoluyla ilişkili alanlar olsun. Gerisinde açık hava müzesi, kapalı müzeler, sergi alanları ve seyir koridorları olsun.” diyen Eyigün şöyle devam etti: “Toplam 140 bin metrekare bir kazı alanı hedefimiz var, bunun 68 binini tamamladık. Arkeolojik kazılarımız devam ediyor. 250'yi bulan işçimiz, 15 arkeolog ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'nün denetiminde koruma kurullarının kararları doğrultusunda çalışıyor. Alanın kazılarına ilişkin 50'den fazla kurul kararı aldık, her adımımızda kurul kararlarıyla yürüyoruz.

Bundan sonra sadece Haydarpaşa Garı değil, sadece tren değil, Haydarpaşa Garı ve arkeolojik bir kazı alanı, arkeolojik bir park, endüstriyel miras müzemiz diye üç fonksiyon olmasını planlıyoruz. Toplam alanımız 475 bin metrekare. Arkeolojik kazılar ve buranın yeniden ihyası, endüstriyel miras ve arkeolojik park alanı için bugüne kadar 255 milyon lira harcadık. Toplamda 700 milyon lirayı bulacağını öngörüyoruz. Bunlar tamamen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bütçesiyle karşılanıyor. Sayın bakanımız da buradaki eserlerin ortaya çıkması ve halkımızla buluşması için çok hassas. Burada yaptığımız projeleri kendisine sunuyoruz. Burada aynı anda 500 kişiyi ağırlayabilecek kadar geniş bir alanda çalışmamız var. Burada adını kamuoyunun bilmediği çeşitli yapılar var. Mesela bir muhacir misafirhane binası diye Osmanlı'nın yaptığı bir özel konaklama evi var. Bu konaklama evini açmak istiyoruz, 1942'de askerimizin İkinci Dünya Savaşı tedbiren yaptığı sığınaklar var, 400 metre uzunluğunda, galeriler bunlar, genişliği 2 metre, yüksekliği 2.40 metre olan çok özel galeriler. "

“İLK KEZ ÇIKIYOR"

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rahim Asal da kazılar hakkında bilgi verdi. “Khalkedon'un ilk sikkelerinden biri, milattan önce 5. yüzyıla tarihlenen ilk sikkelerinden biri burada kazı sırasında tabakasında tespit edildi.” diyen Asal, “Peronun kaldırılmasıyla ortaya çıkan geç Roma, erken Bizans yapısı 4-5. yüzyıla tarihlenen bir yapı kalıntısı var, çok güzel mimari plan veren bir yapı. Bunun hemen bitişiğinde muhtemelen orta Bizans döneminde maden ergitme atölyesi gibi kullanıldığını tahmin ettiğimiz ocaklar tespit ettik. Saray kalıntısı olacağını düşündüğümüz binanın etrafındaki kalıntılar ortaya çıkmaya başladı. Bir mimari bütünlük verip bizim daha çok arkeolojik bilgiye ulaşmamızı sağladı. Şu anda 45 alanda İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü arkeolojik kazı yapıyor. Ama bu kadar sikke, özellikle de geç Roma, erken Bizans sikkesine rastladığımız hiçbir alan yok. Yaklaşık 12 bin civarında şu anda tespitimiz. Bir de sadece sayı değil, verdiği bilgiler de çok önemli. Daha önceden vardı bu sikkelerden ama bir kazıda ilk kez çıkıyor. Kazıda çıkmasının önemi de tabası ve verdiği bilgiyi artırıyor." diye konuştu.


ARŞİV