Hekimlerden Kazdağları ve Salda Gölü uyarısı

Kazdağları ve Salda Gölü’nde yaşanan doğa tahribatına bir tepki de solunum uzmanı hekimlerden geldi

15 Ağustos 2019 - 14:37

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), Kaz Dağları ve Salda Gölü gibi değerlerle gündeme gelen doğa tahribatı konusunda uyarılarda bulundu. Çevre tahribatında zararların yıllar içinde, yavaş yavaş ortaya çıkması nedeniyle göz ardı edildiğine dikkat çeken TÜSAD, ancak işin gerçek faturasının, kazanımlarından çok daha yüksek olduğunu vurguladı.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, son günlerde Kaz Dağları ve Salda Gölü civarında yoğunlaşan çevre sorunlarının, sadece bölgesel değil tüm ülkemizi ve tüm dünyayı ilgilendiren küresel bir sorun olduğunu dile getirdi. “Çevre sağlığı bir bütündür” diyen Mirici, hava, su ve toprak kirliliğinin zaman içinde birbiriyle etkileşeceğine işaret etti.

Ormansızlaştırma, dolayısıyla su kaynaklarının kirlenmesi ve hava kalitesinin bozulmasına neden olan faaliyetlerin başta çevre ve insan sağlığına yapacağı zararların yıllar boyu düzeltilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Mirici, şu uyarılarda bulundu: “Dünyanın her tarafında benzeri işletmelere ve süreçlere bakıldığında; kronik hastalıklar ve kanser başta olmak üzere insan sağlığının etkilenmesinin, sağlıklı içme suyu kaynaklarının ve tarım alanlarının kaybedilmesinin en temel sorunlar olduğu görülüyor. Bu zararların yıllar içinde, yavaş yavaş ortaya çıkması, göz ardı edilmesine ve yok sayılmasına neden oluyor. Ancak bu tür çevre katliamları yıllar içinde herkese çok pahalıya mal oluyor.”

KAR-ZARAR HESABI EKSİK YAPILIYOR!

Prof. Dr. Mirici, Kaz Dağları gibi ekolojik denge açısından büyük önem taşıyan değerlerin korunmasının birincil derecede önemli olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Madencilik ve kömürlü termik santral gibi işletmelerde kar-zarar hesabı yapılırken insan sağlığına verilen zararın, kaçınılmaz olarak artacak sağlık harcamalarının hesaplanmadığı görülüyor. Kaldı ki; bozulan insan sağlığı ve erken kaybedilen yaşamların bedeli hiçbir biçimde ödenemez. Solunan havanın kalitesinin, akciğer hastalıklarının en önemli nedeni olduğu biliniyor. Kirli ve temizlenmemiş havanın solunması nedeniyle her yıl milyonlarca insanın akciğer hastalıklarına yakalandığını, bu nedenle hayatlarını kaybettiklerini bir kez daha hatırlatmak isteriz. Hastanelerin acil servislerine en fazla başvuranların KOAH gibi kronik akciğer hastaları olduğu unutulmasın.”

DAHA FAZLA AĞAÇ DİKİLMELİ

TÜSAD olarak akciğer hastalıklarının tedavisi kadar, bu hastalıkların oluşmasına neden olan faktörlere de dikkat çekmeye çalıştıklarını aktaran Mirici, bu nedenle sık solunan hava kalitesinin önemine vurgu yaptıklarını belirtti. Günümüzde çok farklı kirleticiler nedeniyle hava kalitesinin bozulduğuna işaret eden Mirici, “Ormanlar, hatta tek bir ağaç bile havanın temizlenmesine katkıda bulunuyor. Yıllarca yetişen ağaçların kesilmesi yerine, giderek daha fazla ve uygun koşulları belirleyerek, bilinçli bir biçimde ağaç dikilmesi gerekiyor” dedi.


ARŞİV