İklim ve çevre alanında çalışmalar yapan Ekosfer, Fosil Yakıtların Ötesi (BFF), Greenpeace Türkiye, Mekânda Adalet Derneği, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Yeşil Düşünce Derneği, YUVA ve 350 Türkiye gibi kuruluşlar, “Hizmet binalarında güneş enerjisi zorunlu olsun!” kampanyasını başlattı. Change.org üzerinden başlatılan imza kampanyasının muhatapları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Kampanyanın detaylarını ve hedeflerini Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels) Kampanyacısı Duygu Kutluay ile konuştuk.
“POTANSİYEL DEĞERLENDİRİLMİYOR”
Türkiye’nin artan enerji maliyetleri, iklim krizinin neden olduğu aşırı hava olayları, doğal afetler ve daha da derinleşen yoksulluk gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Kutluay şöyle konuştu:“Hedefimiz, yeni hizmet amaçlı binaların güneş enerjisi sistemlerine uygun tasarlanmasını ve mevcut binaların da bu dönüşüme dahil edilmesini zorunlu kılmak. Türkiye, Avrupa’nın en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip ülkelerden biri olmasına rağmen, bu potansiyelin yeterince değerlendirilememesi toplum için ciddi sorunlara yol açıyor.”
İklim kriziyle mücadele etmek ve yaşanabilir bir gezegen için küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlamak gerektiği söyleyen Kutluay’a göre bunun için fosil yakıtlardan tamamen kurtulup yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek şart. Elektrik üretiminin küresel emisyonların en büyük kaynaklarından biri olduğunu paylaşan Kutluay, şöyle devam etti: “Mevcut yenilenebilir ve depolama teknolojileriyle fosil yakıtların elektrik üretiminde kullanımını sona erdirmek mümkün. Son dönemde yaşadığımız ve etkilerini hâlâ hissettiğimiz enerji krizi de fosil yakıtlara bağımlılıktan kurtulmanın önemini gösteriyor. Buna fosil yakıtların sebep olduğu sağlık sorunları ve çevre kirliliği de eklendiğinde yenilenebilir enerji sistemlerinin önemi netleşiyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji sistemleri yalnızca çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda somut toplumsal faydalar da sunuyor. Fosil yakıtların aksine, yenilenebilir enerji kaynakları yerel üretim ve tüketimle belediyeler, KOBİ'ler ve toplumun farklı kesimlerini enerji dönüşümüne dahil ederek faydaların adil paylaşılmasını sağlıyor.”
FAYDALARI NELER OLACAK?
Güneş panellerinin kullanımının birçok önemli fayda sağlayacağını dile getiren Kutluay, “Öncelikle, yenilenebilir enerji, maliyetleri düşürerek belediyelerin bütçelerinde tasarruf imkânı yaratır. Bu sayede tasarruf edilen kaynaklar, sosyal politikaların geliştirilmesine ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesine yönlendirilebilir. Ayrıca, montaj, bakım ve yönetim gibi alanlarda yeni iş olanakları sunarak yerel ekonomiyi canlandırır ve istihdamı arttırır. Fosil yakıtlara bağımlılığı azaltması sayesinde, enerji arzında yaşanabilecek krizlere karşı dayanıklılık kazandırır ve toplulukların enerji güvenliğini güçlendirir. Deprem ve doğal afet gibi olağanüstü durumlarda kesintisiz enerji sağlama kapasitesi, güneş panellerinin bir diğer kritik avantajı. Yerel enerji üretimi ve depolama sistemleri, afet sonrası toparlanmayı hızlandırarak toplumun güvenliğini artırır. Fosil yakıtların neden olduğu sera gazı emisyonlarını düşürerek iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlar ve hava kalitesini artırır. Güneş enerjisi sistemleri, halkı enerji tasarrufu ve sürdürülebilir enerji kullanımı konusunda bilinçlendirerek toplumun enerji dönüşümüne aktif şekilde katılmasını teşvik eder.”
Kamu binalarının topluma hizmet eden ve örnek teşkil eden yapılar olduğu için öncelikli olarak bu binaların güneş enerjisine geçmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Kutluay, “Ülkemizde ve dünyada giderek daha fazla kamu binasında güneş panelleri kullanılmaya başlandı. Bu sayede kamu kurumları uzun vadede ücretsiz elektrik üretiminden faydalanarak enerjiden tasarruf ederken, bütçelerini diğer kamu hizmetlerine yönlendirebiliyor. Avrupa'daki yerel yönetimlerin projeleri, bu dönüşümün toplumsal fayda sağladığını açıkça gösteriyor.” dedi.
“ACİLEN HAYATA GEÇİRİLMELİ”
“Türkiye’nin toplam çatı üstü güneş enerji potansiyelinde İstanbul, 10,4 GW kapasite ile öne çıkıyor.” diyen Kutluay şu bilgileri paylaştı: “Bu miktar, Türkiye'nin 2022 yılındaki toplam elektrik tüketiminin yüzde 27'sine denk geliyor. Ancak İstanbul’un mevcut sanayileşme seviyesi ve yüksek enerji tüketimi göz önüne alındığında, bu potansiyelin artırılması kritik önem taşıyor. Yeni bina stokunun hızla arttığı İstanbul gibi şehirlerde, tüm yeni binaların çatılarının güneş enerjisi sistemlerine uygun şekilde tasarlanması acilen hayata geçirilmesi gereken bir adım. Böylece İstanbul’un elektrik tüketiminin daha büyük bir kısmı hızlıca çatılarda kurulacak güneş enerji sistemleriyle karşılanabilecek.”
Kadıköy Belediyesi gibi bazı yerel yönetimlerin bu alanda öncü çalışmalara imza attığını ifade eden Kutluay, “Belediyeler hem topluma örnek oluyor hem de enerji maliyetlerini düşürerek kaynaklarını daha verimli kullanıyor. Ayrıca İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 2029 yılına kadar tüm kamu binalarının enerjisinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanacağını açıkladı, bu da iyi bir gelişme. Sadece hizmet amaçlı binaların çatıları için güneş enerjisi zorunluluğu getirilmesi yeterli değil. Çatısına güneş paneli taktırmak isteyen tüm kişi ve kurumların finansmana ve şebekeye erişim sorunlarının çözülmesi için gerekli tedbirlerin de yasa ile güvence altına alınması ve uygulamaların kolaylaştırılması gerekiyor.” dedi.
Kampanyaya buradan ulaşabilirsiniz.