İklim Ağı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM İklim Zirvesi’nde açıkladığı 2035 iklim hedefinin sera gazı emisyonlarını azaltmak yerine artıracağını belirterek uyardı: “2035’te emisyonlar 2023’e göre yüzde 16 daha yüksek olacak.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Eylül’de New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde Türkiye’nin 2035 yılına ilişkin Ulusal Katkı Beyanı’nı (NDC) açıkladı. Erdoğan’ın açıklamasının ardından, iklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren İklim Ağı, hedefin mutlak azaltım yerine “artıştan azaltım” içerdiğini duyurdu.
Ağın açıklamasında, “Türkiye’nin referans aldığı büyüme senaryosuna göre sera gazı emisyonları artmaya devam edecek. Açıklanan hedef, bu artışı kısmen sınırlıyor. Bu da 2035’te emisyonların 2023’e kıyasla yüzde 16 artacağı anlamına geliyor” denildi.
KÖMÜR TEŞVİKLERİ VE TORBA YASA ELEŞTİRİSİ
İklim Ağı, hedefin hazırlanış sürecinde katılımcılık ilkesinin göz ardı edildiğini ve uzman görüşlerinin dikkate alınmadığını vurguladı. Açıklamada öne çıkan başlıca eleştiriler şöyle:
- Kömürlü termik santraller: Enerji Bakanlığı’nın kömüre dayalı teşvik planlarının iklim hedefleriyle çeliştiği belirtildi.
- 7554 sayılı Torba Yasa: Yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açma iddiasıyla yasalaşan düzenlemenin, doğa koruma ilkelerini ve yerel halkın katılımını dışladığı savunuldu. İlk örnek olarak Akbelen’deki zeytinliklerin kömür madeni için sökülmesi gösterildi.
- Ekolojik risk: Yasa ile birlikte su, toprak, zeytinlikler ve ormanların madenciliğe açıldığı, bunun da Türkiye’yi daha kırılgan hale getirdiği kaydedildi.
İklim Ağı, Türkiye’nin iklim hedefini güçlendirmek için şu adımları önerdi:
- Fosil yakıtlardan çıkış: Kömür tüketiminin sıfırlanması, yeni petrol ve gaz yatırımlarının sonlandırılması, 2030’a kadar fosil teşviklerinin kaldırılması.
- Adil geçiş: Kömürden etkilenen işçiler ve yerel ekonomiler için adil geçiş mekanizması kurulması.
- Doğa koruma: 2030’a kadar korunan alanların payının %30’a çıkarılması, bozulmuş ekosistemlerin onarılması.
- Tarım ve gıda: Onarıcı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, tarımda su tüketiminin yarı yarıya azaltılması.
- Yangın ve sağlık: İklim projeksiyonlarına uygun yangın önlemleri, kişi başına düşen yeşil alanın iki katına çıkarılması.