Buğday Derneği kış sıcaklıklarının artmasının tarıma olumsuz etkilerini değerlendirdi. Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, 2023 Haziran ayından bu yana yaşadığımız her ayın, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak ay olduğunun belirtildiği açıklamada artan sıcaklıkların tarımsal üretim için ne anlama geldiği şöyle açıklandı:
“İklim krizi ve artan kış sıcaklıklarının sebep olduğu sorunların başında kuraklık geliyor. Su fakiri olma yolunda bir ülke olmamız da gıda üretimindeki riskleri daha da artırıyor. Sıcaklıkların artması ile nemi azalan toprağın suya doyması için daha fazla sulama yapmak gerekiyor. Yüksek ısı, toprağın azot miktarı ve pH değeri ile mikro bakteriyel bileşimini değiştiriyor ve topraktaki besin maddelerini ve bitki sağlığını olumsuz yönde etkileyerek üretimde kayıplara sebep oluyor. ”
Aşırı düzensiz yağışların da ilkim krizinin en önemli sorunlarından biri olduğunun belirtildiği açıklamada “Aşırı yağışlar sonucu topraktaki su doygunluğunun artması, oksijen miktarının azalmasına ve nem artışına bağlı zararlı artışı ile bitki hastalıklarının çeşitlenmesine, çoğalmasına sebep oluyor. Düzensiz yağışlar ise bitkilerin ekim-dikim takviminde aksamalara yol açabiliyor” denildi.
BUĞDAY ÜRETİMİNDE DÜŞÜŞ
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin Köy-Koop İzmir ile birlikte yürüttüğü İklim Dostu Çiftlikler projesinin paydaşları ile yapılan toplantıya katılan üreticiler de iklim krizine dair en ciddi sorunun düzensiz yağışlar ve sıcaklık dalgalanmaları olduğunu ifade etti. Mevsimsel dalgalanmalar sebebiyle ciddi ürün kayıpları yaşadıklarını belirten üreticiler kış aylarının sıcak geçmesi sebebiyle çok fazla böceklenme olduğunu, güvelerin tarladaki bütün domatesleri 3 günde yok edebildiğini söyledi.
Açıklamaya göre sıcaklık artışları ve yağış rejimindeki değişiklikler, tarımsal üretimde büyük değişimlere neden olacak ve özellikle buğday gibi temel gıda ürünlerinin üretiminde kayda değer düşüşlere yol açabilecek.
İklim değişikliğine uyum sağlayabilmek için doğa ile uyumlu tarım yöntemlerinin kritik bir rol oynadığına dikkat çekilen açıklamada” Kuraklığa, hastalıklara, değişen iklim koşullarına daha dirençli tarımsal üretim için agroekolojik, onarıcı yöntemlere geçiş yapılması gerekiyor” ifadelerine yer verildi.