İklim krizinin ve ekonomik krizin nedeni:“SINIRLI DÜNYADA SINIRSIZ BÜYÜME”

“İklim Adaleti” etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşide hem iklim hem de ekonomik kriz hakkında katılımcılara çarpıcı bilgiler verildi

28 Ağustos 2019 - 11:12

Yaşam hakkı savunucuları, tüm dünyada 20 Eylül tarihinde gerçekleşecek küresel iklim grevine Türkiye’den ses vermek için “Sıfır Gelecek” kampanyası çatısı altında bir araya geldi. Kampanyaya destek veren kurumlar, 20 Eylül tarihine kadar belirledikleri konular çerçevesinde bir dizi etkinlik gerçekleştiriyor. “Sıfır Gelecek”in bir parçası olan Antikapitalistler Platformu da “İklim Adaleti” başlığı altında söyleşiler düzenledi. “Madalyonun iki yüzü: iklim krizi ve ekonomik kriz-Nasıl bir Mücadele?” isimli söyleşi Kadıköy kargART’ta gerçekleşti.  Antikapitalistler Platformu’ndan Özdeyiş Özbay’ın moderatör olduğu söyleşide, bilim yazarı Tuna Emren ile Antikapitalistler Platformu’ndan Nuran Yüce katılımcılarla önemli bilgiler paylaştı.

20 EYLÜL’DE YOĞURTÇU’DA

Moderatör Özdeyiş Özbay, söyleşi öncesi katılımcılara kısa bir bilgilendirme yaptı. Özbay, “20 Eylül’de kapsamlı bir etkinlik yapmak istiyoruz. İzin işlemleri olursa etkinliğin adresi Yoğurtçu Parkı olacak” dedi. Bilgilendirmenin ardından Özbay ilk sözü Tuna Emren’e verdi. “İsveçli Greta Thunberg ‘bizim gençliğimizi çalıyorsunuz’ derken çok doğru bir şey söylüyor. Biz medya tarafından çok farklı haberler ile uyutulurken çok önemli şeyler oluyor.” diyen Tuna Emren, katılımcılara geçen yıl yayınlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 1,5 derecelik küresel ısınma raporu hakkında önemli bilgiler verdi.

“2 DERECENİN SONUÇLARI KORKUNÇ OLACAK”

Geçen yıl yayınlanan IPCC raporunun çok korkunç bir tabloyu ortaya koyduğunu dile getiren Tuna Emren, “Bu yaz Kuzey Buz Denizi’nde ve Antartika’da korkunç değişimler oldu, deniz buzulunun bu hızla erimesi beklenmiyordu. Kuzey Buz Denizi’ndeki erime yaz aylarında zaten yaşanıyor ama Grönland’ta öyle bir erime oldu ki 2070’den önce beklenmiyordu. Tek bir günde 12 buçuk milyar ton buz kaybı yaşandı. İngiltere, Belçika ve Hollanda’da sıcaklıklar 39 derecenin üzerine çıktı. Bunun sebebi ise Antartika’da deniz buzulunun erimesi.”dedi.

Raporda 2030 yılında 1,5 derecelik ısınma hedefinin tutturulması gerektiğinin üzerinde durulduğuna işaret eden Tuna Emren, konuşmasına şöyle devam etti; “Neden çünkü 2 derecelik ısınmanın sonuçları çok korkunç olacak. 2 derece olduğunda 3 ve 4 dereceye çıkma durumu o kadar mümkün ki. Rapor diyor ki 1,5 derecelik ısınma hedefini başaramayacağız ve 2 derecelik ısınmayı göreceğiz. Bunun sonucunda da bir taraftan yağışlar ve kuraklık derken ekosistem zarar görecek. Bu durum da gezegeni daha da ısıtacak. Tarım ürünleri zarar gördüğü için gıda fiyatları da artacak ve gıdaların besin değeri de azalacak.”

“SU KRİZLERİ YAKLAŞIYOR, HASTALIKLAR KAPIDA”

Bir gıda krizine doğru sürüklenildiğinin raporda belirtildiğini ifade eden Tuna Emren, “Ne yapılabilir kısmında ise çözüm olarak tarımda bütüncül yöntemler öneriliyor. Örneğin Permakültür.  Su krizleri yaklaşıyor. Tüm dünyada içme suyu kaynakları azalıyor. Karadaki türlerle ilgili sıcaklığı 1,5 derecede sabitleyebilirsek eğer örneğin böceklerin yüzde 6’sına, bitkilerin yüzde 8’ine, omurgalıların ise yüzde 4’üne, eğer sıcaklık 2 dereceye çıkarsa böceklerin yüzde 18’ine, bitkilerin yüzde 16’sına ve omurgalıların da yüzde 18’ine veda etmek zorunda kalıyoruz. Bu ılımlı bir ihtimal. Tüm dünyada orman yangınları ve sel felaketleri söz konusu. Akdeniz çölleşiyor. Tüm canlılar için hastalıklar kapıda olacak.” diyerek rapordaki önemli noktaları paylaştı.

“EKONOMİK OLARAK DA ZARAR GÖRÜYORUZ”

Tuna Emren’in ardından söz alan Nuran Yüce, iklim değişikliklerinin etkilerini yaşamaya başladığımızı, çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabileceğimizi, o yüzden radikal tedbirler alınması gerektiğinin üzerinde durdu. Nuran Yüce, “İklim değişikliklerine neden olan fosil yakıtlarsa ve bunu biliyorsak 30 yıl önce bırakmamız gerekiyordu. Fosil yakıtlar kapitalist sistemin gelişmesinin ve ayakta kalmasının motoru olan enerji birimi. Karları onlar için önemli. Temiz nitelikli suya ihtiyacımız var. Bu su musluktan akan sudan da karşılanabilir. Ama sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenen bir ürünü kullanarak hem ekonomik olarak hem de ekololijik olarak zarar görüyoruz. İklim krizini kapitalist sistem içerisinde çözmeyi beklemek cidden bir iyimserlik. Çözmek için attığı adımlar ise hem emek sömürüsünü hem de doğa sömürüsünü yoğunlaştırmak üzerinden şekilleniyor. Ekonomik krizi aşmak için büyümeye devam etmek zorunda. Büyümeye devam ederse kaynak kullanımı artacak ve kaynak kullanımının artması da ekolojik yıkımı daha da hızlandıracak. Sınırlı bir dünyada sınırsız büyüme ihtiyacı.” şeklinde konuştu.

“Sermayenin ihtiyacının karşılanması üzerine işleyen bir sistemden söz ediyoruz.” diyen Yüce, “Türkiye’nin ekonomik krizini düşünün. Nasıl çıkmaya çalışıyor. Emek piyasasına saldırıyor, işçilerin haklarını gaspediyor aynı zamanda otoyol ve maden arama projelerini hayata geçirmeye çalışıyor.” dedi.


ARŞİV