İklim mitinginin yasaklanması protesto edildi
Ekoloji Birliği'nin Ankara'da yapmak istediği “İklim Krizine ve Ekolojik Yıkıma Dur Diyoruz” mitinginin yasaklanması, Kadıköy İskelesi'nde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi
Yaşam hakkını savunanlar, Ekoloji Birliği'nin 26 Ekim Cumartesi günü Ankara'da yapmak istediği “İklim Krizine ve Ekolojik Yıkıma Dur Diyoruz” mitinginin Ankara Valiliği tarafından yasaklanmasını protesto etmek icin Kadıköy İskelesi'nde basın açıklaması yaptı. “Cerattepe'de, Kazdağların'nda, Hasankeyf'te Her Yerde Yaşam Hakkını Savunuyoruz” ile “İklim Krizine ve Ekolojik Yıkıma Dur Diyoruz” pankartının etrafında bir araya gelen yaşam hakkını savunanlar, “Havama, toprağıma ve suyuma dokunma”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Direne direne kazanacağız” sloganı attı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Ali Şeker ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy da açıklamaya katılarak destek verdi. Grup adına basın açıklamasını ise Gürsel Kaya okudu.
“Valilik tarafından alınan bu karar antidemokratik bir uygulamadır. Yasaklar yaşamı savunma mücadelemize engel olamayacaktır.” diyen Gürsel Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Mitingten birgün öncesine kadar bu kararın açıklanmaması demokrasimizin düştüğü seviyeyi gösteren üzücü yeni bir örnektir. Tüm engelleme çabalarının karşısında iklim krizine, ekolojik yıkıma, talana ve soyguna daha gür sesle dur demeye devam edeceğiz.” Eğer miting yapılsaydı ekoloji, demokrasi, kent, kadın hakları ile toplumun tüm kesimlerinin sosyal, kültürel ve ekonomik hakları için birlikte mücadele yürüteceklerini Ankara'dan herkese ilan edeceklerini dile getiren Kaya, “Tüm dünyayı saran ekolojik krizin sebebi ile 1 milyon canlı türünün ortadan kalkma tehdidi yaşamasının nedeni olan kapitalist sistemin doğayı, yaşam alanlarımızı ve emeğimizi pazar haline getirmesine ve sömürmesine hayır diyecektik.” dedi.
“Talan projeleri acilen durdurulsun”
Miting gerçekleşseydi dile getirilecek taleplerin de olduğunu söyleyen Gürsel Kaya talepleri şu şekilde sıraladı; “İklim krizine ve ekolojik yıkıma yol açan tüm talan projelerinin ve faaliyetlerinin ülkenin her tarafında acilen durdurulması. Yaşam ve doğaya karşı olan hiçbir projenin uygulanmaması. Bu projelerin ve çalışmaların önünü açan başta maden ve enerji yasaları olmak üzere tüm ilgili mevzuatın bir daha ekolojik yıkıma ve talana asla izin vermeyecek şekilde yeniden düzenlenmesi. Ekoloji, emek, demokrasi, kadın hakları ve kent mücadelesi önündeki tüm engellerin, kısıtlamaların ve yasaklamaların kalıcı bir şekilde kaldırılması.”
“Doğaya karşı işlenen suçlar son bulsun”
Açıklamanın ardından söz alan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, “Dünyanın bütün başkentlerinde doğaya sahip çıkmak için milyonlarca insan toplandı ve eylem yapıldı. Ankara'da da toplanacaktık ama müsade etmediler. Bir avuç yandaş doğamızı tahrip ve yok ediyor. Ne pahasına devlete 50 milyon dolar vereceğiz diye Kaz Dağları'nda altın madeni açıyorlar. Oranın orman dokusunu ortaya koymak için 50 milyar dolar verseniz onu bir daha yerine koyamazsınız. Canlıları bir daha geri getiremezsiniz. Doğaya karşı işlenen suçlara son verilsin istiyoruz.” derken HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy da şunları şöyledi; “Bu iktidarın duvarında “egemenlik sermayenindir” yazıyor. Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak herşeyine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Kaz Dağları'ndan Cerattepe'ye, Hasankeyf'ten Sinop'a kadar bu memleket bizim.”
