Türkiye’de “Sıfır Gelecek Kampanyası” adı altında biraraya gelen çevre ve ekoloji örgütleri tüm dünyayla aynı anda “küresel iklim grevi” gerçekleştiriyor. İklim krizine karşı somut adımların atılması talebiyle ve “Fridays for Future / Gelecek için Cumalar” dayanışma ağının çağrısıyla 20 Eylül Cuma günü itibariyle başlayan eylemler yedi gün sürecek.
İSTANBUL’DA EYLEMİN MERKEZİ KADIKÖY
İklim grevlerinin 15’i Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştiriliyor. İstanbul’daki etkinliklerin adresi ise Kadıköy oldu. 20 Eylük Cuma günü saat 14.00’te Kadıköy İskele Meydanı’nda biraraya gelen öğrencilere yetişkinler de destek verdi.
İstanbul’un farklı ilçelerinden ve okullarından Kadıköy’e gelen genç iklim aktivistleri taşıdıkları dövizlerle iklim krizinin aciliyetine ve ciddiyetine vurgu yaptılar. Bir an önce kalıcı çözümlerin bulunmasını isteyen "Gelecek İçin Cumalar" adına basın açıklamasını Atlas Sarrafoğlu yaptı.
“BİLİMİN ARKASINDA BİRLEŞELİM”
Sarrafoğlu ve Gören yetişkinlere şu sözlerle seslendi:
“Türkiye’deki ilk iklim grevinde 15 Mart’ta da yetişkinler de vardı. Fakat izleyiciydiler. Şimdi artık bu grevin bir parçasısınız. Ona göre hareket etmelisiniz. Artık kavga etmeyi bitirmelisiniz. Artık birbirinizi suçlamamalısınız. Artık bir araya gelmelisiniz. Ve en önemlisi artık biz çocukları dinlemelisiniz. Artık bize kulak vermeyi bırakın ve bizi artık dinleyin. Kurtaracak bir gezegenimiz var. Artık bunun için çalışın. Biz de artık bunun için okula gidelim. Keyif aldığımız için okulu kırmıyoruz. Bunu okula gitmemek için yapsaydık. Pazartesi sendromu yaşamamak için pazartesi yapardık. Hepiniz öğrenci olmuşsunuzdur. Biliyorsunuzdur ki okula gitmek için en iyi gün cumadır fakat en kötüsü ise pazartesidir. Anladınız mı? O zaman anlamaya devam edin. Gezegenimiz yanıyor. Bir çok şehir sular altında kalıyor. Buzullar yok oluyor. Kuzey kutbundaki ormanlar alev alev. İnsanlar evlerini terk ediyor. Türlerin nesli tükeniyor.
Yakında bizim de neslimiz tükenecek. Artık bunu anlayın. Bu ilk iklim grevinizi unutmayın. Artık hayatınız değişti. Eğer bu gerçeği biliyorsanız hepimizin hayatı değişmiştir. Ben de sizin gibi korkuyorum zehirli yağmurlardan. Ama yağmurların neden zehirli olduğunu bilmek istiyorum. Yağmurların zehirli olmaması için ne yapmam gerektiğini bilmek istiyorum. Bunu tek başıma öğrenemem. Bana yardım etmelisiniz. Kimyasal kirliliği durdurmak konusunda bana yardım etmelisiniz. İklim krizini durdurmam konusunda bana yardım etmelisiniz. Bize yardım etmek için önce bizi desteklemelisiniz. Sonra bizimle aynı şeyi söylemelisiniz. Bilimin arkasında birleşelim. Formül bu. Çünkü iklim değişikliğinin bir kriz olduğunu bilim insanları söylüyor. Yani doktorlar, profesörler biz de bunu haberlerde öğreniyoruz. O yüzden bence ilk iş olarak bu gerçekleri öğrendiğimiz haberlerin değişmesini istemeliyiz. Sonra bu konu hakkında bir şeyler yapmak isteyen kişilere kulak vermeliyiz. Bence artık birlikte hareket etmenin vakti geldi.”
Basın açıklamasının ardından kitle sloganlar eşliğinde Yoğurtçu Parkı’na yürüdü.
Kadıköy Belediyesi ve Kadıköy Kent Konseyi’nin destek verdiği iklim grevinde; Alakır Nehri Kardeşliği, Antikapitalistler, Buğday Derneği, Don Kişot Bisiklet Kolektifi, Genç Yeşiller, Greenpeace Türkiye, Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif, Fridays for Future Türkiye, Parents for Future Türkiye, Kuzey Ormanları Savunması, Yeryüzü Derneği, Yeşil Düşünce Derneği, Yokoluş İsyanı, 350 Türkiye ve Validebağ Savunması yer aldı.
YOĞURTÇU PARKI’NDA FESTİVAL
İklim grevinin ikinci ayağı ise Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle Yoğurtçu Parkı’nda düzenlenen festivalle devam etti. Atölyelerin ve performans gösterilerinin düzenlendiği festivale CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu katıldı.
Gelecek için Cumalar’dan Selin Gören, Yoğurtçu Parkı’nda yaptığı konuşmada “Bugün aramızda işini bırakarak gelen yetişkinler: Hem kendi jenerasyonum, hem de gelecek jenerasyonlar için size teşekkür ederim. Hatta soyu tükenme tehlikesi altında olan bütün canlılar adına teşekkür ederim. Doğa ve biz sizden yardım istedik ve siz de bu çağrımıza cevap verdiniz. Çünkü bu kişisel çıkarların çok ötesinde duran bir kriz. Bu bir acil durum. Ve bugün buraya gelerek iklim acil durumunu önemsediğini gösterdiniz.” dedi.
Stantları gezerek iklim aktivistleriyle sohbet eden Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı daha sonra bir konuşma gerçekleştirdi. Odabaşı, “Biz bugünü çocuklarımızdan ödünç, büyüklerimizden miras aldık. Elimdeki notlarda yer alan teknik verileri okursam çocuklarımıza bırakacağımız bir dünya bir karış toprak kalmayacak. Biz yerel yöneticiler geçmişte ne yaptıysak bunları unutup bunların daha fazlasını çevre için yapmak zorundayız. Önümüzdeki 5 yılda Kadıköy’de çok hızlı bir şekilde sıfır atık projesini hayata geçirmek mecburiyetindeyiz. Günde 500 ton çöp topluyoruz ve bu çöpün 200 tonu geri dönüştürülebilir. Karbon salınımını azaltmak için belediye olarak elimizden gelenin fazlasını yapmak mecburiyetindeyiz. Bununla ilgili olarak gereken çalışmaları yapacağız. Atmosferimiz endüstri devrimi öncesi seviyeden 1 derece daha sıcak. Ve her gün yaklaşık 200 canlı türü yok oluyor. Bu nedenle bugünkü etkinlik çok çok önemli.” dedi.
Etkinlik Sıfır Gelecek Müzik Festivaliyle sona erdi.
NE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ?
“Dünyada her gün yaklaşık 200 canlı türünün yok olduğu altıncı kitlesel yokoluşun ortasındayız. Son 44 yılda canlı popülasyonları yüzde 60 azaldı. Bir milyon canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.”
“İklim krizi yüzünden göçler artıyor, sadece 2018’de dünyada 17 milyon insan göç etti, 2008-2018 arasında bu sayı 265 milyonu buldu. 2050 yılında 200 milyon insanın göç etmesi bekleniyor.”
“Dünyadaki yoksul bölgeler karbon salımının sadece yüzde 10’unu gerçekleştirdiği hâlde iklim krizinin yükünün yüzde 75’ini sırtlayacak.”
“2100’e kadar deniz suyu seviyesi 2 metreye kadar yükselebilir. Bu durumda milyonlarca kişi yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalacak.”
“İklim krizi yüzünden önümüzdeki 11 yılda 120 milyon kişi daha yoksullaşacak. İklim değişikliği sebebiyle milyonlarca kişi yaşama, beslenme, barınma ve su gibi temel insan haklarından mahrum kalacak.”
“Haziran ayında sıcaklıklar normallerin 0,93 derece üzerinde geçti. Temmuz ayının ise şu ana kadar dünyada ölçümlenen en sıcak ay olması bekleniyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz Havzası son 900 yılın en ağır kuraklığını yaşıyor.”