Çevre Mühendisleri Odası’nın hazırladığı Çevre Durum Raporu’nda, İstanbul’un iklim krizi, ormanların yok edilmesi, kentin deniz ve hava kirliliği gibi sorunları ela alındı. Raporda, ülke genelinde ekolojik yıkımın en yoğun şekilde yaşandığı ifade edilirken İstanbul’un Çin, Hindistan ve Endonezya’da yer alan pek çok şehri kirlilik endeksinde geride bırakarak 95. sırada yer aldığı kaydedildi.
“13 MİLYON AĞAÇ KESİLDİ”
Raporda, Türkiye’de son dönemde 550 bin hektarlık orman arazisinin maden ve turizm tahsisleri gibi kullanımlar nedeniyle yok edildiğine yer verildi. Bu alan, İstanbul’un yüz ölçümünden fazla. Yok edilen ağaç sayısı ise 55 milyonun üzerinde.
Raporda ayrıca yeni İstanbul Havalimanı için 13 milyon ağacın kesildiği bilgisi paylaşıldı. Raporun devamında şu bilgilere yer verildi: “Kuzey Ormanları Savunması’nın (KOS) yapmış olduğu analize göre 2012-2019 yılları arasında havalimanı proje sahasında 8 milyon, inşaat için açılan 2 taş ocağı için en az 1 milyon 200 bin, havalimanına giriş sağlayan Kuzey Marmara Otoyolu için 3 milyon 700 bin ağaç kesildiği tespit edildi.”
“ÖLÇÜM YAPILMIYOR”
Odanın hazırladığı raporda hava kirliliğine de yer verildi. Verilen bilgilere göre;İstanbul’da yaklaşık 2 milyon nüfusun yaşadığı bölgede 2018 yılında neredeyse hiç ölçüm yapılmamış ve bu bölgede solunan havanın kirlilik durumu tespit edilememiş. Ayrıca, İstanbul’da ölçüm yapılan fakat güvenli veri alımının olmadığı ilçelerde yaklaşık 6 milyon kişi yaşıyor. Raporda büyük kentlerde yaşayanların yılda 250 gün ölümcül kirli hava soluduğu bilgisine yer verildi.
İstanbul genelinde ölçümün yapılmadığı gün sayısının ortalama 192 olduğu belirtildi.
“DENİZLER TEHDİT ALTINDA”
Raporda, Marmara Denizi’ne deşarj edilen evsel ve endüstriyel atıkların yüksek seviyelerde olmasının deniz ekosistemini olumsuz etkilediği de paylaşıldı. Yıllık 15 milyon metreküp civarında atık suyun hiçbir arıtma işlemine girmeden direkt olarak denize boşaltıldığı ifadelerinin yer verildiği raporda şu görüşler paylaşıldı: “Marmara Denizi’ni tehdit eden en önemli kirleticiler organik maddeler, azot ve fosfordur. Atık su arıtma tesislerinin sadece iri ve çökelebilen maddelerin giderimini yapan basit ön arıtma tesislerinden, üçüncül arıtma tesislerine revize edilmesi gerekmektedir.”
İSTANBUL’UN GÜRÜLTÜ HARİTASI
Sanayi, ulaşım, kentsel dönüşüm gibi nedenlerle İstanbul’da çok fazla gürültü kirliliğinin yaşandığına da dikkat çekildi. Gürültü ile ilgili yasal düzenleme olmasına ve gürültüyü engelleme çalışmalarının yapılmasına rağmen ses yalıtımı konusunda hâlâ eksikliklerin yaşandığına dikkat çekildi.
İÇME SUYU KALİTELİ Mİ?
İstanbul’un içme ve kullanma sularının öz kaynakların verimli değerlendirilemediği için yeterince kaliteli olmadığı paylaşıldı. Çözüm için raporda şu önerilere yer verildi: “Su havzalarının korunmasının dışındaki altyapı sorunlarından biri de, eski şebekelere eklenerek uzatılan bazı şebeke boruları ve iletim hatları yetersiz basınç ve su taşıma kapasitesine sahip olmasıdır. Bu hatların ayrılması ve daha uygun basınç ve kapasitede işletilmesi gerekmektedir. Yeni yapılan depolar ile eski depolarından ayrılmalı, şebekelerde bulunması gerekli tahliye hatlarının temizliği düzenli yapılmalıdır.”
İSTANBUL RİSK ALTINDA
Raporda, iklim değişikliği kaynaklı afetlerin İstanbul için önemli bir tehdit unsuru oluşturduğu da vurgulandı. 2018 yılında özellikle Temmuz ayında kentte görülen sellerin bu tehdidi gün yüzüne çıkardığı ifade edilirken, “Kent iklim değişikliği yüzünden güçlü fırtınalar ve hortumlar ile tanışmaya başlamıştır.Türkiye’de ne yazık ki iklim değişikliği etkileri ve bunların kentler üzerinde getireceği riskler hakkında da yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Dolayısıyla İstanbul kenti ile başlayarak bu etkilerin analiz edilmesi gerekmektedir. Dünya Meteoroloji Örgütü ile Climate Central tarafından yapılan interaktif çevrimiçi yayın olan ‘İklim Değişikliği Dünyanın Şehirlerini Nasıl Değiştirecek?’ adlı çalışma ise İstanbul’un 2100 yılında yaz sıcaklık ortalamasının 27.4 dereceden 33.7 derece seviyelerine çıkabileceğini ortaya koymaktadır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporun tamamına Çevre Mühendisler Odası’nın internet sayfasından ulaşmak mümkün.