İstanbul Tarım Platformu kuruldu

Tarım, gıda, hayvancılık, balıkçılık, orman ve çevre alanında faaliyet yürüten örgütler, kamucu tarım ve gıda politikalarının hayata geçirilmesi için mücadele etmek amacıyla İstanbul Tarım Platformu'nu kurdu

04 Kasım 2022 - 08:02

Tarım ve gıda sektörlerinin kamu yararını ve toplum çıkarını esas alarak ekolojiye duyarlı, halkın refahına dayalı olması gerektiği düşüncesinden hareket eden tarım, gıda, hayvancılık, balıkçılık, orman ve çevre alanında faaliyet yürüten meslek ve emek örgütleri ile demokratik kitle örgütleri, üretici ve tüketici örgütleri bir araya geldi “İstanbul Tarım Platformu”nu hayata geçirdi. 

Kurulduğunu geçtiğimiz haftalarda kamuoyuyla da paylaşan Tarım Platformu hakkında bilgi almak için platformun bir parçası olan Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB)  Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran ile konuştuk.

“TOPLUMUN HER KESİMİ DAHİL OLMALI”

Kapıkıran, platformun kuruluşuna giden süreci şöyle özetledi: “2020 yılından beri içinde bulunduğumuz pandeminin olumsuz koşullarına ek olarak, 2021 yılında yaşanan ciddi kuraklık, ülkemizde derinleşerek yaşanan ekonomik kriz, 2022 yılındaki döviz kuru baskısı, Rusya-Ukrayna savaşının bölgemize ve ülkemize etkileri, yapısal ve altyapısal sorunları çözülemeyen tarım sektörümüzü çok boyutlu yeni ve ciddi bir kriz ortamına sürükledi. Bu süreçte üretim ekonomisi yerine rant ve faiz ekonomisinde ısrar edilmesi, girdi ve ürünlerde dışa bağımlılığın kesintisiz sürdürülmesi sonucunda üreticinin alandan çekilmesi hızlandı. Sektör dışı piyasa aktörleri sektörü daha fazla etkiler hale geldi. Kronikleşen gıda enflasyonu tüketicinin yeterli gıdaya ulaşmasını engelledi. Bu süreçte ülkemizde olağanüstü koşullar yaşanmasına rağmen, korumacı tarım ve gıda politikalarının yaşama geçirilmemesi, yerli üretimi ve üreticiyi koruyucu somut desteklerin gündeme gelmemesi, üreticiler ve tüketiciler açısından yaşanan sorunların giderek artması sonucunu doğurdu. Tarım politikasında emek aleyhine sermaye lehine yapılan her düzenleme yetersiz ve dengesiz beslenmeden yüksek gıda enflasyonuna, çarpık kentleşmeden çevre felaketlerine, toplumsal tahribattan kültürel yozlaşmaya, alt gelir grubunun yeterli gıdaya erişememesine kadar çok çeşitli alanlarda sorunlara neden oluyor. Tarıma yönelik politika belirlemede sadece ilgili bakanlıkların değil, neredeyse toplumun her kesiminin görüş ve önerileri dikkate alınmak zorunda. Bu nedenle politika belirlemede meslek odaları, sendikalar, kooperatifler, üretici dernekleri, yerel kuruluşlar, ekoloji kuruluşları ve tüketici kuruluşları daha etkin rol almalı.”

“KAMUCU POLİTİKALAR HAYATA GEÇMELİ”

İstanbul Tarım Platformu (İTP) bileşenlerinin tarım, gıda, hayvancılık, balıkçılık, orman ve çevre alanında faaliyet yürüten meslek ve emek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, üretici ve tüketici örgütlerinin birleşiminden oluştuğunu belirten Kapıkıran, “Ülkemiz tarım politikalarının hayati önem arz ettiğini, tarım ve gıda sektörlerinin kamu yararını ve toplum çıkarını esas alarak ekolojiye duyarlı ve halkın refahına dayalı olması gerektiği düşüncesiyle Tarım Platformu kuruldu. İstanbul Tarım Platformu bileşenleri olarak, İstanbul ve ülke düzeyinde koordinasyon içinde çalışarak birlikte ve eş zamanlı etkinliklerle sesimizi daha gür duyurmayı, bilim ve tekniği temel alan ekolojik ve kamucu tarım ile gıda politikalarının yaşama geçirilmesi için mücadele etmeyi ve halkı aydınlatmayı amaçlıyoruz.” dedi.

“YERELDE ÜRETİM DESTEKLENMELİ”

Küçük aile işletmeleri ile yerelde üretimin desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Murat Kapıkıran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tarımsal üretim yapan çiftçi ailelerinin ödenemez hale gelen borçları silinmeli. Tarımda emek sömürüsü önlenmeli, mevsimlik işçilerin sorunları çözülmeli. Kadın ve çocuk emeği istismarı önlenmeli, sosyal güvenliğe kavuşturulmalı. Gıda güvenliği ve gıda güvencesini sağlayabilmek için gıda egemenliğine dayalı tarım modeline geçilmeli. Hava kirliliğini önleyen en önemli varlıklar olan orman arazileri ve su havzaları koşulsuz olarak koruma altına alınmalı. Orman varlığı korunmalı ve artırılmalı. Biyoçeşitlilik ve gen kaynakları yasal düzenleme ile koruma altına alınmalı. Gıda kaybı ve israfı önlenmeli, atıklar azaltılmalı ve geri kazanılmalı.”

PLATFORMUN TALEPLERİ

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Kapıkıran, İstanbul Tarım Platformu'nun, yaşanan köklü ve ciddi sorunların çözülmesi için kısa, orta ve uzun vadeli öncelikli somut taleplerinden bazılarını şöyle sıraladı:

  • Tarımda ve gıdada yaşanan sorunların çözümü için alanı serbest piyasanın insafına bırakan mevcut neoliberal tarım politikaları terk edilerek, ivedilikle kamucu tarım politikaları gündeme alınmalı ve uygulanmalı.

  • Anayasanın 166. madde hükümleri gereği tarım sektöründe planlı kalkınma uygulanmalı. Arazi kullanım, tarımsal üretim, sulama ve eğitim-istihdam-yatırım planlaması ivedilikle yaşama geçirilmeli. 

  • Tarımsal kamu yönetimi güçlendirilmeli, Tarım Bakanlığı yeniden yapılandırılmalı, liyakatli kadrolar yönetime gelmeli. 

  • Tarım alanları, çayır ve meralar, zeytinlikler ve diğer dikili alanlar koşulsuz korunmalı, rant amaçlı mevzuat düzenlemelerine izin verilmemeli, üretim alanları amacı dışında kullanılmamalı. 

  • Ormansızlaştırılmanın önüne geçilmeli. Ormanlarımızın madencilik, enerji, turizm, ulaşım gibi ormancılık dışı amaçlarla tahsisi sonucu yok olmasına neden olan uygulamalara son verilmeli. 

  • Zeytinlikler enerji, turizm, ulaşım, yapılaşma ve madencilik yatırımları ile yok edilmemeli.

  • Tarımsal destekler en az üç yıllık açıklanmalı, yeterli olmalı ve yıl içinde ödenmeli. Tarımsal girdi maliyetleri somut olarak düşürülmeli, tarımsal kredi ihtiyaçları çiftçi lehine düzenlenmeli.

  • Yem-süt-et bütünlüğü dikkate alınarak bütünsel olarak hayvancılığımız geliştirilmeli, ithalata son verilmeli ve yerli üretim desteklenerek hayvan varlığımız artırılmalı. Yem ve diğer girdi fiyatları düşürülerek ineklerin kesime gönderilmesi durdurulmalı. Hayvan ve insan sağlığına etkileri nedeniyle GDO’lu yem ithalatına son verilmeli.

  • Su varlıkları ticarileştirilmemeli, denizlerimiz ve iç sularımız kirletilmemeli, akuakültür desteklenmeli, su ürünleri üretimi ve balıkçılık geliştirilmeli.

“ÇÖZÜM İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”

“İstanbul Tarım Platformu olarak İstanbul ve İstanbul’u etkileyen bölgelerde yaşanan yakıcı ve yıkıcı tarım ile gıda sorunlarının çözümü için bilimsel ve teknik doğruları kararlılıkla talep edeceğiz ve mücadele vereceğiz” diyen Kapıkıran platformun bileşenlerini şöyle sıraladı:

-DİSK Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası (GIDA-İŞ)

-DİSK Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası İstanbul Şubesi

-KESK Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası İstanbul Şubesi (TARIM-ORKAM-SEN)

-İstanbul Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği (SÜR-KOOP)

-İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) 

-Serbest Veteriner Hekimler Derneği

-TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

-TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

-TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

-TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası İstanbul Temsilciliği

-TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

-Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF)

-Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER)

-Tüm Üretici Köylü Sendikası (TÜM KÖY SEN)

-Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi (TOD)

-Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD)

-Veteriner Halk Sağlığı Derneği (VHSD)

-Veteriner Hekimler Derneği (VHD)”


ARŞİV