Sonbahar ve kış aylarının yağışsız geçmesi nedeniyle İstanbul barajlarındaki doluluk oranı kritik seviyede. İSKİ verilerine göre doluluk oranı 19,47'ye indi. Bu verilere göre İstanbul'un içme suyu kaynaklarının yüzde 80’i boş durumda. İSKİ’nin her gün güncellediği tabloya göre 2020’nin Aralık ayı yılın en kurak ayı olarak da kayda geçti. Aynı zamanda 2020 yılındaki barajların doluluk oranları, son 12 yılın en az seviyelerini gösteriyor.
SON 1 YILIN ÖZETİ
İSKİ’nin verileri incelendiğinde, İstanbul’daki su sorunu daha anlaşılır hale geliyor. Öyle ki 2020 yılının Ocak ayında İstanbul’un barajlarındaki doluluk oranı 36,67. Geçtiğimiz yıl ocak ayından sonra etkili olan yağışlarla birlikte barajlardaki su seviyesi de kayda değer bir artış göstermiş. Mayıs ayında yüzde 66,58 ile zirve noktasına ulaşan su seviyesi ağustos ayından sonra düşmeye başlamış. Özellikle yaz ve sonbahar mevsiminin kurak geçmesi bunda çok önemli. Salgınla birlikte temizlikte kullanılan hane içi su tüketimi de bir başka etken olarak öne çıkıyor.
Fotoğrafçı Rasim Aslan nisan ve kasım aylarında Ömerli Barajını fotoğrafladı.
2014’TEN SONRA EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE
2020 yılı sadece aylık bazda değil son 12 yıl içinde de kötü durumda. Yine İSKİ’nin güncel olarak paylaştığı grafiklere göre; 2014 yılından sonra 2020 senesi barajlardaki su seviyesine göre son 12 yılın en düşük oranına sahip. 2019 yılının toplamında barajlardaki doluluk oranı yüzde 86.86 olarak en yüksek noktasındayken, 2020 yılı yüzde 39,31 olarak belirlendi.
YAĞMUR SUYU AZALDI
2010 yılında İstanbul’un barajlarını besleyen yağmur suyu 882 bin 451 metreküp olarak belirlenirken, 2020 ise son 10 yılın en düşük seviyesini yaşadı. 2020 yılında barajlara yağmur suları sadece 517 milyon 913 bin metreküp su taşıdı. 2018 yılı ise bu konuda 957 milyon 456 bin metreküp ile son yılın tepe noktasında yer alıyor.
“KURAKLIK HER GÜN GÜNDEMİMİZ”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki kuraklık tehlikesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. İstanbul’da su kesintisi yaşanmayacağını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Teknik olarak birçok konu konuşulabilir. Bizim de hem danışmanlarımız hem teknik arkadaşlarımız var. İstanbul’un kuraklık ve çevre sorunları, her gün gündemimiz. Her gün bu şehrin, daha fazla tahrip edilmeden, açıkçası kuraklığı da yaşamadan nasıl İstanbul’u yeşillendirebiliriz, güzelleştirebiliriz; bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz.
İstanbul’un su sorunu yaşamaması için de A, B, C, D planlarımız söz konusu. Üst yönetim olarak bunu tartışıyoruz, konuşuyoruz, günlük değerlendiriyoruz. Şu anda, ne yazık ki aralık ayında, mevsim normallerinin 5’te 1’i altında bir yağışla geçti. Ocak ayı, iyi başlamadı. Yağmurlu dönemi bekliyoruz meteorolojiden aldığımız bilgiye göre. Yaşayıp, göreceğiz. Bir yandan biz de sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın ‘Kanal İstanbul’a başlayacağız’ cümlesine dair, bütün basının gidip soru sormasını bekliyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın birinci meselesi bu mudur, yoksa diğer konular mıdır’ diye soru sormasını beklerim. Lütfen böyle utanacağımız ve utanılacak açıklamalar yapmasınlar. İstanbul’un öncelikleri ile ilgili konuşalım. Birinci sıra depremdir. Ne yazık ki, artık ikinci sıra kuraklıktır.”