Kendilerini “Biz onarma, üretme, değiştirme ekseninde çevreye ve çevremizdekilere fayda sağlayan, yaratıcı, yenilikçi, üretkenliğe teşvik edici projeler üreten ve bunları paylaşan gönüllü bir topluluğuz” diye tanımlayan Onaranlar Kulübü, bu defasında Kadıköy’e çevreci bir projeyle hayat veriyor. Kadıköy’deki birçok sokağı teknolojik dokunuşlarla onaran topluluk, sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıyla ‘eli testere tutan, kitap okumayı ve paylaşmayı seven’ herkesi 27 Mayıs Cumartesi günü Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK)’e, sokak kütüphanesi inşa etmek için davet etti. Gram Games ve Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleşen projede onlarca vatandaş gönüllü olarak sokak kütüphanesinin inşasına kakı sundu. Herkesin erişimine açık olacak sokak kütüphanesi, ‘rotasyon’ çıkış noktasıyla kitap ve insan ilişkisi üzerinden kurgulanmış geometrik bir tasarıma sahip.
AMERİKA’DAN KADIKÖY’E…
Onaranlar Kulübü kurucularından Doğukan Güngör, sokak kütüphanesi fikrinin çıkışını “Proje Amerika’daki bir yarışmaya katılmamızla birlikte başladı. Yarışma için bir sokak kütüphanesi tasarladık. Herhangi bir netice alamadık ama önemli olan süreci birlikte yaşayabilmekti. Daha sonrasında ise yarışma bize ilham verdi. Sokak kütüphanesi fikrinin yurtdışındaki yarışma ile sınırlı kalmasındansa kendi yaşadığımız bölge için de bir tane yapmayı kararlaştırdık. Üreten insanlarla birlikte herkesin ucundan tuttuğu, emeğinin geçtiği bir halk kütüphanesini çevreye kazandırmak için de bugün buradayız.” diye anlattı.
“KİTAP DEĞİŞİM İSTASYONU OLSUN”
Onaranlar Kulübü olarak kütüphaneyi resmi bir açılışla önümüzdeki hafta sonu Fenerbahçe Parkı’na yerleştireceklerini belirten Güngör, amaçlarının kitap değişim istasyonu yaratmak olduğunu söylüyor. Herkesin kendine uygun kitaplar bulabileceğini de ekleyen Güngör, “Kütüphaneyi zorlu iklim koşullarına uygun olarak üretiyoruz. Yağmur, çamur, kar ve ıslaklık gibi durumlarda ne kütüphane ne de içindeki kitaplar etkilenecek. Amacımız herkesi ortak bir kütüphanede birleştirmek. Bunu yaparken de işin içine doğayı ve çevreyi katmak. Sokak kütüphanesine herkes istediği bir kitabı bıraksın ya da alsın evine götürsün. Kütüphane aracılığıyla daimi bir paylaşım olsun.” diye konuştu.
“SERİ ÜRETİME GEÇEBİLİR”
Güngör’ün değindiği bir diğer nokta ise sokak kütüphanesi projesinin kolaylıkla seri üretime geçebileceği oluyor. Kütüphanenin başka bölgelerde de yapılabilmesi için kılavuzlar hazırlanacağını belirten Güngör, “Bizim için tasarladığımız sokak kütüphanesinin kolay bir şekilde üretilmesi büyük önem taşıyor. Ülkenin birçok yerinde kütüphane ihtiyacı olunca Onaran Kulübü üyeleri hazırlamış olduğumuz kılavuzlar eşliğinde kendi bölgelerine kütüphanelerini yapabilecekler. Bu ilk deneyimimiz. İlerisi için neler yapabileceğimizi ve seri üretime geçme konularını tartışacağız” dedi.
“ZİHNİYET ONARILMALI”
Güngör, kütüphanenin çalınma tehlikesine karşı herhangi bir önlem aldınız mı? sorumuza ise şöyle yanıt veriyor: “ok fazla olumsuz şeyin olması mümkün gözüküyor. Çalınma, yakılma, zarar görme… Bu gibi sorunlara yönelik ufak çözümleri üretmeyi düşündük ama neticede bunların hepsinin yetersiz geleceğini, bunları düşünürken de aksiyon alamayacağımızı anladık. Onaranlar Kulübü olarak üretmekten öteye ‘onarıyoruz’ ve burada da onarılması gereken asıl şey parka yerleştirilen bir kütüphaneyi yakma fikrine sahibi zihniyet. Burada manevi bir onarma da söz konusu. ‘Kütüphaneyi parka bıraktık, artık bizden çıktı’ gibi bir durum da söz konusu değil. Tüm meselemiz buradan sonra başlıyoruz. İletişim ve algı yaratmak istiyoruz. Sokak kütüphanesinin gönüllü insanlar tarafından yapıldığı ve bunun çevreye mal edildiği bilinci yerleşmeli”