Çevrenizdeki ağaçların türünü, yapısını, hikayesini biliyor musunuz? Geçtiğimiz hafta Pazar günü Kadıköy’de Doç. Dr. Cihan Erdönmez ve Orman Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Tokcan’ın katılımıyla düzenlenen etkinlikte katılımcılar ağaçları yakından tanıma fırsatı buldu.
Dendroloji ya da Ağaçbilim, ağaçları inceleyen bilim dalı. Yunanca "δένδρον" (ağaç) ve "λόγος" (bilim) sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuş. Abelya Turizm’in organize ettiği Doç. Dr. Cihan Erdönmez’in moderatörlüğünü üstlendiği, Orman Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Tokcan’ın halk türküleri, destanlar ve mitolojik öğelerle ağaçların hikayelerini anlattığı uygulamalı tur 21 Temmuz Pazar günü Kadıköy’de gerçekleşti. Öykülerle dendroloji okulu adıyla düzenlenen etkinlik, kentin göbeğinde doğa eğitimini Kadıköylülerle buluşturdu.
Kahvaltı ile başlayan etkinlik, ağaç ve çalıların temel özellikleri, birbirlerine göre farklılıkları, tanımak için dikkat edilmesi gereken püf noktalar üzerine yapılan 2 saatlik sunumla devam etti. Sunumun ardından etkinliğe katılanlar Caferağa’dan başlayarak Moda ve Yoğurtçu Parkı güzergahı üzerindeki ağaçları inceledi.
TAŞLARI ÇATLATARAK BÜYÜYEN AĞAÇ...
Öykülerle Dendroloji eğitiminin ikinci ayağı olan gezi için ilk durak Caferağa Spor Salonu’nun bitişiği. Dr. Mehmet Tokcan, Caferağa Spor Salonu’nun yanında bulunan ıhlamur ağacının altında Zeus’un birbirlerini çok seven Baukis ve Philemon’u ıhlamur ve çınar ağacına dönüştürme hikayesini anlattı.
Yürüyüş hikayelerle devam etti. Bir diğer durak ise belki de ağaçları tanımak ve incelemek için en elverişli yerlerden biri olan Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin bahçesi oldu. Buradaki ağaçların isimleri dahi yazılı. Doç. Dr. Cihan Erdönmez, bahçedeki ağaçları tanıtırken tarihi taşların arasından oksijen üretimi sebebiyle köküyle taşları çatlatarak büyüten kokar ağaca dikkat çekti. Türkiye sınırları içerisinde 150 yılı aşkın bir süredir görülen kokar ağaç adeta kendi kendini büyüten ve inatçılığın bir simgesi.
HUWAWA’NIN ÖLÜMSÜZ HİKÂYESİ
Sedir ağacı, dut ağacı, doğu çınarı, Londra çınarı Kadıköy Halk Eğitim Merkezi bahçesinde bulunan diğer ağaçlar. Sedir ağacı Lübnan’da ismini bulmuş. Lübnan bayrağının da simgesi olan sedirin hikayesi bilinen en eski yazıtlardan Gılgamış destanında yer alıyor. Destana göre ölümsüzlüğü arayan Uruk kralı, Lübnan’daki sedir ormanının savunucusu Huwawa ile savaşır. Destanda kral olumlu bir şekilde anlatılırken, Huwawa bir canavar olarak betimlenir. Hikayenin ilgi çeken tarafı ise Huwawa’nın ölümünün ardından uygarlık ağaçların üzerinde yükselmiştir.
Semboller ve ağaçlar demişken; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ambleminde yer alan yaprak da meşe ağacının. İstanbul’da en yaygın ağaç türü de yine meşe ağacı.
Caferağa ve Moda’daki gezinin ardından katılımcılar Yoğurtçu Parkı’na ulaştı. Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Yoğurtçu, Kurbağalıdere, Dereağzı civarının yarı bataklık olması sebebiyle ilk ağaçlandırma çalışmalarının bu bataklığı kurutulması için yapıldığını belirtti. Su basmasına karşı dayanıklı olan dişbudak ağaçları dikiliyor ve bugünkü longoz ormanlarında görülen bir tür.
Öykülerle Dendroloji Okulu adıyla düzenlenen Caferağa’da başlayan etkinlik Yoğurtçu Parkı’nda yapılan kısa forumla sona erdi.
TÜRKİYE’DE 12 BİN 500 BİTKİ ÇEŞİDİ VAR
Dünya üzerinde yaklaşık 391 bin bitki çeşidi bulunurken, Türkiye’de her 10 günde bir yeni bir bitki çeşidi keşfediliyor. Türkiye sınırları içerisinde bulunan bitki çeşidi ise 12 bin 500. İstanbul’da ise 2 bin 400 civarında bitki türü var ve genişliğine kıyasla oldukça yoğun bir çeşitliliğe sahip İstanbul’da 800 tür de odunsu bitki yer alıyor. Kadıköy ise yoğunluklu olarak bahçeli evlerin yer aldığı, park ve bahçelerin, ağaçlı mekanların diğer ilçelere kıyasla korunabildiği bir ilçe. Kadıköy ayrıca 200’ün üzerinde odunsu bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Türkiye ise neredeyse Avrupa kıtasının tamamı kadar bitki çeşidine sahip.