Kadıköy’ün tsunami raporu: 8 mahalle risk altında

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ işbirliği ile hazırlanan "İstanbul Tsunami Bilgi Kitapçıkları" çalışması tamamlandı. Kadıköy’de noktasal olarak su basma derinliğinin 7.79 metreye ulaştığı hesaplanırken, yatayda ise su basma mesafesi dere yatakları boyunca yaklaşık 1000 metreye ulaşacak

16 Temmuz 2020 - 10:07

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) işbirliği ile hazırlanan “İstanbul Tsunami Bilgi Kitapçıkları” çalışması tamamlandı. Çalışmanın ilk etabında, “İstanbul Marmara Kıyıları Tsunami Modelleme, Hasar Görebilirlik ve Tehlike Analizi Güncelleme Projesi” 2018 yılında tamamlanmış, kentin denize kıyısı olan ilçelerdeki tsunami etkileri araştırılmıştı. Çalışmanın ikinci etabında ise “İstanbul Tsunami Eylem Planı” (2019) ortaya konuldu. Bu çalışmayla, belirlenen risk faktörlerine göre, her bir ilçe için olası kayıpların en aza indirilmesini sağlayacak eylemler planlandı.

“1000 METREYE ULAŞACAK”

Rapora göre, Kadıköy için en kritik sismik tsunami kaynağı Marmara Denizi içinde bulunan Prens Adaları Fayı. Bu faydan kaynaklanabilecek tsunami benzetim sonuçlarına göre, Kadıköy’de karadaki maksimum su basma derinliği noktasal olarak 7.79 metreye ulaşırken, yatayda ise su basma mesafesi dere yatakları boyunca yaklaşık 1000 metre olarak hesaplandı. 

Raporun sonuçlarına göre, yatayda su ilerlemesini arttıran ana sebepler vadiler ve dere yatakları. Prens Adaları Fayı kaynaklı olası bir tsunamide, Kadıköy’ün yüzde 6.34’ünü kapsayan 1.59 kilometrekarelik  bir alanda ve 8 mahallede tsunami su baskını ön görülüyor. Değerlendirme sonuçlarına göre alansal olarak en yüksek su basma olasılığı yüzde 26.47’lik bir oranla Fenerbahçe Mahallesi’nde gözlendi. Bunu yüzde 21.42 ve yüzde 17.72 oranlarıyla, Zühtüpaşa ve Caddebostan mahalleleri takip ediyor. İlçe genelinde noktasal olarak su basması derinliğin en yüksek olduğu mahalle ise 7.79 metre ile Fenerbahçe Mahallesi.

HANGİ BİNALAR RİSKLİ?

Raporun sonuçlarına göre, Prens Adaları Fayı’ndan kaynaklanabilecek bir tsunamide Kadıköy’de bulunan 28 bin 43 yapıdan 784’ünün suyla temas etmesi öngörülüyor.  Olası bir tsunamide Suadiye Mahallesi’nde iktisadi yapı grubu içinde bulunan imalat binalarının yüzde 100’ü, ticari binaların ise yüzde 43.75’i suyla temas edecek. Fenerbahçe Mahallesi’nde iktisadi yapı grubu içinde bulunan ticari binaların yüzde 55.88’inin, Bostancı Mahallesi’ndeki idari yapı grubunda bulunan resmi binaların yüzde 65.22’sinin ve Zühtüpaşa Mahallesi’ndeki idari yapı grubunda bulunan okul binalarının yüzde 54.55’inin suyla teması olabileceği tespit edildi.

Çalışmada ayrıca Büyükçekmece Deniz Altı Heyelanından (LSCB) kaynaklanabilecek olası sonuçlara da yer verildi. Raporun sonuçlarına göre, deniz altı heyelanıyla birlikte Kadıköy’de karadaki maksimum su basma derinliği noktasal olarak 8.47 metreye, yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 1000 metreye ulaşacak.

YÜKSEK SU BASMA RİSKİ

Kadıköy’ün yüzde 8.54’ünü kapsayan 2 bin 144 kilometrekarelik bir alanda ve 8 mahallede tsunami su baskını öngörülüyor. Değerlendirme sonuçlarına göre yüzde 33.79 ile en yüksek su basma alanı Fenerbahçe Mahallesi’nde gözlendi. Bunu yüzde 28.22 ve yüzde 25.80 oranlarıyla Zühtüpaşa ve Caferağa mahalleleri takip ediyor. LSBC heyelan kaynaklı tsunami benzetimleri sonucuna göre, ilçe genelinde en yüksek su basması derinliğinin görüldüğü mahalle ise noktasal olarak 8.47 metre ile Fenerbahçe Mahallesi.

Yenikapı Deniz Altı Heyelanından kaynaklanabilecek sonuçlara göre ise karadaki maksimum su basma derinliğinin noktasal olarak 10.62 metreye, yatayda ise su basma mesafesi dere yatakları boyunca yaklaşık 1000 metreye ulaşıyor.

HANGİ ÖNLEMLER ALINACAK?

Raporun sonuç kısmında alınabilecek önlemler de sıralandı. Öne çıkan öneriler şu şekilde:

-Kıyı kullanımının yoğun olması sebebiyle kıyı şeridi boyunca geniş alanlı birçok otopark alanı da bulunmaktadır. Dolayısıyla, bölgedeki tsunami riskinin azaltılması için, deniz kullanımını sınırlayacak ve sahil manzarasını ve kullanımını olumsuz etkileyecek kıyı duvarı gibi yapısal önlemler tercih edilecek önlemler arasında yer almamaktadır. Bunun yerine, hemen hemen tüm sahil şeridi boyunca uygulandığı görülen, ancak mevcut hali ile yeterli korumayı sağlayamadığı görülen kıyı koruma amaçlı kaya dolgu alanlarının en azından sismik aktivite ile oluşabilecek tsunami etkisini azaltacak şekilde yükseltilmesi gerekli incelemeler (ilçe belediyesi katılımı ile imar planları ve arka alan kullanıcıları ile paydaşların görüşleri dikkate alınarak, yüksek çözünürlükle yapıya yönelik özel modelleme) yapılarak önerilebilir.

-Söz konusu yapısal önlemlerin uygulanması uzun vadeli çalışmalar olduğundan bölgedeki riskin azaltılması için alınabilecek en etkin yöntemin tahliye esnekliğinin arttırılması olacaktır. Bunun için öncelikle uygun tahliye rotalarının belirlenmesi ve bölgeyi kullanan kişilerin farkındalık düzeylerini arttırıcı bilgilendirmelerin yapılması, sonrasında ise periyodik tatbikatların düzenlenmesi gerekmektedir. Farkındalık düzeyinin arttırılması için uyarıcı, yönlendirici ve bilgilendirici tabelaların bölgede uygun alanlara yerleştirilmesi gereklidir. Park alanlarında uygun yerlere, yürüyüş yollarına ve otopark alanlarına uygun aralıklar ile bu tabela ve işaretçiler yerleştirilmelidir. Bu tabelalarda, alanın olası tsunami riski hakkında bilgiler verilirken hangi durumlarda harekete geçileceği ve bölgenin hangi yollar kullanılarak hızlıca terk edilmesi gerektiği aktarılmalıdır.

-İlçe kıyısında yer alıp tsunami baskınına karşı özel önlem gerektiren yapılar bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, deniz araçlarının yanaşma, indirme, bindirme ve bağlanma alanları olarak kullanılan marina, barınak, iskele türü yapılar ile metro girişleri, İSPARK, Kalamış Marina ve İETT gibi kurum kuruluşlara ait çok sayıda aracın park halinde bulunduğu otopark alanları, Haydarpaşa Tren istasyonu, Fenerbahçe Spor Kulübüne ait tesisler, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait tesisler, Sahil yolu, İSKİ Kadıköy Atıksu Ön Arıtma Tesisleri olarak sayılabilir. Söz konusu yapıların her biri farklı kurum veya kuruluş sorumluluğunda olup işletme prensipleri açısından farklı unsurlar içermektedir. Bu nedenle güvenliklerinin sağlanması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi, yetkili kurumlar ile yapılacak ortak çalışmalarla tespit edilmelidir. Sonuç itibariyle bu raporda yer alan önlemler değerlendirilirken dikkate alınması gereken temel yaklaşım tsunami tahliye kapasitesini artırmak olmalıdır.

-Bu kapsamdaki çalışmalarda ana hedef, sahil şeridindeki insanların tsunami baskınının etkin olmadığı iç bölgelere ulaşımının sağlanması olmalıdır. Ayrıca, sahil boyunca yapılacak kıyı şeridi düzenlemeleri, ağaçlandırma, yönlendirici tabelaların eklenmesi gibi uygulamaların yanında; toplumun da etkin katılımının sağlandığı bilinçlendirme ve farkındalık faaliyetlerinin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.


ARŞİV