Kanal İstanbul’a itiraz: “Talana, kıyıma, katliama geçit vermeyeceğiz”

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, İstanbulluların ve bilim insanlarının ekolojik yıkım getireceği için yapılmasını istemediği Kanal İstanbul projesi imar planlarına itiraz etti.  Vatandaşlar, itiraz dilekçelerini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne iletti 

15 Nisan 2021 - 12:01

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, projeye itiraz dilekçelerini Ataşehir’deki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü sunduktan sonra basın açıklaması yaptı. 

Halkla inatlaşılmaması gerektiği hatırlatılan açıklamada, “Talana, kıyıma, katliama geçit vermeyeceğiz” denildi. 

Koordinasyon adına Eren Özmen tarafından yapılan açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanarak yeniden askıya çıkarılan 1/100.000, 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planlarına itiraz etmek için bir araya geldikleri belirtildi. Açıklamada, “Bizler bir yandan ekonomik kriz, bir yandan iklim krizi bir yandan da salgın koşullarında yaşamaya çalışırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, iktidarın yeni yaptığı pazarlıkları planlara işleyip, tüm hızıyla Yenişehir dediği rant projesi için çalışıyor.  Onaylanmış imar planlarına, ÇED olumlu kararına yönelik onbinlerin itirazını dikkate almayan, açılan onlarca davayı görmezden gelen Bakanlık, bir şeyleri oldu bittiye getiriyor” denildi.

Açıklamada, açılan davalara dair bilirkişi atamasının dahi yapılmadığı belirterek, “Bilirkişilerin güzergah tartışmaları sebebiyle tehdit edildiğini açıkladığı son günlerde keşif beklerken, yeni bir değişiklikle karşı karşıyayız. Kanal güzergahındaki pazarlıkları bitmemiş ki, basında her gün rant kanalı projesine dair açıklamalar yapılıyor. Asli görevi halka hizmet etmek olanlar bugün Kanal da Kanal diye vatandaşla, doğayla inatlaşıyor. Vatandaşa hodri meydan diyor” dedi.

BAKAN KURUM’A YANIT

Açıklamada, kendilerini ÇED raporu okumamakla itham eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a da yanıt verilerek, gerçeklerle ilgisi olmayan raporu okuduklarını belirttiler. Açıklamada, “Kanal İstanbul, bir ulaşım projesi değildir. Bölgede yaşayan halkın yaşam koşullarını iyileştirmek yerine köyleri, sermayeye açacak şekilde imar izinleri verdiğinizi biliyoruz ki bu bir yapılaşma, rant projesidir. Bu proje, ‘kentsel dönüşüm’ adı altında milyonları evlerinden, yerlerinden edecek olan AVM’lerle dolu bir proje olacaktır. Endemik çeşitliliği ile ünlü̈ Kuzey ormanları, tarım alanları, yaban hayatı, göç sırasında konaklayan kuşlar, denizler, hepsi bu projeyle yok edilmeye çalışılmaktadır” denildi.

“BİZLERE RAĞMEN KANALI YAPAMAYACAKSINIZ”

Özmen, Kanal yapılırsa ortaya çıkacak tahribatı da şöyle sıraladı: Bizlere rağmen bu rant aracı Kanal’ı yapamayacaksınız. Bu görüş, bu ülkenin en iyi okullarından yetişmiş bilimin gerçeklerine önem veren, doğanın çığlığını duyan, iklim krizinin farkında olan, gıda krizinin kapıda olduğunu gören, evinden yerinden edilmek istenmeyenlerin, yaşamı savunan halkın görüşüdür. Bakanlık, ‘Yenişehir’ adını verdiği bu talan projesi ile Sazlıdere Su Havzası’ndan Karadeniz’e uzanan köylerin, tarım alanlarının, meraların, ormanların üzerine lojistik tesisler, turizm alanları, ticaret alanları, fuar alanları, konut alanları ve Karadeniz kıyısına milyonlarca metrekare dolgu alanı planlıyor. Bu planlarda Sazlıdere Barajı yok, köyler yok, tarım alanları, meralar, ormanlar yok. ‘Yenişehir’ dedikleri yerde köylülere, yoksullara, işçilere, emekçilere yani halka yer yok. İstanbul’da büyük bir ekolojik yıkıma neden olacak bu plan ile İstanbul’un tarım alanlarının, su havzalarının, ormanlarının, köylerinin yerini ‘nitelikli insanlar’ için turizm projeleri, oteller, AVM’ler, konut siteleri, rezidanslar alsın istiyorlar.”

‘KANAL’A DEĞİL DEPREME BÜTÇE AYRILMALIDIR’

Açıklama şu cümlelerle sona erdi: 

“Kanal da Kanal diyenlere sesleniyoruz: İnsanlar deprem olduğu için değil, kötü yapılaşmadan dolayı can verirken, evsiz kalırken, bir avuç zengine kar sağlayacak Kanal Projesi’ne değil depreme bütçe ayrılmalıdır. Kanal projesine değil salgınla mücadeleye bütçe ayrılmalıdır. Var gücümüzle bu kıyımın karşısında durmaya, kuzey köyleriyle, dostlarımızla, canlarımızla, İstanbullularla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Talana, kıyıma, katliama geçit vermeyeceğiz.”  


ARŞİV