İstanbul Anadolu Yakası İlçe Belediyeleri Çevre Birimleri Temsilcileri, Marmara Üniversitesi’nde biraraya geldi.
Mustafa SÜRMELİ
Marmara Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Avrupa Birliği Enstitüsü’nün, AB Bilgi Merkezi koordinatörlüğünde düzenledikleri “Türkiye’nin AB Çevre Mevzuatına Uyumu Çerçevesinde Üniversite-Yerel Yönetimler İşbirliği Çalıştayı”, İstanbul Anadolu Yakası İlçe Belediyeleri Çevre Koruma ve Kontrol Birimlerinin Temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşti.
Merkezi temsilen Yönetim Kurulu Üyeleri ile Anadolu Yakası ilçe belediyelerini temsilen davet edilen 7 Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü temsilcisinin biraraya geldiği çalıştay, Merkez Müdürü Prof. Dr. Barış Çallı’nın açılış konuşmasıyla başladı. “Üniversite-yerel yönetimler işbirliğinin, Türkiye’nin AB üyeliği perspektifiyle daha da önem kazandığını” ifade eden Prof. Dr. Çallı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taraflar arasında açılmış olan çevre faslının muhtevası itibarıyla çok geniş kapsamlı olması dolayısıyla bu fasılla ilgili ulusal mevzuatın AB müktesebatına uyumunun sağlanması sürecinde sadece Hükümete değil, tüm kurum ve kuruluşlara da önemli görevler düşmektedir. Bu bağlamda üniversiteler ve yerel yönetimlerin de büyük sorumlulukları var. Burada salt AB çevre mevzuatına uyumun yeterli olmadığını, uygulamanın daha önemli olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla üniversitedeki bilimsel çalışmaların yerel yönetimlerin uygulamadaki deneyimleriyle birlikte değerlendirilmesi ile çevre konularında Türkiye’nin önemli aşamalar yapacağına inanıyoruz. Çevre konularında şimdiye kadar Marmara Üniversitesi ile çok sayıda belediyeler arasında çeşitli projelerin yapılmış olduğunu ifade etmek isterim. Bizler, bugün düzenlediğimiz çalıştay kapsamında ise bu işbirliğini daha sistematik bir hale getirmek için neler yapılması konusunda birlikte hareket etmek üzere yerel yönetim çevre birimleri temsilcilerini üniversitemizde ağırlamaktan çok mutluyuz.”
Çalıştaya davet edilen Ataşehir, Beykoz, Kadıköy, Maltepe, Pendik, Ümraniye, Üsküdar Belediyeleri Çevre Koruma ve Kontrol Temsilcileri de kendi çalışmalarından örnekler vererek, uygulamada karşılaştıkları sorunları paylaşarak ortak noktaların tespit edilmesi ve bu bağlamda birlikte nasıl işbirliği yapılabileceği konusunda görüşlerini ifade ettiler. Çevre faktörünün, insan-doğa ilişkilerinin bütününü içermesi ve dolayısıyla çok kapsamlı olduğunu ifade eden temsilciler, uygulamada karşılaştıkları başlıca sorunların maddi kaynakların sınırlı olması, yeterli ve nitelikli personel sıkıntısının çekilmesi ve yetkilerinin yeterli olmayışından kaynaklandığını belirttiler. Ayrıca temsilciler, tüm yerel yönetimlerin okullardan başlayarak toplumun çeşitli kesimlerine yönelik “doğa-insan ilişkileri bakımından sürdürülebilir bir çevrenin önemi” konusu temelinde sürdükleri çeşitli eğitim projelerine rağmen bugün gelinen noktada “çevre bilincinin” henüz yeterli düzeyde olmamasına dikkat çekerek, özellikle bu konuda üniversite-yerel yönetimler işbirliğinin önemini ifade ettiler. İşbirliğini koordineli bir hale getirmek için paydaşlar arasında bir iletişim ağı kuruldu.