Global Forest Watch (GFW), ormanları görüntülemek için veriler ve araçlar sunan çevrimiçi bir platform. GFW, gelişmiş teknolojiden yararlanarak ormanların nerede ve nasıl değiştiğini eş zamanlı olarak takip etme olanağı sağlıyor. Site, dünyanın çeşitli yerlerinde yasadışı ormansızlaşma, doğal kaynakların tahrip edilmesi veya yangın gibi sorunların önüne geçmek gibi amaçlarla kullanılmasının yanı sıra akademisyenlerin veya bilim insanlarının araştırmaları için kaynak görevi görüyor. Blog bölümünde ormanların yönetimi konusunda tedarik zinciri, yangın, iklim ve takip edilmesi gereken alanlar gibi ana başlıklar altında analizlere ve yazılara yer veriliyor. Harita üzerinde ise ormanlık alanların değişimi, iklim, karbon emisyonu ve yoğunluğu, biyoçeşitlilik, toprak kullanımı, madencilik gibi birçok alana ait veriler görüntülenebiliyor. Kullanılan modelleme yöntemiyle haritada seçilen belirli alanlar hakkında analizlere de ulaşılabiliyor.
AĞAÇ ÖRTÜSÜNDE BÜYÜK KAYIP
Ağaç örtüsündeki yıllık kayıplar da siteden ulaşılabilen veriler arasında yer alıyor. Bu veri, 5 metreden daha uzun olan ve bitki örtüsünün değişimi için kanıt oluşturabilecek alanları kapsıyor. Maryland Üniversitesi, Google, Birleşik Devletler Jeoloji Kurumu (USGS), NASA ve Landsat uydularından alınan görüntüler bu veri grubunun oluşturulmasına katkı sunuyor. Sitede “ağaç örtüsü kaybı” ile “ormansızlaşma”nın aynı olmadığı vurgulanmış, ağaç örtüsündeki azalmanın yalnızca insan eliyle yapılan değil doğal sebeplerden yaşanan kayıpları da kapsadığı belirtilmiş. Sitedeki verilere göre; 2010 senesinde İstanbul’un yüzde 32’lik bir bölümünün ağaçlık alan olduğu belirtiliyor. 2001’den 2017’ye kadar İstanbul, ağaç örtüsünün yüzde 12’sini kaybetmiş. Kayıpların yoğunlaştığı bölgeler ise pembe ile gösterilmiş. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı ve kuzey otoyolunun olduğu noktalar ağaçlık arazilerin en çok azaldığı bölgeler arasında.
Verilere buradan ulaşabilirsiniz.
“MEGA PROJELER ETKİLİ”
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, söz konusu verileri gazetemize yorumladı. İstanbul'daki ormanlık alanların 1970'lerde yaklaşık 270 bin hektar, 2012'de 240 bin hektar ve günümüzde de 238 bin hektar olduğu bilgisini paylaşan Akkemik, “Bunlar Orman Bölge Müdürlüğü'nün verileridir. Alan böyle ama bu alanın bir kısmı da açık alan olduğu için ağaçlık alanların oranı daha az. Orman alanı denirken, eğer sadece ağaçlık alan alınırsa yanıltıcı sonuçlar verebilir. İstanbul'un orman alanı yaklaşık yüzde 44'tür. Ağaçlık alanı ise daha düşüktür. O nedenle ağaç olmayan yerler orman alanı değildir gibi bir anlayış ya da yaklaşım ortaya çıkmamalıdır.” dedi.
İstanbul'da orman alanlarının azalmasının ana nedenin yapılaşma ve mega projeler olduğunu vurgulayan Akkemik, şöyle devam etti: “Artan nüfus ve rant orman alanları üzerindeki baskıyı daha da artırmış ve orman alanları ve özellikle de tarım alanları azalmıştır. İstanbul'da bitki türlerinde bir azalma olduğuna dair bilgi yok. Hatta istilacı türlerin giderek yaygınlaşması da söz konusu. Ancak, doğal türlerin yaşam alanlarının daralması bir gerçek. İstanbul'da her geçen gün yaşanan yapılaşma arazi kullanımının dönüşmesine neden oluyor bu da o alandaki doğal türlerin o alandan çekilmesinin ana nedeni.”
“İKLİMİ TEHDİT EDİYOR”
“İstanbul için en önemli tehditlerin başında iklim değişimi geliyor” diyen Akkemik, orman arazilerinin yok edilmesinin yaratacağı tehlikeleri şöyle sıraladı: “Özellikle ormanların azalması hava kalitesinin bozulmasına, yüksek binalar rüzgarların kırılmasına ve kent içerisinde ısı adalarının oluşmasına neden oluyor. İstanbul'un kırsal kesiminde ise artan yapılaşma türlerin yaşam alanlarının daha da daralmasına ve hassas türlerin de yok olmasına neden olacaktır.”
KARBONDİOKSİT SALINIMINI ETKİLİYOR
Sitede ayrıca biokütle kaybına bağlı emisyon verileri, ormansızlaşma sonucu karbon salınımının atmosfere salgıladığı karbondioksit miktarındaki artışa dair de bilgiler yer alıyor. Bu veriler 2000 yılından başlayarak elde edilmiş. Seçilen alan bazında yıllık net karbon emisyonu veya belirli bir tarih aralığına ait bilgilere ulaşılabiliyor. Bu verilere göre 2001 ve 2017 yılları arasında Kadıköy’de ağaçlık alan kaybına bağlı olarak atmosfere toplam 149tof karbondioksit salınmış. Bu yıllar arasında ise en çok karbondioksit salınımı 2006 yılında görülüyor
İTÜ'den Prof. Dr. Nebiye Musaoğlu ve Ferah Pırlanta Köksal ile mega projelerin İstanbul’daki etkilerini inceleyen Prof. Dr. Doğanay Tolunay, sadece ormanların kesilmesi değil tarım ve mera alanlarının yapılaşmaya açılması ya da hafriyat alanına dönüşmesin de karbondioksit salınımını arttırdığını söyledi.
“10 YILDA 1.78 MİLYON TON KARBONDİOKSİT “
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İstanbul Havalimanı’nın inşa edildiği yaklaşık 68 bin hektarlık alanda 10 yıllık dönemde ormanların 6150 hektar kadar azaldığını belirlediklerini söyleyen Tolunay şöyle konuştu: “Bunun da yaklaşık 5 bin 100 hektarının mega projeler için kesildiği sonucuna vardık. Geri kalan yaklaşık 1000 hektarlık alanlık orman ise gençleştirme amaçlı kesilen ormanlardı. Sadece orman alanları değil diğer arazi kullanımlarında da azalma vardı. Örneğin su yüzeyleri 488 hektar, tarım alanları 876 hektar, mera, otlak ya da üzerinde ağaç olmayan alanlardaki azalma 2280 hektar kadardı. Kumul alanlarının da 48 hektar kadar azaldığını belirledik. Buna karşılık yapay yüzeyler (bina, yol, pist vb.) ile hafriyat alanlarında ise 9850 hektar kadar bir artış olduğunu bulduk. Bütün bu arazi kullanım değişiklikleri sonucunda büyük çoğunluğu ormanlardan olmak üzere 10 yıllık dönemde arazi kullanım değişiklikleri nedeniyle mega projelerin olduğu Avrupa yakasında 485 bin ton karbon salımının gerçekleştiğini hesapladık. Bu değer karbondioksit olarak ise 1,78 milyon tona karşılık geliyor. Son olarak orman alanlarındaki azalma sonucunda ormanların atmosferden aldıkları karbon miktarının da yıllık olarak 40 bin ton karbondioksit eşdeğeri kadar azaldığını belirledik.”