Poşetten gelinlik, gazeteden peruk

Geri dönüşüm malzemelerinden yaptığı ürünlerle çevre kirliliğine, atıksız yaşama dikkat çekmeye çalışan sanatçı Zeliha Sunal, “Denize veya toprağa karışan atıklarımız başka canlıların hayatlarına mal olduğu gibi bizim de besinlerimizi zehirledi. Toprağı ekilemez, suyu içilemez hale getirdi. Sözün kısası çöplerimiz bize zarar olarak geri döndü” diyor

02 Şubat 2024 - 11:47

Şarkıları, programları dışında aynı zamanda bir çevre aktivisti Zeliha Sunal. Atıksız yaşama dikkat çekmek için geri dönüşüm malzemelerinden akıl almaz ürünler yapıyor. Bunlardan biri gelinlik mesela. Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin önemli atık yönetim kurultayı Türkay’da, Exitcom’un katkılarıyla gerçekleştirdiği etkinlikte sergilenen 8 kıyafetinden biri gelinlikti. Sunal, kağıt, metal, plastik ve tekstil atıklarından hammaddeye dönüşen malzemelerden oluşturduğu kıyafetlerle, geri dönüşümün  öneminin altını çizmeye devam ediyor.  Zeliha Sunal ile geri dönüşümü, plastik atıkların verdiği zararı ve çalışmalarını konuştuk.

“ÇÖPLERİMİZ ZARAR OLARAK GERİ DÖNDÜ”

  • * Geri dönüşüm konusunda merakınız ve bu konuya dair çalışmalarınız var. Hem de bir aktivistsiniz. Bizim doğaya karışır diye attığımız şeylere aslında ne oluyor?

Çöplerin veya diğer bir terimle atıkların doğaya karışınca yok olmadığını insanlık ne yazık ki zor yoldan öğreniyor. Yağmur yağmadığında, denize girilemediğinde, kar-kış gelmediğinde, içecek su bulamadığımızda öğrendik ne yazık ki…

 Yangınlar, sel felaketleri, dondurucu soğuklar veya aşırı sıcaklar hayat kalitemizi aldı götürdü.  Dışarıdan bakıldığında  halbuki rahat rahat yaşıyorduk. İnsan nüfusu çoğaldıkça kullan - at veya tüket- yenisini al mantığı gelişti. Bu da çöp dağlarının oluşmasına neden oldu.  Denize veya toprağa karışan atıklarımız başka canlıların hayatlarına mal olduğu gibi bizim de besinlerimizi zehirledi. Toprağı ekilemez, suyu içilemez hale getirdi.  Sözün kısası çöplerimiz bize zarar olarak geri döndü.

  • * Eskiden pantolonlar yamanır, ceketlerin kolları yeniden düzeltilir, çoraplar tamir edilirdi. Sonra ne oldu da biz bunları atmaya başladık?

Hayatı kolaylaştırmak, çalışanın konforunu arttırmak, hijyen sağlamak, moda kavramını yerleştirmek adına eskiden ulaşamadığımız materyallere erişim küresel olarak kolaylaştı. Tüm dünyada moda kavramı özellikle şehirli kesim üzerinde özendirici yollarla önümüze getirildi. Biz de paramızın büyük bir bölümünü dünyamızı en çok tüketen tekstile harcamaya başladık. Buradan çıkan  kıyafetler aslında dünyadaki en önemli kirletici unsurlardan biridir. Almadan önce gerçekten gerekli olup olmadığını kendimize sormamız gerekir.

* Bir diğer yandan artık kıyafetler de eskisi gibi dayanıklı değil. Bir kazağı bir sezon giyebiliyoruz. Atıkların çoğalmasıyla üretim kalitesinin düşmesi arasında bir bağlantı var mı sizce? Yoksa bunun yanıtı sadece kâr hırsı mı?

Dayanıklı ve dayanıklı olmayan kıyafetlerde üretim ile alakalı sorun var.  Pek çok giysinin içinde saf pamuk veya yün yok. Olanların da fiyatı çok yüksek.  İçine polyester, geri dönüştürülmüş tekstil hammaddesi konulduğunda daha az dayanıklı ürünler ortaya çıkıyor. Çamaşır makinelerimiz de bunları hırpalıyor.  Her şeyi elimizde yıkamanın pek de mümkün olduğunu söyleyemeyiz. Yıkama talimatlarına uyarsanız uzun süre kullanabileceğiniz kazak veya gömlekleriniz olabilir diyelim… Sadece geri dönüştürülmüş ipliklerle üretilen malzemeler çok daha ucuza mal olabiliyor.  Bizler bunu anlayamayız.  Bazı firmalar son zamanlarda bunu kullandıklarını afişe etmeye başlasalar da pek de ucuz değil.

GAZETELERDEN PERUK

  • * Atıkları değerlendirme- dönüştürme fikri nereden, nasıl doğdu?

Tabii ki ailemden geliyor. Annem hiç bir şeyi kolay kolay atmaz. Elbiselerimizi hatta koltuk kılıflarına kadar yıllarca kendi dikti. Küçülenleri kardeşler giydi.  Kazaklar önce yelek, sonra çorap, sonra da paspas oldular. Yıllar sonra ÇEVKO  ile tanıştıktan sonra atıklara bakış açım tamamen değişti... Kendimi de geliştirdim.  Meraklıymışım.

  • * Geri dönüştürülebilen atık malzemelerden hazırladığınız kıyafet ve tasarımlar neler?

Gazetelerle yapmaya başladım.  2010 yılında yaptığım albümümün kapağı için 20 adet gazeteden bir elbise ve peruk tasarlamıştım.  Gerisi daha sonra geldi. Plastikler, pet şişeler, metal ve pet kapaklar, metal içecekler, karton ambalajlarla tasarımlarım devam etti. İlgi görünce de farklı bir boyuta taşıdım.

  • * Atıkları nereden buluyorsunuz? Sadece sizin evinizde biriken eşyalardan ya da atıklardan olmasa gerek?

Komşularımdan, kafe ve restoranlardan topluyorum. Çoğu zaman akşam kapım çalınır ve komşularımdan birisi bana bir torba kapak getirir. Alıştılar… Çok miktarda gerektiğinde de çevre kuruluşlarına başvuruyorum.

“FARKLI BAKIŞ AÇISI GELİŞTİRMEK GEREKİR”

  • * Bir de poşetlerden yaptığınız gelinlik vardı. Çok ilginç.

Gelinliği ünlü model Deniz Eser giyip poz verdi.  Tüm kıyafetlerim giyilebilir nitelikte yapıldı.2022 Open stage defilesinde kıyafetlerim görücüye çıktı. Hem de eşimi toprağa verdiğim üçüncü günde.

  • * 0 atık gerçekten mümkün mü? Mesela sizin evinizden ne kadar çöp çıkıyor ve atıklar başka nasıl değerlendirilebilir?

Sıfır atık İsveç için mümkün, ama bizim için çok zor. Hükümetimiz elinden geldiği kadar atıklarla ilgili yasalar çıkararak toplamaya çalışsa da bu alana yeterli yatırımlar yapılmadığı ve teşvik edilmediği sürece hepimiz evimizdeki hammadde denecek kıymette atıkları çöpe atmaya devam ediyoruz. Türkiye’de her kişi 1,5 kg çöp çıkarır. Bunun en az yarısı geri dönüşüme gidecek malzemelerden oluşuyor.  Yılda 35-37 milyon ton atık çıkıyor. Bu da dünyanın etrafını 5 kere dolaşacak çöp kamyonu silsilesi demektir.

Atıklara farklı bakış açısı geliştirmek gerekiyor.. Bahçeniz varsa çiğ atıklar, peçeteler, yumurta kabukları dahil kompost yapabilir, toprağı bereketlendiren bilirsiniz. Yediğiniz meyve kabuklarından kompostlar , sebze kabuklarından cips yapabilirsiniz. Kökleri sebze suyu yapıp yemeklerinize kullanabilirsiniz. Kavanozları depolamada kullanıp, kendin yap videolarıyla plastik materyallerle kullanılabilir eşyalar üretebilirsiniz. Artık her şey sosyal medyada var. Son zamanlarda bazı belediyeler kart uygulamalarıyla plastik, kağıt, cam ve metal ambalaj atıklarını ücret karşılığı topluyor. Karşılığında market alışverişi yapabiliyorsunuz.

  • * Bir aktivist olarak pek çok yere gidiyor ve  dönüşüm atölyelerine katılıyorsunuz. Bunun dışında hayatınız nasıl geçiyor?

Üretmeyi seviyorum. Gittiğim yerler ve tanıştığım insanlar beni besliyor ve farklı bakış açıları sağlıyor. Yapı olarak öğrenmeye her zaman açık bir yaratılışa sahibim. Her an çok kıymetli. Öğrenerek zaman geçiriyorum. Kitap okuyorum. Film izliyorum.

  • * Biraz da müzikten bahsedelim. Orada ne var ne yok? Yani çalışmalar var mı?

Pandemi  dönemi en üretken zamanlarımdan biriydi. Ama radyolar bizim şarkılarımızı çalmıyor ne yazık ki. Bu sıralar müzik üretimimi çevre şarkılarına yoğunlaştırdım. Okul zili olacak iki şarkı yayınladım.. Ayrıca son zamanlarda iki yeni 5-10 yaş arası çocuk şarkısı yazdım.  Spotify’da yayına geçti.  Kıyafet sergilerim devam ediyor. Umarım Ankara ve Kocaeli ‘den sonra İstanbul’da da olacak.

AYAKKABI KUTUSUNDAN KALEMLİK

Zeliha Sunal ayakkabı kutusu ve tuvalet rulosundan kalemlik tarifi verdi.

Boş bir ayakkabı kutusunun dışını eski bir tayt giydirerek veya kumaş parçalarıyla kaplayabilirsiniz. Tuvalet kağıdı rulolarını tek tek kutunun içine yerleştirin. İsterseniz silikon tabancasıyla yapıştırabilirsiniz. Ruloları arzu ederseniz parlak kağıtlarla kaplayabilirsiniz. Kutu tamamen dolana kadar ruloları yerleştirin ve sıkılığını kontrol edin. İster kalemlik, ister fırçalık, ister tornavida vb gibi el aletlerini topluca koyabileceğiniz  kutunuz hazır.

Yapımı videoda https://www.youtube.com/watch?v=QvZeSa1yF1M&ab_channel=HandcraftTV

 


ARŞİV