Çevre, ekoloji, gıda meseleleriyle ilgilenen farklı dernek ve platformlardan tanışan kişilerin ortak ilgisi sonucu kurulan Sıfır Çöp Platformu, Kadıköy Belediyesi Ekolojik Yaşam Merkezi’nde bir toplantı gerçekleştirdi. Çevre sorunlarına ilgili birçok kişinin katıldığı toplantıda hem platformun gelecek dönemdeki çalışmaları hem de atık meselesine ilişkin çözüm önerileri masaya yatırıldı. Biz de bu vesileyle 1 yıl önce kurulan Sıfır Çöp Platformu ekibiyle söyleştik.
“HAREKETE GEÇMELİYİZ”
Son yıllarda çevre sorunlarına duyarlı çok sayıda örgüt ve platform kuruldu. Siz neden böyle bir platform kurma ihtiyacı duydunuz?
Kaynakları sınırlı olan dünyada ihtiyaçlarımızın ve tüketimimizin sınırsız olamayacağının farkındayız. Dünya, küresel sorunlar nedeniyle geri dönüşü olmayan bir noktaya gidiyor ve bunun nedeni insan, insanlığın aşırı tüketimi. Gelecekte bu gezegende yaşamak ve bugün dünyanın bize sağladığı olanaklardan yararlanmaya devam etmek, hatta yararın ötesinde, doğaya hak ettiği değeri vermek istiyorsak tüketim alışkanlıklarımızı ve yaşam biçimimizi değiştirmemiz gerekiyor. Çöp üretmemek, kaynakları sorumlu kullanmak, doğa dostu tercihleri önce kendi içimizde uygulamaya koymak, daha sonra yakın çevremizle ve mümkün olduğunca geniş bir kitleyle paylaşmak konusunda desteğe ve harekete geçmeye hepimizin ihtiyacı var.
Bu oluşum içine girerken hedefleriniz nelerdi?
Tek kullanımlık ürünleri atmak, geri ya da ileri dönüştürmek yerine, hiç kullanmamayı tercih ediyoruz. Gıdadan tekstile, mobilyadan enerjiye her türlü ihtiyaç temininin ardındaki üretim ve tüketim sürecini bilmek, bilgiye erişebilmek istiyoruz. Bu süreçlerin, ekosistem döngülerini sağlıklı ve sürdürülebilir kılmasını istiyoruz. Plastik kirliliğine ortak olmadan su içmek, gıda israfına neden olmadan yemek yemek, su kaynaklarını ve toprağı zehirlemeden temizlenmek isteyen insanlarla buluşabilmek, çözüm üretebilmek, ortak olmak, birbirimize güç vermek, daha temiz ve adil bir yaşam için örgütlenebilmek niyetindeyiz.
Amacımız; bu yolda çeşitli atölyeler yapmak, ortak malzeme temini, üretimi ve dağıtımı için ortam oluşturmak, söyleşiler, analiz, araştırma vb. aktiviteler gerçekleştirmek, paylaşarak genişlemek, genişledikçe dönüşüm yaratmak.
PLASTİK ATIKLARIN ETKİLERİ
Şu günlerde en büyük sorunlarımızdan biri de plastik ve diğer atıklar. Sizce bu atıklar hayatımızı nasıl etkiliyor?
Plastikler petrokimya türevi ürünler olması nedeniyle hem doğayı, doğal kaynakları hem de bizi zehirliyor. Plastiğin üretilmesi ve kullanımında etkisinin yanı sıra geri dönüşümde harcanan enerji de kaynaklarımızın tükenmesine neden oluyor. Dünyada artık çokça yerde karşımıza çıkan çöp dağları ve çöp adalarının nedeni doğada çözülemeyen plastikler.
Ambalajlardan kaplara, polyester tişörtlerden şampuanlara kadar birçok üründe karşımıza çıkan mikroplastiklerin su ve toprakta birikmesi yaşam döngüsünün her aşamasında canlılara zarar veriyor. Geçtiğimiz sene Çukurova Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu'nun ülkemizde satılan 16 farklı sofra tuzunda yaptığı araştırmaya göre 16'sında da mikroplastikler çıktı. Deniz tuzu, göl tuzu ve kaya tuzu örneklerinin hepsinde de mikroplastiklerin çıkması bize, suda, toprakta ve havada mikroplastiklerin olduğunu gösteriyor. Plastik atıklar doğaya karışıyor ve belki yüzyıllarca çözünmeden, sayısı sürekli artarak doğada dolaşıyor.
BU ÖNERİLERE DİKKAT!
Sıfır çöp adıyla yola çıktınız ama Bunca üretime ve tüketime rağmen sizce sıfır çöp mümkün mü?
Sıfır çöple yaşamak ütopya gibi görünüyor ama bizce öyle değil. Örneğin, gıda atıklarını değerlendirmemek de onları çöpleştiriyor, oysa belediyelerde ve mahallelere kompost tesisleri, kompost kutuları olabilir. Sürekli alınan ama yılda birkaç kere giyilen kıyafetler de çöpe dönüşüyor. Doğanın kendini yenileme hızından daha hızlı şekilde ve daha çok miktarda tüketiyoruz. Plastik atık sorunu bugün, küresel iklim değişikliği kadar büyük ve geniş çapta bir sorun. Okyanuslarda plastik adacıkları oluşuyor ve ne yazık ki geri dönüşüm değil, kullanmamak çözüm.
Sıfır çöp için neler öneriyorsunuz?
Bizce ilk olarak atılacak çok basit adımlardan bazıları:
-Plastik poşet kullanımından vazgeçmek
-Pet şişe yerine sürekli kullanabileceğimiz bir mataraya sahip olmak (Ne yazık ki İstanbul’da sularımızı doldurabileceğimiz çeşmelerimiz yok, ancak pek çok kafe ve restoran arıtma su kullanıyor, istediğiniz zaman şişenizi dolduruyorlar.),
-Pipet kullanmamak (Fiziksel bir rahatsızlığımız yoksa, pipete ne için ihtiyaç duyuyoruz ki?)
-Bir kafede otururken karton bardağı reddederek porselen kupa, cam bardak rica etmek, (İsmi karton olsa da, karton bardaklar sıvıyı sızdırmaması için içine plastik bir tabaka -üstelik glutenle- yapıştırılmasından dolayı hem karton hem de plastik. Bu nedenledir ki geri dönüştürülemiyorlar.)
-Al-götür içeceklerimiz için kendi bardağımızı yanımızda taşımak (Artık bu bardakların sızdırmayanları, sıcak tutanları, hafif olanları, güzel görünenleri… pek çok yerde uygun fiyatlarla mevcut.),
-Yiyebileceğimizden fazlasını istemeyerek, almayarak gıda atığımızı azaltmak,
-Aldığımız ürünlerin paketsiz alternatifleri varsa onları tercih etmek,
-Sürekli ve çok hızlı değişen modaya uyarak sürekli yeni tekstil almak yerine; modası geçmeyen, dayanıklı ve mümkünse doğa dostu az ve öz tekstil ürün almak.
-Mümkün olduğunca yerelimizden alışveriş yaparak tüketimin de karbon ayak izini azaltmak.
İsteyen herkes ve her kurum buluşmalarımıza katılabilir. İlgilenenler buluşma yeri ve zamanlarını takip etmek, etkinliklerimizden haberdar olmak, tanışmak, bize katılmak için [email protected] adresine e-posta atabilirler. Bir de sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirler: Instagram , Facebook