Aralarında Hayvan Hakları Etiği Derneği, Hayvan Hakları İzleme Komitesi, Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği, Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu, Hayvanlara Adalet Platformu, sivil toplum örgüleri ve vatandaşların olduğu yaklaşık 200 kişilik grup 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılması için hazırlanan yasa tasarısına hayır demek için tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak saat 13:00'de Kadıköy iskelesinde bulunan Atatürk anıtının önünde toplandı. Ellerin'de "Can dostlarımızı sürgüne, hapise, eziyet ve ölüme göndermeyeceğiz" yazılı pankart taşıyan eylemciler sık sık 'Katliam yasası istemiyoruz, mezbahalara hayır, ölüm kamplarına hayır, hayvan katliamına hayır' sloganları attı.Daha sonra basın açıklaması okundu.
"BU YASA TASARISI KATLİAM EMRİDİR"
Bir araya gelen eylemciler adına Haykonfed (Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu) Başkan Yardımcısı Şebnem Aslan ve Hayvan Hakları İzleme Derneği Koordinatörü Burak Özgüner basın açıklamasını okudu. Değişiklik yapılması için hazırlanan yasa tasarısının katliam maddeleri içerdiğini ifade eden Aslan, "Mevcut yasada tüm belediyelere kısırlaştırma ve bakım merkezi kurması hükmü varken, değişiklik tasarısının sekizinci maddesinde nüfusu yüz binden az olan 970 ilçe belediyesinde kısırlaştırma merkezi kurulmasına gerek görülmemiştir.Bu durumda kısırlaştırma merkezi olmayan belediyelerin sınırları içerisinde yaşayan hayvanlar yazın susuzluktan ,kışın ise korumasız, soğuk ve kara mahkum olarak acı içinde can verecekler. Bunun yanında yaban hayatında bulunan kuduz hastalığının evcil hayvanlara geçip insanlara ve dolayısıyla şehirlere gelmesine neden olacaktır. Sayıları ise kontrol edilemez bir biçimde artacağı için hayvanlar vurularak öldürülecek. Yasa tasarısı bu maddesi ile katliamlara sebep olacaktır" dedi.
"HAYVANLARIN KORUYUCUSU DEVLETTİR"
Hayvanların insanlar gibi bazı yaşamsal haklara sahip olduğunu belirten Özgüner, "Evlerdeki hayvanların durumu kanunlarla güvence altına alınmalıdır. Bu durum yönetmeliklere bırakılmamalıdır. Ayrıca tasarının diğer maddeleri de çelişkiler içermekte ve vahim yanlışlıklar içindedir. 21. yy gibi etiğin hızla geliştiği bir çağda hayvanların hala bir eğlence unsuru olarak kullanılması ve topluma bu şekilde tanıtılması ahlaken kabul edilebilir bir durum değildir. Yeni tasarı kısırlaştırmayı çözüm olarak sunmaktadır. Yapılması gereken hayvanları deney malzemesi olarak gören tesislerin gerekli işlemler yapılarak kapatılmasıdır. Sokak hayvanı yoktur. Hayvanların koruyucusu devlettir.Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesine göre bütün hayvanların insanca bakınma gözetilme ve korunma hakkı vardır.Hayvan hak sahibi olan bir varlık ve bireydir.hiç bir hayvan kaderine terk edilemez" şeklinde konuştu.Eylem basın açıklamasının ardından son buldu.