"Şehirde Körelen Noktalar: Otoparklar"

Yrd. Doç.Dr. Pelin Sarıoğlu Erdoğdu'nun düzenlediği etkinlikte İstanbul’un trafiği ve otopark dosyası masaya yatırıldı

30 Mart 2017 - 13:16

Sanayi Devrimi’nin etkisiyle köylerimizden kentlere göçmeye başladık, ev ve işyerlerimiz birbirinden ayrıldı. Derken motorlu taşıtlar girdi hayatımıza. Bir de motorlu taşıtlarla birlikte gelen trafik ve otopark sorunu… Bir ihtiyaç olarak günümüze gelen otopark alanları o kadar çoğaldı ki diğer ihtiyaçlarımızı karşılamamıza engel olmaya başladı. Yrd. Doç.Dr. Pelin Sarıoğlu Erdoğdu’nun tabiriyle “Deniz kıyılarını otoparklar inşa ederek, manzaramızı araçlara teslim ettik. Kendimize sağlayamadığımız konforu araçlarımıza sağladık.” Yrd. Yrd. Doç.Dr. Pelin Sarıoğlu Erdoğdu düzenlediği etkinlikte, işte bu sorunlara çözüm bulmak için dünyada geliştirilen alternatifleri olumlu ve olumsuz yönleriyle katılımcılara aktardı.

“DENGEYİ İYİ KURMALIYIZ”

Erdoğdu, bir bölgeye ulaşımın artması ve sonucunda ticaretin ve turizmin gelişmesi için yapılan otoparkların bir süre sonra tam tersine bölgeye olan ilgiyi azalttığını belirterek, otopark yapımında dengenin korunması gerektiğinin altını çizdi: “Bir bölgenin cazibesini arttırmak için oraya sürekli otopark yapıyorsunuz. Özel araçlar gelsin ticaret canlansın diye... Ama artık o öyle bir aşamaya geliyor ki otoparklar, bizim o beğendiğimiz, hoşumuza giden mekânların yerini almaya başlıyor. Ve bunun sonucunda insanların bölgeye olan ilgisi azalıyor. Daha önce insanlar için yapılan şeyler, onlar için itici bir hal alıyor. Buradaki denge çok önemli.”

Otopark alanlarındaki dengenin ekolojik olarak da çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğdu, bir yerin otopark veya yol için asfaltlandığı zaman, daha sonra tarım için kullanılmasının neredeyse mümkün olmadığını belirtti. Erdoğdu, gelecekte tarımın günümüzden daha çok önemli olacağı öngörülerini de hatırlatarak, yeşil alan konusunda daha tutumlu olmanın önemine dikkat çekti.

“SOSYAL POLİTİKALARA YÖNELMELİYİZ”

Günümüzde dünyada ulaşım konusunda iki eğilimin olduğunu söyleyen Erdoğdu, Hollanda ve Almanya gibi sosyal politikaların baskın olduğu ülkelerde toplu taşımaya ve özel araç harici diğer alternatiflere yönelik politikaların olduğunu, Amerika ve Rusya gibi ülkelerde ise toplu taşımaya yeterince önemin verilmediğini söyledi. Erdoğdu, Amerika’da hem ekonomik olarak hem de alan açısından geniş olduğu için yol ve otopark alanlarında herhangi bir problem yaşanmayacağını fakat İstanbul’un topografyası, nüfusu ve yeterli alanı olmadığından alternatif ve sosyal politikalara yönelmesinin doğru olduğunu belirtti ve dünyadan örnekleriyle o alternatifleri sıraladı.

“NAİF ÖNERİ: BİSİKLET”

Erdoğdu’nun masaya yatırdığı ilk öneri, kent içinde bisikletle ulaşım oldu. Bisikletin çevre dostu olduğu ve trafiği önleyici etkisinden kaynaklı özellikle Avrupa ülkeleri tarafından teşvik edildiğini belirten Erdoğdu, bisikletin Türkiye açısından dezavantajlı yönlerini de şöyle anlattı: Hollanda da kent içi ulaşımda önemli bir taşıt bisikletler. Fakat oranın topografyası bisiklete çok uygun. Baştan aşağı dümdüz bir ülke Hollanda. İniş çıkış olmadığı için her yaş kesiminden kişi bisikleti kullanabiliyor. Zaten küçük bir ülke olduğundan bisiklet için altyapı imkânları daha kolay. Ülkede bir yerden bir yere bisikletle gidebilmeyi sağlamanın ekonomik bir yükü de var. Öncelikle altyapı lazım. Bisikletler için ayrı bir güzergah ayrı bir yol... Bunun özel araç trafiğiyle karşılaştığı yerlerde trafik işaretleri…”

YAYALIĞA TEŞVİK

Son dönemde Avrupa’da kent merkezlerinde yayalığın teşvik edildiği ve kent meydanlarının araçlardan arındırıldığını söyleyen Erdoğdu, Türkiye’de de benzer uygulamalar yapılabileceğini söyledi ve şöyle devam etti: “Karşımızda örnek olarak Hamburg var. Oldukça da başarılı bir planla 20 sene içerisinde kent merkezini tamamen araçlardan arındırıp, boşalan alanı da yeşil yol olarak tasarlama planları var. Bu yeşil yol sayesinde kent merkezlerinde ulaşımı yaya olarak sağlamayı planlıyorlar” .

TEKNOLOJİ SORUNU ÇÖZER Mİ?

Erdoğdu’nun katılımcılara aktardığına göre, teknoloji kullanılarak daha verimli hale getirilen alternatif otopark çözümleri de var. Bunlardan biri mekanik araçlar vasıtasıyla araçların üst üste koyularak alandan tasarruf edilmesi. Erdoğdu, bu önerinin tek başına çözüm olmayacağını fakat bir nebze de olsa problemin çözümüne katkı sunabileceğini belirtti. Bir diğer teknolojik alternatif ise sürücüsüz motorlu araçlar. Araçların yazılımını yapan firmaların iddialarına göre, sürücüsüz araçlar hatasız sürüş yapabilecekleri için trafikte çok daha fazla aracın ilerlemesine olanak verecek.

İDEAL ÖNERİ:  TOPLU TAŞIMA

Erdoğdu, Türkiye için en ideal önerinin toplu taşımanın daha etkin kullanılması olduğunu söyleyerek, bu önerinin çoğu problemi kökünden halledebileceğini belirtti. İstanbul’da toplu taşıma hattının yetersiz olduğunun altını çizen Erdoğdu, İstanbul’daki toplu taşımanın en önemli probleminin transfer merkezlerinin kullanışsızlığı olduğunu dillendirdi. Erdoğdu, transfer merkezlerinin birçok toplu taşıma aracının ortak noktası olmasından kaynaklı mimari kurgulanışının çok önemli olduğunu belirtirken, İstanbul’da bir toplu taşıma aracından diğer toplu taşıma aracına aktarmanın çok uzun sürelerde gerçekleşmesinin yarattığı mağduriyete dikkat çekti.


ARŞİV