“Şehirleşme küçük kuşları yok ediyor”

İstanbul’da karga ve martı sayısı artarken küçük kuş türleri azalıyor. Bu durumun sebeplerini kuş gözlemcileri Arda Döneryakalı ve Berat Akkaş’a sorduk

23 Ağustos 2019 - 13:24

İstanbul ve kuş deyince akla ilk gelen türlerden biri martı. Bu dostlarımızla yeri geldiğinde simidimizi, yeri geldiğinde teraslarımızı paylaşıyoruz. Perde ayaklı ve denizden beslenen bir tür olan martılar bu günlerde biraz tuhaf davranıyor. Onları artık denizden balık avlarken değil, çöpleri karıştırırken veya sokağa dökülen kedi mamalarını yerken görüyoruz. Tabii son yıllarda sayılarının oldukça arttığını da söylemek mümkün. Karga ve martılar artarken eskiden daha çok gördüğümüz kumru, serçe gibi kuşlar ise azalıyor. Peki, karga ve martı sayısındaki artışın zaten hızla şehirleşmeye devam eden İstanbul’da yaşam alanları daralan küçük kuşlara olumsuz etkisinin olduğunu söylemek mümkün mü? İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu’ndan Arda Dönerkayalı ve Berat Akkaş ile İstanbul’daki martı, karga ve küçük kuşları konuştuk.

  • Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Arda: Mühendisim, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisansa devam ediyorum. İstanbul Beykoz’da yaşıyorum. Vakit buldukça kuşlar ve doğa ile zaman geçirip fotoğraf çekiyorum.

Berat:  İstanbul doğumluyum. Beykent Üniversitesi Aşçılık Bölümü ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Şu an ise profesyonel fotoğrafçılık yapmaktayım. Kuşların peşinde yaklaşık 8 yıl geçirdim. 200’den fazla farklı kuş türünü fotoğrafladım ve bir tv kanalında yayınlanan “Tuz Gölünün Kuşları – Erikli”, “İstanbul’un Kış Konukları”  adlı kuşlarla ilgili iki belgeselim var. Şimdilerde ise üç farklı belgeselin ön çalışmasını yapmaktayım.

10’DAN FAZLA MARTI TÜRÜ VAR

  • İstanbul'da sık rastlanan kuş türlerinden bahseder misiniz?

Arda: İstanbul’da serçe, leş kargası, karabatak, güvercin ve elbette martılar her yerde karşınıza çıkabilecek sıradan türlerden. En çok gördüğümüz martı türü muhtemelen Gümüş martıdır. Ondan fazla martı türünü bir yıl içinde İstanbul’da görmek mümkün. Aslında İstanbul göç yolu üzerinde bulunması sebebiyle yüzlerce kuş türünü barındırıyor. Bunların tamamını bir anda görmek mümkün değil, yerli türler haricinde kimisi göç zamanı baharda uğrarken kimisi sadece kışı veya yazı geçirmek için geliyor.

Berat: İstanbul’da sık görülen türlerin başında martı ve kargalar geliyor. Sırasıyla sokak güvercinleri dediğimiz ataları Kaya Güvercini olan kuşlar, sonrasında ise serçeleri söyleyebilirim.

  • İstanbul'daki dönüşüm ve hızlı şehirleşme kuşları nasıl etkiliyor? Gözlemleriniz neler?

Arda: Son derece olumsuz etkiliyor. Her sene gözlem yaptığımız alanları, inşaat alanına dönüştüğü için bir bir kaybediyoruz, kuşların sayılarında her sene azalışa şahit oluyoruz. Üremek için ilimize gelen kuşlar artık yuva yapacak alan bulamıyorlar, göç sırasında beslenmek için uğrayan kuşlar artık yeterli besin veya inecek alan bulamadığından enerji toplayamadan göçe devam etmek zorunda kalıyorlar. Birçok destan ve hikâyeye konu olan leylekleri artık çayırlarda değil yüksek binaların tepelerinde görmeye başlar olduk.

Berat: Fotoğrafçılığa  başladığım yıllarda gittiğim arazi – orman ve küçük dereler ve sulak alanlar artık yok denecek kadar büyük kayıplar verdi. Eskiden belirli alanlarda sürekli gördüğümüz kuşlar artık ne yazık ki yok… Bunun da başlıca sebebi ekosistemi hiçe sayan bir kentsel dönüşüm.

“PAPAĞANLAR DA İSTİLACI”

  • Son yıllarda şehirdeki martı ve karga sayısındaki artışla birlikte daha küçük kuşlarda azalma gözlemleniyor. Gerçekten böyle mi? Sizce sebebi nedir?

Arda: Az önce bahsettiğim gibi küçük kuşlardaki azalışın en büyük sebebi şehirleşme ve doğal alanların kaybedilmesidir. Ayrıca kontrolsüz ve kaçak avcılık faaliyetleri de küçümsenmeyecek düzeyde. Bunların dışında bir besin ve yaşam alanı rekabeti etkisinin olduğu doğrudur. Karga ve martı gibi her bulduğunu yiyebilen türler şehir ortamında besin sıkıntısı çekmiyor ve sayıları artıyor. Küçük kuşlar ise besinlerine ortak yeni rakipler çıktığı için azalış gösterebiliyor. Sadece karga ve martı değil, son yıllarda İstanbul’da yaygınlaşan papağanlar da istilacı tür olarak kabul ediliyor ve kabuklu yemiş ile meyvelerle beslenen diğer kuşlar, ağaçkakan gibi ağaç oyuklarına yuva yapan kuşlar ve hatta sincaplar ile rekabet halindeler.

  • Son zamanlarda papağanların görülme sebebi nedir? Daha önce çok rastlanmayan kuşlardı. 

90’lı yıllardan bu yana Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere bazı illerde yeşil papağan ve İskender papağanı görülmeye başlanmış ve bu iki türün sayıları artagelmiş. Anavatanı Hindistan civarları olan bu kuşların İstanbul’da görülmeye başlamasının nedenleri arasında kamyonun devrilmesi ile kafesten kaçıp yayılmaları gibi birkaç varsayım var. Papağanlar çok güçlü canlılar, İstanbul’un iklimi ile barındırdığı çekirdekli yemiş ve meyvelere sahip bitkiler onların yaşaması ve üremesi için elverişli bir ortam sunmakta. Son yıllarda sayıları oldukça arttı, agresif yapılarıyla da diğer yerli türlerle büyük bir rekabet içerisine girdiler.

KEDİLERİN MAMASI MARTIYA YEMEK OLDU

  • Özellikle martılar perde ayaklı olmasına rağmen şehrin iç kesimlerinde de görülmeye başladı. Bunun sebepleri nelerdir? Nasıl hayatta kalabiliyorlar?

Berat: Geçtiğimiz kış döneminde çekmiş olduğum belgeselde 6 farklı martı türüne yer verdim ve bu tür ile uzunca bir vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. Gerçekten ilginç canlılar! Yediğim tuzlu krakerde bile gözleri var. İstanbul’da şehrin iç kısımlarında gördüğümüz martıların çoğunluğunu Gümüş Martılar oluşturmakta. Durum öyle bir noktaya geldi ki çatılara yuvar yapıyorlar, çöpleri karıştırıyorlar, çocuk parkları, caddeler, kafelerin önlerinde onları her yerde görebiliyoruz artık. Aslında çok güzel avcılardır martılar. Boğazın o akıntılı sularına karşı koyan ve bir çırpıda avını yakalayan bu haylaz kuşları sokaklardaki çöpleri karıştırırken de görmekteyiz. Ana besin listesinde balıklar ve çeşitli deniz canlıları var gibi görünse de, onu bir sokak güvercinini yerken de görebiliyoruz, simit yerken de, çöpten topladığı domates kabuklarını yerken de görebiliyoruz.

Canlılarda şöyle bir durum var: Az enerji harcayarak karın doyurmak… Şehrin içersindeki martılar da tam da bunu yapıyor. Bazen boğazda balık avlamak büyük enerji kaybına neden olmakta. Sokaktaki çöplere ulaşmak daha kolay çünkü bu çöplerin içersinde her çeşit yiyecek artığı mevcut. Az enerjiyle kendilerini doyurabiliyorlar. Son zamanlarda ise şu durumda dikkatimi çekmekte; sokak kedileri için kedi severler köşe başlarına kuru kedi mamaları koyuyor. İçerisinde bulunan hayvansal atıklar bu kuru mamalara cezbedici bir koku veriyor. Tatsız olan bu kuru mamalar, kokusuyla martıları kendine çekmekte. Hazır yiyecek varken martı, enerji harcayıp besin aramaya çıkmak ister mi? 

“GÜVERCİNLERİ DE YİYORLAR”

  • Martı ve karga sayısının giderek artması, saldırgan tarafları da düşünüldüğünde küçük kuşlar için bir tehdit oluşturuyor mu?

Arda: Bu oldukça önemli bir konu. Şehirleşmenin getirdiği yoğun baskı altında küçük kuşların yaşam alanlarının yok olma noktasına geldiğini söylüyoruz ve bir yandan da martı ve karga tehdidi artıyor. Martı ve kargalar birbirleriyle de çekişme içindeler. Yaşadığım alanda artık martıların baskın hale geldiğini görmekteyim, eskiden çatılarda daha çok karga varken şimdi kargalar azaldı ve martılar mahallemizdeki çatılarda yavru büyütmeye başladı. Bölgelerindeki hâkimiyetlerini sağlarlarken elbette küçük kuşlara da saldırgan şekilde davranıyorlar. Doğrudan av avcı ilişkisi olmasa da alan ve besin rekabeti var. Martı ve kargalar zaman zaman şahin kartal gibi yırtıcı kuşların üzerine bile bölgenin sahibi olduklarını gösteren uçuşlar ya da ufak saldırılar yapıyorlar. Doğal seleksiyon dediğimiz mekanizma içinde böyle değişimler görmek oldukça normal fakat bu değişimlerin ne kadarının doğal olduğu ne kadarının insan müdahalesi sonucu olduğu oldukça kritik.

Berat: Küçük kuşlar oldukça seri ve hızlı canlılar. Martı ve kargaların besin listesinde olsalar da av listesinde değiller. Fakat yine şu olaya dönüyoruz; hazır ve az enerji harcayarak besine ulaşılacaksa karga ve martılar burada bu durumu iyi kullanıyorlar. Mesela martıların sokak güvercinlerini canlı olarak yuttuklarına şahit oldum. Kargaların ise küçük kuşların yuvalarında ki yavrularını almalarına ve küçük kuşların yumurtalarını kırarak yemelerine şahit oldum.


ARŞİV