Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) hazırladığı “Türkiye’nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: 2050’de Net Sıfır” raporu açıklandı. Raporda, 6 Ekim’de TBMM’de kabul edilen Paris Anlaşması uyarınca, 2050 yılına kadar iklim değişikliğiyle mücadelede net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için atılması gereken adımlara yer veriliyor. Raporun araştırma ve yazı ekibinden İPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, Türkiye’nin 2015’te niyet beyanı olarak sunduğu Ulusal Katkı Beyanı’nın (NDC), 2053’te Net Sıfır hedefiyle uyumlu olmadığını belirterek, Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu orta ve uzun vadeli bir yol haritası belirlenmesi ve yeni bir Ulusal Katkı Beyanı’nın hazırlanması gerektiğini vurguladı. Şahin, raporla Türkiye’nin iklim politikası ve karbon sıfır dönüşümünün bilimsel temelde tartışılmasını amaçladıklarını da söyledi.
Araştırma, Türkiye’nin 2018’deki ekonomik göstergeleri üzerine elektrik üretimi, ulaşım, binalar ile sanayiden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını ele alıyor. Raporda, Paris Anlaşması’nın küresel bir hedef belirlemesine rağmen ülkelerin emisyon azaltım yükümlülüklerini neye göre belirleyeceğine ilişkin net bir yöntem getirmediği vurgulandı.
YENİLENEBİLİR KAYNAKLAR
Raporda yer alan Net Sıfır Senaryosu’na göre elektrik sektöründe emisyonlarda tüm sektörlerin toplamından daha hızlı bir azalma görülüyor. Elektrik sektöründen kaynaklanan karbondioksit emisyonları da 2030’da 2018 seviyesine oranla yüzde 51 azalarak 73 milyon tona, 2050’de ise yüzde 90 azalarak 15 milyon tona gerileyebilir. Net Sıfır Senaryosu’nda modern yenilenebilir kaynakların payı 2018’de yüzde 17 ile sınırlıyken 2030’da yaklaşık yüzde 50’ye, 2050’de ise yüzde 77’ye çıkacak. Fosil yakıtların payı ise 2018’de yüzde 50’nin üzerindeyken 2030’da yüzde 27’ye, 2050’de ise tamamı doğal gaz olmak üzere yüzde 10’a düşecek. Dr. Ümit Şahin, Türkiye’nin “Net Sıfır” hedefine ulaşabilmesi için 2035’te elektrik sektörünün büyük ölçüde kömürden çıkarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini vurguladı.
ULAŞIMDA ÇÖZÜM NE?
Raporda yer alan bilgilere göre ulaşım sektöründen kaynaklanan karbondioksit emisyonları 2030’da 2018 seviyesine oranla yüzde 21 azalabilir. Ulaşım sektöründeki emisyonların dörtte üçü karayolu yük taşımacılığından kaynaklanıyor. İçten yanmalı motorlardan elektrikli araçlara geçiş ile karayolu yük ve toplu yolcu taşımacılığında raylı sistemlere geçiş, ulaşım sektörü emisyonlarının azaltılması için en önemli iki unsur olarak öne çıkıyor. Bireysel araç kullanımı yerine elektrikli toplu ulaşım, bisiklet vb. gibi karbonsuz yöntemlere geçiş ve uçak seyahatlerini azaltmak gibi bireysel davranış değişiklikleri de emisyon azaltım hızına etki edecek.
“2050’DEN ÖNCE SIFIRLAMAK MÜMKÜN”
Sektörler arasında en hızlı azalma binalardan kaynaklanan emisyonlarda. Net sıfır hedefi doğrultusunda, binalardan kaynaklanan karbondioksit emisyonları 2018 seviyesine oranla 2030’da yüzde 46 azalarak 28 milyon tona iniyor ve 2050’de sıfırlanabiliyor. Net Sıfır Senaryosu’nda, bu azaltımı sağlayan en önemli müdahale, 2030’dan itibaren konutlarda ve ticari/kurumsal binalarda ısınma amaçlı kömür ve sıvı yakıt kullanımının sonlandırılması ve kısmen doğalgaza, büyük ölçüde elektrikle çalışan ısı pompaları ile ısınmaya geçilmesi.
SIFIR KARBON İÇİN ÖNERİLER
-Tüm sektörlerde enerjiden kaynaklanan karbondioksit emisyonları 2030’da 2018 seviyesine göre yüzde 37, bütün karbondioksit emisyonları ise 2030’da 2018 seviyesine göre yüzde 32 azaltılabilir. Elektrik üretiminin en hızlı azaltım sağlanacak sektör olmasından hareketle elektrik sektöründen kaynaklanan emisyonların 2030’da yarıya indirilmesi hedeflenebilir.
-Enerji üretiminde kömürün 2035’te tamamen terk edilmesi hedeflenebilir. Elektrik üretiminde doğalgaz, şebeke esnekliğiyle ilgili daha iddialı çözümler üretmek yoluyla 2050’den önce tamamen terk edilebilir. Modern yenilenebilir enerji (rüzgâr, güneş, jeotermal ve biyokütle) kurulu gücünün elektrik kurulu gücündeki payı 2030'da yüzde 50’ye çıkarılabilir.
- Elektrikli araçların toplam binek araçları arasındaki oranı 2030’da en az yüzde 20’ye, toplu taşımada ve yük taşımada kullanılan araçlar arasındaki oranı en az yüzde 10’a çıkarılabilir. Binalarda kömür kullanımının en kısa zamanda sonlandırılması, doğalgazdan elektriğe geçilmesi ve ısı pompalarının kullanımının hızlandırılması yoluyla 2030’da 2018 seviyesine göre yüzde 50 emisyon azaltımı hedeflenebilir.
-Sanayi ve diğer üretici sektörlerin enerji tüketiminden kaynaklanan emisyonları2018 seviyesine göre 2030’da yüzde 26, 2050’de yüzde 67 azaltılabilir, ancak sanayiden kaynaklanan emisyonların azaltılabilmesi ve tüm sanayi emisyonlarının daha hızlı düşürülmesi için enerji verimliliği, yeni teknolojiler ve yeşil hidrojen konusunda araştırma çalışmaları yapılması gerekiyor.