Türkiye’deki ve dünyadaki aktivistler 4. Küresel İklim Grevi’nde eş zamanlı olarak sokağa çıktı. 29 Kasım Cuma günü iklim krizine karşı dünyanın dört bir yanında greve çıkan öğrencilere Antikapitalist Öğrenciler de destek verdi. İklim adaleti talebiyle Süreyya Operası önünde biraraya gelen öğrenciler, hükümetleri fosil yakıt kullanımının durdurulması için gerekli tedbirleri almaya, yerel yönetimleri ise iklim acil durumu ilan etmeye çağırdı. Eylemciler; Hasankeyf’ten Dipsiz Göl’e, Cerattepe’den Kazdağları’na kadar birçok bölgede doğa katliamlarının gerçekleştirildiğini ifade ederek, geçtiğimiz hafta mecliste onaylanan ve termik santrallerin filtresiz çalışmasına izin veren yasa tasarısını da protesto ettiler.
“İKLİM GÖÇÜ YAŞANIYOR”
Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Özge Korkmaz, şunları söyledi: “İklim krizinin etkileri şimdiden birçok yerde kendini gösteriyor. Çin’de muson yağmurlarının hiç olmadığı kadar şiddetlenmesi; ABD’deki, Brezilya’daki ve Türkiye’deki orman yangınları bunlardan yalnızca birkaçı. Asıl sorun iklim değişiminin sonucunda ortaya çıkan kuraklık, seller, hortumlar, dolu fırtınaları, su baskınları. İklim krizi birçok canlının yaşam alanını tehdit etmekle kalmıyor, toprağı işlenmez hâle gelen yerlerden iklim göçü yaşanıyor.”
“2018’de 62 milyon kişi iklim krizine bağlı felaketlerden etkilendi. Hindistan, Avrupa, Japonya ve daha pek çok yer, hem sel gibi felaketler hem de yüksek sıcaklık gibi aşırı hava olaylarının tehdidi altında. Türkiye’de 2018 yılı, kaydedilen 840 ‘doğal’ afet ile bu konuda rekor kıran bir yıl olarak tarihe geçti. Daha sıcak ve daha az yağışlı bir coğrafyada yaşıyoruz. Betonlaşma, kurutulan göller, kuruyan dere yatakları ve daha birçok ekolojik sorun hepimizin canını yakıyor.”
“DEĞİŞİM GELİYOR”
"Buna karşı 20 Eylül’de tüm dünyada 7.6 milyon kişiyle “'klim adaleti' diyerek sokağa çıkmıştık. Bugün bir kez daha sokaktayız. İklimi değil bu çürümüş sistemi değiştirmeliyiz. Şirketleri değil gezegeni kurtarmalıyız. Başka bir dünyayı yaratmak için öğrenciler, işçiler, kadınlar, LGBTİ+ aktivistler, tüm ezilenler ve dışlananlar el ele vermeliyiz.Tüm hükümetleri fosil yakıt kullanımının durdurulması için gerekli tedbirleri almaya, tüm yerel yönetimleri iklim acil durumu ilan ederek gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.Greta Thunberg’in vurguladığı gibi: 'Değişim geliyor, siz isteseniz de istemeseniz de!'”