Validebağ Korusu’nun geleceği tartışıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Planlama Ajansı (İPA), “Validebağ Korusu’nun Geleceği Çalıştayı”nı düzenledi. Çalıştayda, korunun, ekolojik değerler, kültürel miras, hukuk ve idari alanlardaki mevcut durumu değerlendirildi  

09 Ağustos 2021 - 16:08

İBB İstanbul Planlama Ajansı, İstanbul’un çevresel ve kültürel açıdan özgün alanlarından biri olan Validebağ Korusu’nun, gelecek kuşaklara korunarak aktarılabilmesi için neler yapılması gerektiğini bir çalıştayla ele aldı. İPA Florya Kampüsü’nde gerçekleştirilen “Validebağ Korusu’nun Geleceği Çalıştayı”na, yetkili ve ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ile konu üzerine çalışan uzman ve akademisyenler katıldı. Çalıştayda, koruya dair sorun ve beklentilerin birlikte tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin ortak akıl ve uzlaşı ile ortaya konulması hedeflendi. 

“YORULMUŞ, HIRPALANMIŞ BİR ALAN” 

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Emrah Şahan, kentlerin ekosisteminin öncelikli gündem olması gerektiğini vurguladı. “Türkiye'nin birçok noktasında yangınların, sel gibi afetlerin yüreğimizi yaktığı şu günlerde kentlerimizin ekosisteminin öncelikli bir gündem olduğunu hatırlamalı ve hatırlatmalıyız” diyen Şahan, Validebağ Korusu’nun tüm İstanbul’un önemli bir konusu olduğunun altını çizdi. 

Korunun geleceğini, bilimsel bir koordinasyonla değerlendirdiklerini belirten Şahan, şunları söyledi: “Validebağ Korusu yalnızca Üsküdar'ın, Kadıköy'ün değil; İstanbul'un önemli bir konusu. Validebağ Korusu senelerdir yorulmuş, hırpalanmış bir alan. Bugün burada yetkili, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, konuda çalışan uzman ve akademisyenlerin katılımı ile Validebağ Korusu’na dair sorun ve beklentileri birlikte tespit etmeyi; çözüm önerilerini ortak akıl ve uzlaşı ile ortaya koymayı hedefliyoruz.”

DÖRT OTURUM YAPILDI

Validebağ Korusu’nun, doğal ve kültürel yapısını korumak ve geliştirmek, ekosistem bütünlüğünü devam ettirmek amacıyla, ekolojik değerler, kültürel miras, hukuki ve idari durumuna dair sorunlar, ihtiyaçlar, beklentiler ve tehditler ortaya konularak, var olan sorunların çözümüne yönelik çözüm önerileri dile getirildi. Çalıştay şu dört başlık altında gerçekleştirildi: “Validebağ Korusu’nun Mevcut Durumu”, “Validebağ Korusu’nu Korumak”, “Validebağ Korusu’nun Mevcut Durumunu Ortak Değerlendirme” ve “Validebağ Korusu İçin Çözüm Önerileri.”

NİHAİ TEKLİF OLUŞTURULMASINI İSTEMİŞTİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar Belediyesi’nin, koruda, 21 Haziran’da başlatacağını açıkladığı “Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi”ne karşı koru nöbeti tutan Validebağ Gönüllüleri’ni ziyaret ederek destek vermişti. Bölge halkının Validebağ Korusu’ndaki çabalarını takdirle karşıladığını belirten İmamoğlu, ziyareti sırasında, İPA moderatörlüğünde yapılacak çalışmaya gönüllülerin de fikirlerini sunmalarını ve nihai bir teklif oluşturulmasını istemişti. 

İmamoğlu, şu öneride bulunmuştu: “İPA moderatörlüğünde, hızlıca sizlerle beraber yaptığınız çalışmaları sürecin içine katan bir nihai teklif oluşturulsun. Bu teklif kime? Bize, İBB’ye. Bu teklif, bize olduğu gibi, Üsküdar Belediyesi’ne, Şehircilik Bakanlığı’na. Hatta sonucu, bizzat kendim, Şehircilik Bakanı’na ve yetkililerine sunayım.”

200 YILLIK TARİHE SAHİP

Yaklaşık 200 yıllık bir tarihe sahip olan Validebağ Korusu, 35,4 hektarlık büyüklüğü ile Anadolu Yakasının en geniş yeşil alanlarından biri. Büyüklüğü, sahip olduğu biyoçeşitlilik ve ekosistem varlığı ile yaban hayata, kent ve kentlilere farklı boyutlarda yarar sağlıyor. Hektarda 93 ton olmak üzere yılda 3 bin tonun üzerinde karbon depoluyor. Her yıl toplamda 921 ton toz tutarak bulunduğu bölgede havanın temizlenmesine katkıda bulunuyor. Göç yolları üzerinde bulunan koruda, İstanbul’daki 2 bin çeşit otsu bitkinin iki yüzü; Türkiye’nin 485 kış türünden 130’u, 400’ü aşkın kelebek türünün 31’i varlık gösteriyor. Ayrıca 12’si anıt ağaç niteliğinde, 100 adet korunmaya değer ağaç olmak üzere 101 tür ve 6 bin civarında ağaç ve ağaççık bulunuyor. Koruda, 19. ve 20. yüzyıllara ait, tescilli ve tescilsiz Osmanlı döneminin sivil mimari örneklerinin yanı sıra, Cumhuriyet döneminin resmi yapılarından oluşan kültür varlıkları yer alıyor.


ARŞİV