Çocuklar yaz tatilinde serbest ve özgür zaman geçirmeye alıştılar, öğrenme sürecinden uzak kaldılar. Okulların açıldığında adaptasyon sorunu yaşamamaları için de fiziksel ve mental olarak okula hazırlanmaları gerekiyor.
Eğitim Danışmanı ve Kişisel Gelişim Uzmanı Barış Balcı, öğrencilerin yeni eğitim-öğretim yılına hazır girmelerinin, yalnız ilk hafta değil ilerleyen günlerde de onların uyum ve başarısını etkileyeceğini söyledi. Uyku ve yemek saatlerinin okul sürecine uygun hale getirilmesi gerektiğini belirten Barış Balcı, çocukların okul öncesi sağlık kontrolünden geçirilmesini de önerdi.
“OKUL DÖNEMİ UYKU SAATİNE DÖNÜLMELİ”
Balcı, ailelere ve öğrencilere şu önerilerde bulundu: “Okullar açıldığında öğrencinin düzenli yatış kalkış yapması gerekecek. Aileler akşamları daha erken yatması için çocuklarını yönlendirmeli. Çocuklar sabah 10:00-11:00 gibi değil de okul saatine yakın bir saatte kalkmalı. Çünkü bedenimizin okul saatlerine adapte olabilmesi için zamana ihtiyacı var. 2-3 aydır daha özgür ve serbest olduğu için birdenbire adapte olması zor olabilir. Tatilden okula birden geçiş yapıldığında okulun ilk birkaç haftası çocuk sabah uykulu olarak okula gidiyor, derste gözler açılmıyor, esnemeler oluyor. Algı, dikkat ve odaklanmada sorunu yaşanıyor. Gece yeterli uykuyu almış olarak güne başlaması daha dinç bir şekilde okula gitmesini sağlar. Öğrenci okul dönemi uyku saatlerine erkenden dönerse, okul günü geldiğinde öğrenmeyle ilgili sürece adaptasyonu daha kolay olur. Baştaki disiplinli, sistemli tutumu ilerleyen günlere de yansır. Başlangıçta daha rahat, daha esnek, daha serbest bir tutum olduğunda ilerleyen günlerde toparlaması daha zor oluyor. Kahvaltı saatinin de artık erkene çekilmesi gerekir. Beyin yaz aylarında daha geç saatlerde kahvaltı yapmaya alıştı ama okula giderken kahvaltı saati erken olacaktır. Bünyesinin buna alışması için bu günlerde kahvaltı saatleri okula uyumlu şekilde yeniden düzenlenmelidir.”
“ZİHİNSEL OLARAK OKULA HAZIR OLUNMALI”
İlk hafta işlenecek olan konulara göz gezdirilmesi gerektiğini söyleyen Balcı, “Öğrenciler yaz döneminde çok fazla kitap okumamış, ders çalışmamış daha keyifli, rahat, sosyal aktivitelerle zaman geçirmiş olabilir. Birdenbire sayfalarca test çözmek, sayfalarca kitap okumak ya da saatlerce sabit kalıp ders dinleme alışkanlığı hemen oluşmayabilir. Bu günlerde öğrenci en azından ilk üniteler ile ilgili videolar izleyebilir, kitaplarını gözden geçirilebilir. Geçen yıldan kalan test kitapları varsa birkaç test çözülebilir. İlk konularla ilgili göz ve kulak aşinalığı oluştuğu zaman derse girdiğinde adaptasyon sorunu yaşamayacaktır. Dersler ilk hafta başlar. Birkaç hafta sonra sözlüler, ekim ayı içinde sınavlar olabilir. Öğrenci sınavlarda ilk hafta gördükleri konulardan da sorumlu olacaklar. Bu nedenle ilk hafta adaptasyon sorunu yaşamaması için zihinsel olarak da okula hazır olmalıdır” şeklinde konuştu.
Bu dönemde öğrencilerin motive edilmesi ve desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Balcı, “Sahaya çıkarken futbolcular alkışlandığında yürüyüşleri değişir. Öğrenciler de rol model aldıkları insanlardan çok fazla etkilenirler. Okulların açılmasının yaklaştığı bu günlerde; örnek aldığı ve sevdiği aile büyükleri, dayı, teyze, hala, kuzen gibi yakınları tarafından motive edilmek, öğrenci için ilham verici olacaktır. Okulun güzel ve keyifli bir süreç olduğu öğrenciye hissettirilmelidir” dedi.
“KAN DEĞERLERİNE BAKILMALI”
Okula başlamadan önce öğrencinin kan değerlerine bakılması ve göz kontrolü yapılması gerektiğinin altını çizen Balcı, “Çocuklarda kan düşüklüğü, vitamin eksikliği, B12 eksikliği gibi sağlık sorunları olabiliyor. Bu sorunlar halsizliğe, dikkat ve odaklanma problemlerine yol açıyor. Bu nedenle varsa bu tür sağlık sorunlarının tespit edilmesi, gerekli ilaç ve takviyelerin alınması için okul açılmadan önce öğrenci aile hekimine veya hastaneye götürülerek kan değerlerine baktırılmalıdır. Okullar açıldıktan sonra doktora gitmek gün kaybına sebep olacak, öğrenci derslerden geri kalacaktır” dedi ve şöyle devam etti: “Öğrenciler bazen gözlerinin bozulduğunu fark etmeyebiliyor ya da göz derecesi ilerlemiş olabiliyor. Sağlıklı göremeyen gözlerle okula gittiğinde öğrenci tahtayı rahat göremeyecek, okuma ve yazmada sorunlar yaşayacaktır. Bu nedenle okul açılmadan mutlaka göz kontrolüne gidilmesini öneriyorum.”