Kadıköy Belediyesi'nin eğitimde fırsat eşitliğinden hareket ederek ücretsiz olarak eğitim verdiği en önemli merkezlerinden biri de Çocuk Sanat Merkezi (ÇSM). Açıldığı tarihten itibaren binlerce çocuğa sanatın geliştiren ve iyileştiren sıcak kapısını açtı. Alanında uzman eğitmenlerin sanatın her dalında eğitim verdiği Çocuk Sanat Merkezi, çocukların yolunu aydınlatıyor, hayatlarına yön veriyor.
Caner Kan ile Ecem Gezer de yıllar önce Çocuk Sanat Merkezi'nde eğitim aldı. Çocuk Sanat Merkezi Orkestrası’nda çaldılar. Merkezdeki eğitmenlerin desteği ve yönlendirmesi ile sevdikleri alanda okudular, mutlu oldukları mesleği yapıyorlar. Caner Kan, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'ndan, Ecem Gezer ise Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldu. Kan ile Gezer, üniversite eğitimlerinin ardından hayatlarına yön veren Çocuk Sanat Merkezi'ne eğitmen olarak geri döndüler.
Şimdi isterseniz Caner Kan ile Ecem Gezer'e kulak verelim, Çocuk Sanat Merkezi ile başlayan ve devam eden hikayelerini dinleyelim.
“ÖĞRETMENLERİM DESTEK OLDU”
“Aynı apartmanda oturduğumuz babamın arkadaşının kızı Çocuk Sanat Merkezi Orkestrası'nda çalıyordu. Yıl 2014. Ben de Suadiye Lisesi'ne gidiyordum.” diyerek anlatmaya başlayan Caner Kan, şöyle devam ediyor: “Merkezi ilk olarak o zaman duydum. Ben de 9 yaşından 12 yaşına kadar gitar eğitimi almıştım. Her zaman aklımda müzik vardı, müzisyen olmak istiyordum. Çocuk Sanat Merkezi'nin kapısını çaldım, o zaman 16 yaşındaydım. Orkestra'ya katılmak için merkezin sınavına girdim. Sınavı geçtim. 16 yaşından 19 yaşına kadar hem orkestrada çaldım hem de eğitim aldım. Orkestrada ve konservatuara hazırlık aşamasında öğretmenlerin, özellikle orkestrayı yöneten Halit Süha öğretmenimin desteği çok oldu. Her zaman aradılar, sordular, yönlendirdiler. Konservatuar sınavına ikinci girişimde Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Gitar Bölümü'nü kazandım. Aynı okulda ve bölümde yüksek lisans yaptım. Şimdi de doktoraya hazırlanıyorum.”
“EVİMDE GİBİ HİSSEDİYORUM”
Kan, “Çocuk Sanat Merkezi Orkestrası'ndayken birgün ben de burada öğretmen olurmuyum hayalini kurardım. Okuldan mezun olduktan sonra birkaç özel okuldan eğitmenlik teklifi geldi. Ama istemedim. Keşke Çocuk Sanat Merkezi'nden arasalar ne güzel olur diyordum. Birkaç hafta sonra beni merkezden Halit öğretmenim gitar eğitmenliği için aradı. Çok mutlu oldum, gözlerimin içi bile güldü. Burada evimde gibi hissediyorum. İyi insanların çalıştığı, iyi yönetilen bir yer. Buranın bir parçası olmak çok güzel. Eğitmen olmak heyecan verici. Önceden burada öğrenciydim, şimdi ise merkezin kapısından eğitmen olarak girdim. Haftanın dört günü çocuklara eğitim vereceğim, onlara dokunacağım. Bana yaptıkları gibi ben de onlara destek olacağım, yollarına ışık tutacağım.” sözleri ile yaşadığı mutluluğu kelimelere döktü.
“MÜZİK ÖĞRETMENİM YÖNLENDİRDİ”
“10 yaşında özel ders alarak kemana başladım. Faik Reşit Unat Ortaokulu'na gidiyordum. Okulun etkinliğinde keman çalacaktım. Müzik öğretmenim beni dinlemek istedi. Öğretmenim yanlış teknik ile kemana başladığımı söyledi.” diyerek anlatmaya başlayan Ecem Gezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzik öğretmenim Çocuk Sanat Merkezi''nde iyi eğitmenlerin olduğunu, iyi bir eğitim alacağımı dile getirdi. Ben de merkeze başvurdum. Kemana en başından başladım. 10 yaşından 12 yaşına kadar eğitim aldım. 14 yaşına kadar da orkestrada çaldım. Ortaokuldan sonra Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi'ni kazandım. Daha sonra Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'nü okudum.”
“ÖĞRETMENLİĞE ADIM ATTIĞIM İLK YER”
Kemana en baştan doğru bir teknikle merkezde başladığının altını bir kez daha çizen, müziği daha çok sevdiğini söyleyen Gezer, “Buranın her yerinde müzik var. Öğretmenler çok sıcak kanlı. Hepsi çok başarılı. Orkestradayken toplu bir şekilde müzik yapmanın keyfini burada yaşadım. Koridorunda, her sınıfında anım var. Her sınıfta konserlerde çekilmiş fotoğrafım var. Burada müzikle yoğrulan çocuklardan biriyim. Şimdi aynı heves ve coşkuyla yoluma keman eğitmeni olarak devam ediyorum. Okuldaki stajdan sonra öğretmenliğe ilk adım attığım yer oldu. Eylül ayının 20'sinde derslere başladım. Eğitim aldığım sınıflarda çocuklara eğitim vereceğim. İlk ders çok heyecanlandım. Benim de burada eğitim aldığımı öğrenen ve duvarlarda fotoğrafımı gören çocuklar çok mutlu oldular. Öğretmenlerim beni doğru bir şekilde yönlendirdi. Ben de eğitim vereceğim çocukları doğru bir şekilde yönlendirmek, müziğin hep hayatlarında olmasını istiyorum.” diye konuştu.