“Çocuk istismarı önlenebilir”
Kadın Meclisleri, “çocuk istismarı” üzerine bir toplantı gerçekleştirdi
Türkiye’de son zamanlarda en çok konuşulan ve bir an önce çözümü bulunması istenilen konu; çocuk istismarı. Bu durum toplumu ve özellikle de aileleri tedirgin ediyor. Konuyla ilgili çalışmalarıyla bilinen Kadın Meclisleri, Kadıköy’de bir toplantı gerçekleştirdi. Gazetemize konuşan Kadın Meclisleri’nden İzel Ünsal, istismar, taciz olaylarının önceden de olduğunu fakat sosyal medya gibi bir mecra nedeniyle görünürlüğünün arttığını belirtti. Ayrıca cezaların çok büyük etkisi olduğunu belirterek; “Baktığınız zaman ceza kanunundakiler ve yönetmelikler yetersiz değil, uygulamada problem var. Önüne böyle bir dava geldiği zaman iyi hal indirimlerinin çok fazla uygulandığı bir durumla karşı karşıya oluyoruz, bunların olmaması için en başında siyasi bir iradenin gösterilmesi gerekiyor. Mevcut düzenlemelerin uygulanması gerekiyor. En başta çocuğun başına böyle bir şey gelmeden korucu tedbirlerin alınması gerekiyor.” dedi.
“SADECE KADIKÖY’DE VAR”
İstismara uğrayan çocukların pedagojik bir destek almaları gerektiğini vurgulayan Ünsal, “Mesela Kadıköy’de Çocuk Koruyucu Ruh Sağlığı Merkezi var. Pedagojik anlamda çocuklara yeterli desteği verebilecek donanıma sahip, belediyeye bağlı bir kurum. Sadece Kadıköy Belediyesi’nde böyle bir çalışma var ama.” diye ekledi.
“HÂKİMLER DE EĞİTİLMELİ”
Yine Kadın Meclisleri’nde çalışan Esra Hızal ise çocukların öncelikli olarak bu konuda eğitilmelerinin önemine dikkat çekti. Bu konuları ailelerin çocuklarla konuşmalarının kolay olmadığını belirten Hızal, dışarıdan bir yardım alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca bu tür suçların cezalarının caydırıcı ve bir daha yapılmasına engel olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Hızal; “Bunun için mahkeme heyetinin bu konuda eğitilmesi, bilinçlenmesi önemli. Her konuda bilgi sahibi olamayabilir hakimler ama bu konuda olmak zorundalar.” şeklinde konuştu. İdamın dünyanın hiçbir yerinde bir çözüm oluşturduğuna dair bir veri olmadığını açıklayan Esra Hızal, “Sokaklarda kendini toplum polisi ilan etmiş vatandaşlar türeyecek, sen yapıyorsan gereğini ben yapıyorum diyecek, belki de hiç ilgisi olmadığı halde toplumun linç edeceği kişi olacak” diye ekledi.