Çocuklarımız için nitelikli eğitim şart!

Oyunun, eğitimin en önemli kademesi olduğuna dikkat çeken Okul Öncesi Eğitimi Öğretmeni Demet Suluhan, “Niteliksiz ve tamamen parasal bir kaygıyla küçük odalarda oyun grupları açılıyor” diyor

06 Eylül 2018 - 15:04

Her dönemi ayrı bir öneme sahip olan eğitimin şüphesiz ki önemli ayaklarından biri de okul öncesi eğitim. Okul öncesi eğitimin sorunları ve nasıl olması gerektiği konusunu Eğitim-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Kadın Sekteri ve Okul Öncesi Eğitimi Öğretmeni Demet Suluhan ile görüştük.

Son on yılda okul öncesi eğitimin öneminin daha fazla arttığını dile getiren Okul Öncesi Eğitimi Öğretmeni Demet Suluhan, “Çünkü çocuklar dört duvar arasındalar. Çok fazla bahçe ve park alanları olmadığı için dışarıya çıkamıyor ve sosyalleşemiyorlar. Sosyalleşebilecekleri tek alan okul öncesi kurumları.  Bu nedenden kaynaklı kurumlar önemli bir noktaya gelmiş durumda” diyor.  Özel kurumlarda çok düşük ücrete meslek lisesi mezunlarının öğretmen olarak çalıştığına dikkat çeken Okulöncesi Eğitimi Öğretmeni Demet Suluhan, konuşmasına şöyle devam etti: “Neredeyse üniversite mezunları çalıştırılmıyor. Bu kurumlar eğitim değil bakım görevini yerini getiriyor. Özel alanlarda çalışacak kişilere üniversite mezunu olma zorunluluğu getirilmeli. Yardımcıları meslek lisesi mezunu olabilir. Okul öncesi başıboş bir alan. Küçücük odalarda oyun grupları açılıyor. Niteliksiz ve tamamen parasal bir kaygıyla yapıldığı için eğitimsel hiçbir amaç yok. Hâlbuki oyun olarak verilen her şey aslında çok önemlidir. Çünkü eğitimin en önemli kademesidir. Oyun gruplarının nitelikli olması gerekiyor. Kadın ile erkeğin çalıştığı bir dönemde yaşıyoruz.  Bundan kaynaklı çocuklar 2 ya da 3 yaşından sonra zaten bir kuruma gidiyor. Devletin okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirip, acilen kendi bünyesine alması gerekir.”

KOŞMAYI BİLMİYORLAR!

Eğitim-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Demet Suluhan, dört duvar arasında kalan çocukların hem sosyal hem de duygusal alanda gelişimsel olarak geride kaldığına da dikkat çekiyor: “Üç yaş grubu çocuklara baktığım zaman 2 yaşındaki çocuğun özelliğini taşıyor. Çünkü dört duvar arasında kalmış ve gelişememiş. Bundan kaynaklı çocuklarda yeme, özbakım, kendini ifade etme ve konuşma sorunları var. Koşmayı bilmiyor gibi bir durum var örneğin. Tırmanmayı bilmiyorlar. Ondan kaynaklı gelişim alanlarının desteklenmesi gerekiyor. Okul öncesi eğitim bu anlamda çok önemli bir yere sahip. Nitelikli eğitim kurumları çoğaltılmalı ayrıca çocukların okul haricinde sosyalleşebilecekleri nitelikli yeşil alanlara da ihtiyaç var.”

TAM GÜN OLMALI

“Anaokullarında tam gün eğitimi şarttır aslında. Çünkü program sabahtan akşama kadar belirli bir akışta gerçekleşiyor. Oyunun akışına göre de saat uzar ya da kısa olur. Yemek saatleri vardır. Çocuğun arkadaşlarıyla hep beraber toplu yemek alışkanlığına geçiş yapması gerekiyor.” diyen Suluhan, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bizim kurumlarımızda donamımlar zayıf. Dört duvar arasından çıkamıyoruz. Oyun alanları ve bahçeler dar.  Biz ise eğitimi oyunla ancak geliştirebiliriz. Bu noktada okul öncesinde fiziksel alanlar da çok önemli.  Ben şu an yeni eğitim döneminde 4 yaş grubunda 24 çocukla eğitime geçeceğim. Benim sayı sınırımın 15’e düşürülmesi gerekiyor. Çünkü birinin 24 çocukla ilgilenmesi mümkün değil. Öğretmen olarak teneffüs ve hiçbir dinlenme hakkımız yok. Bir ders biter bir ders başlar ibaresi vardır. Bu da performansı ciddi anlamda etkiler. Beş saat boyunca sınıftan hiç çıkmadan çalışmanız bekleniyor. Hiçbir yardımcı olmadan. Örneğin dışarı çıktınız ve çocuğun başına bir şey geldi. Burada sorumluluk size ait.”

ÇOCUK OKULU BENİMSEMELİ

Okul öncesi eğitim kurumlarının tek kat ve bahçenin içinde tamamen yeşil bir alanda olması gerektiğine işaret eden Demet Suluhan, “Çocuk kendini ait hissetmeli. İş merkezi ya da plaza gibi yapılmış okullar var. Çocuk kendini bu okula ait hissedemez. Onlar çok küçükler. Kocaman şeylerden uzak kalmalılar. Okul öncesi eğitim kurumunun nasıl olması gerektiğine dair bakanlığın koyduğu kriterler var.  Fakat bu kriterlere uyulmuyor” diye konuştu.

BİR DAVRANIŞ EĞİTİMİDİR

Eğitmenlerin de iyi bir eğitimden geçmesi gerektiğinin üzerinde duran Demet Suluhan, şu anda yeni gelen öğretmenlerde gözlem tekniklerini bilmeyen öğretmenlerin de olduğunu ifade edip, sözlerine şu bilgiler ekledi; “Okul öncesinde çocuklara yaşamsal bir eğitim veriyoruz. Okul öncesi renkleri, sayıları ve zıt kavramları öğretmek değildir. Okul öncesi bir davranış eğitimidir. Çocuklar bize geldiklerinde maalesef oyun oynamasını bilmiyorlar. Davranış eğitimi çerçevesinde çocuklar beraber oyun oynamayı, paylaşmayı, bir sorunla karşılaştığında çözüm yolu üretmeyi, soru sormayı, kendisini ifade edebilmeyi ve karşısındakinin duygularını anlayabilmeyi, el ve göz koordinasyonunu sağlayabilmeyi, aşamaları ile öz bakımı, kendisine ait olan eşyaya sahip çıkmayı ve gözlem yapabilmeyi öğreniyor.”


ARŞİV