“Puanların düşürülmesi vakıf üniversitelerine yarayacak”

Cumhurbaşkanının açıklaması ile YKS baraj puanları düşürüldü. Eğitim Sen Genel Başkanı Kurul, puanların düşürülmesinin paralı öğrenciler ile vakıf üniversitelerine yarayacağını savundu.

18 Ağustos 2021 - 00:50

İçinde bulunduğumuz salgın sürecinin de etkisiyle, 2021 YKS'nin Temel Yeterlilik Testi (TYT) ile Alan Yeterlilik Testi'nde (AYT) uygulanan baraj puanları düşürüldü. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamada baraj puanının TYT’de 140, AYT ve YDT'de 170 olarak uygulanacağı belirtildi.

Uzaktan eğitim sürecinde yaşanan problemlerle beraber eğitimin giderek kalitesizleştiğini, puanlarının düşürülmesinin de bunun bir göstergesi olduğunu söyleyen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul, “Düşük baraj puanı ile üniversitelere yerleşen öğrencilerin üniversitede güçlük yaşayacakları çok açık. Eğitimin niteliğinin genel anlamda düşmesi de olasılık dahilinde” dedi.

“VAKIF ÜNİVERSİTELERİ YARARLANMIŞ OLACAK”

Kurul, YKS baraj puanının düşürülmesi konusunda şunları söyledi: YKS baraj puanının düşürülmesi, COVID-19 salgınında liselerin üç dönem kapalı kalması nedeniyle eğitimde yaşanılan nitelik kaybını, diğer bir deyişle öğrenme kaybını gösteriyor. Öğrencilerin yüz yüze eğitim zamanında barajı aşarak kendilerine ayrılan üniversite kontenjanlarını doldurabildiklerini ama bunun “uzaktan eğitimle” mümkün olmadığını da açıkça ortaya koyuyor. Türk Psikologları Derneği yöneticilerinin açıklamalarında, 180-170 puan aralığındaki öğrencilerin devlet üniversitelerinin lisans programlarına giremedikleri ifade ediliyor. 150-140 puan aralığı sıralaması ise birkaç devlet üniversitesi ön lisans programlarının tercihine yetebiliyor. Bu adayların yerleşebilecekleri yerler ağırlıklı kontenjanı dolmayan vakıf üniversiteleri olabilir. Yani bu düzenleme, yerleşemeyen yüzbinlerce öğrenci arasından parası olan beş-on bin öğrencinin farklı burs düzeylerinde vakıf üniversitelerine yerleşmesini sağlayabilecek. Yani YKS baraj puanının düşürülmesinden öğrenim harcını karşılayabilecek öğrenciler ile vakıf üniversiteleri yararlanmış olacaktır.”

“ÜNİVERSİTEDE GÜÇLÜK YAŞAYACAKLAR”

Öğrencileri eğitimin içerisinde göstermek için YKS puanlarının düşürüldüğünü savunan Kurul, “Öğrencileri genç işsiz istatistiklerinden çıkarmak için onları eğitimin içinde göstermeye çalışıyorlar. Düşük baraj puanı ile üniversitelere yerleşen öğrencilerin üniversitede güçlük yaşayacakları çok açık. Eğitimin niteliğinin genel anlamda düşmesi de olasılık dahilinde. Bu durumda üniversiteleri yüz yüze eğitime açmak ve gençlerin ortaöğretimden kaynaklanan eksik yeterliliklerini tamamlayacak telafi programları hazırlamaları yararlı olacaktır” dedi.

“İKTİDARIN GENÇLERE VAADİ YOK”

Puanların düşürülmesini öğrenciler açısından ele alan Kurul, “Türkiye’de öğrencilerin önündeki seçenekler çok sınırlı. Liseyi bitirince çalışacak ya da bir üniversiteye gidecekler. Öğrencilerin gelişim ödevleri böyle tanımlanıyor. Öğrenciler çalışamıyor, iş yok, üniversiteye giriş de iyi bir lise eğitimi gerektiriyor. İktidar genç işsizliğini, genel anlamda işsizliği ortadan kaldırmak için hiçbir politika üretmiyor. Bu nedenle çok yüksek diplomalı işsizlik, örneğin eğitim fakültesi mezunu 500 binin üzerinde işsiz ve atama yapılmayan öğretmen var. Üniversite mezunları ‘Boşuna mı okuduk?’ diye soruyorlar. Eğitim ve istihdam arasındaki bağ koptu” dedi ve şöyle devam etti: “Mevcut iktidardan önce ortaöğretim ve yükseköğretim için insan gücü planlaması çalışmaları yapılır, öğrenci kontenjanlarının bu planlamalara göre belirlenmesi, yani eğitim planlaması çalışması yürütülürdü. Kuşkusuz plan hedeflerinden sapmalar ortaya çıksa da, Türkiye eğitim kamuoyu iş ve istihdam olanakları konusunda bilgi edinir ve tercihlerinde bu bilgi setinden yararlanırdı. Şimdi ağırlıklı olarak sosyal talebe bakılıyor ve öğrencinin tercih yaparken işsizliği de görmesi, işsizlik oranları yüksek olan bir alanı sadece ‘üniversite diploması’ için seçmesi mümkün oluyor. Sonra da deniliyor ki ‘Kendin ettin kendin buldun, devlet sana iş vermek zorunda değil, kendi işini yarat!’ Oysa hem istihdam hem de eğitim siyasal ve sosyal bir politika alanı. Siyasal iktidarın gençlere bir vaadi yok. Bu nedenle gençlerin yurt dışına gitme eğilimlerinde bir artış var.”

“EĞİTİM KURUMLARI ÇORAKLAŞIYOR”

Eğitim kalitesinin giderek düştüğünü belirten Kurul, “YKS’de 140 puan barajını geçen öğrenciler 120 soruda 12 soruyu yapabilmiş gözüküyorlar. Ancak bu sonuç sadece öğrencilerin çalışmaması ile açıklanamaz. Üç dönem boyunca ne yüz yüze eğitimden ne de uzaktan eğitimden yararlanabildiler. İki eğitimde de hala çok büyük sorunlar var. Eğitim sistemi çok ciddi bir nitelik kaybı yaşıyor, eğitim kurumları çoraklaşıyor. Eğitimde sağ popülist ve otoriter iktidar bloğunun ortaya koyduğu ciddi baskı ve tahakküm var. Okullar ve üniversiteler söylem alanlarıdır, ancak düşünce ve ifade özgürlükleri engellenmiş durumda. Bu böyle devam edemez. Sendikamız kamusal, bilimsel, laik, parasız, anadilinde, cinsiyet eşitlikçi, demokratik ve doğayı gözeten bir eğitim mücadelesini sürdürüyor” dedi. Kurul, son olarak şunları ifade etti: “Düşünce ve duyguları egemen kimlikler bağlamında aynılaştırmaya çalışan eğitim sistemi, diğer yandan okullar ve üniversitelerin koşullarını sınıfsal bağlamda eğitimin özelleştirilmesiyle ve devlet okullarının semtin gelir düzeyine göre birbirinden farklı koşullara sahip olmasıyla ‘ayrıştırmak’ için işliyor. Merkezi sınavlar, okulları ve üniversiteleri  ‘özel olanlar ve olmayanlar’, ‘nitelikli olanlar ve olmayanlar’ biçiminde ayrıştırıyor ve ayrıştırmanın varlığı bilinmesine karşın çocuklar ve gençler aynı sınavlara girmeye zorlanıyorlar. Eğitimde ‘koşullarda eşitlik’, ‘süreçlerde eşitlik’ ve ‘sonuçlarda eşitlik’ sağlayacak mekanizmalar darmadağın olmuş durumda. Bu nedenle okulların ve üniversitelerin birbirlerine denk hale getirilmesi için ciddi bir çalışma yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.


ARŞİV