"Hayat Ağacı" hayat kurtarıyor

Kriton Curi Gönüllü Evi’ne konuk olan Avukat Tülay Bekar, madde bağımlılığı ile mücadele için 40 avukat arkadaşıyla başlattığı “Hayat Ağacı” projesini anlattı

22 Şubat 2017 - 16:03

40 Avukatla “Hayat Ağacı”

Avukat Tülay Bekar, Kriton Curi Gönüllü Evi’nde, madde bağımlılığı ile mücadele için 40 avukat arkadaşıyla “Hayat Ağacı” projesini hayata geçirdi. Gençleri ölüme götüren bu bağımlılığa karşı 7 gün 24 saat hizmet veren 444 84 98 numaralı çağrı merkezi kuran avukatlar, birçok insanın bu merkez aracılığıyla kendilerine ulaşmasını sağladı.

Av. Tülay Bekâr konuyla ilgili şunları söylüyor: “Uyuşturucu madde bağımlılığı T.C içinde yaşayan gençlere adeta biyolojik soykırım etkisi yapmaktadır. Bitkisel ve sentetik uyuşturucular iç organları tahrip edip zehirliyor, gençler kalp krizi sonunda hayatlarını kaybediyor, uyuşturucu satıcıları gençlerin bulunduğu mekânları örneğin okulları ve üniversite çevrelerini mesken tutuyor,  onları bağımlı yapabilmek için 1 TL, 50 kuruşa rengârenk uyuşturucu hapları satıyor. Emniyet verilerine göre okullardaki öğrencilerin üçte biri uyuşturucu müptelası, uyuşturucu kullanma yaşı 6’ya kadar düştü.”

Bekâr Amatemlere başvuranların sayısının 120 bin civarında olduğuna, yatabilen hasta sayısının ise 480 olduğuna dikkat çekerek uzun tedaviler sonunda sadece yüzde 1’inin iyileştiğini belirtti.

Av Tülay Bekar, Hayat Ağacı projesinde yer alan ve destek veren barolar, sivil toplum örgütleri ile farkındalık yaratmak ve çözüm üretmek için çalıştıklarını söyledi.

HAYATA KARŞI DAYANIKLI OL!

Kriton Curi Parkı Gönüllü Evinde, Eğitim Danışmanı Elgiz Henden tarafından “Hayata Karşı Dayanıklılık Becerisi” konulu sunum gerçekleştirildi. “Gençleri güçlü bireyler olarak yetiştirebilmek için bizim de dayanıklı olabilmemiz gerekir.” diyen Henden, dayanma gücünün etkenlerini, tanışma zamanı, şaşırma zamanı, sevinme zamanı, kazanma zamanı olarak niteledi ve her bir zamanı detaylı olarak anlattı. Henden, dayanıklılığı hayatın zorlukları karşısında dağılmadan, yıkılmadan devam edebilme becerisi olarak tanımladı.

“Kaç yaşında olduğunuzu bilmeseydiniz kaç yaşında olurdunuz?” sorusuna salonu dolduran gönüllülerle birlikte cevaplar aradılar. Dayanıklılıkta kronolojik ve biyolojik yaşın önemini vurgulayan konuşmacı ayrıca zihin yaşı ve toplumsal yaş hakkında bilgi verdi. Henden, dayanıklılığı yüksek olanların öz saygısı yüksek, içten denetimli, zeki, sorun çözmede becerikli, iyimser, ruhsal esnekliğe sahip, mizah anlayışı yüksek, kolay iletişim kurabilen kişiler olduğunu ifade etti.

KÜRESEL ISINMA

Biyolog Utku Emine Genç, Çevre ve Afet Komitesinin programladığı “Küresel Isınma” konulu sunumu Kozyatağı mahalle sakinleri ve Kriton Curi Parkı Gönüllülerine yaptı.

Gelişen teknoloji, fabrikalaşma, nüfüs artışı, kentleşme, tüketimin artması, ormanların azalmasının küresel ısınmaya neden olduğunu belirten Genç, “Küresel ısınmayı durdurmak için Japonya’nın Kyoto kentinde 184 ülke toplanarak protokole imza attı. ABD ve Çin katılmadı. Oysa havayı kirletmede Çin’in ardından ABD ikinci sıradadır.” dedi.

Dünyamızın geleceği bizim ellerimizde diyen Genç, sıcaklık arttıkça suya olan ihtiyacın arttığını, buzulların erimesi ile dünyanın ciddi bir şekilde ısındığını söyledi.

Genç, sunumunu slayt ve belgesel izleterek zenginleştirdi.

****

“Anadolu’da bir kızım var”

İletişim ve medya danışmanı, gazeteci, yazar, eğitimci ve TV programcısı Sedef Kabaş ile gazeteci, yazar, TV programcısı Gürkan Hacır, Moda Gönüllü Evi’nin konukları oldu.

Katılımcılar “Anadolu’da Bir Kızım Var” başlığı altında bahse konu olan yaşamları gözleri dolu ve umutla dinlediler.

Kabaş, biyografisini yazdığı, kendi rol modellerinden biri olarak tanımladığı, 14 yaşında babasını kaybetmiş, Viyana’dan Atatürk’ün Türkiye’sine eğitim için gelen, hem yaşamıyla hem akademik kariyeriyle olağanüstü bir isim olan, “Hayatını Seçen Kadın / Hocaların Hocası/ Nermin Abadan Unat”ı; bir asrı aşan ömrünü Türkiye’nin aydınlanmasına adayan, Sümeroloji ve Hititoloji alanlarındaki çalışmaları ile tarihsel mirasımızın korunmasında büyük rol oynayan ve yazdığı kitaplar ile tarihi geniş kitlelere sevdirmeyi başaran, “Muazzam Muazzez”i anlattı. Yalnızca söyledikleri ve yazdıklarıyla değil, yaşamıyla da Cumhuriyetin, Anadolu kızlarının ışığı Türkan Saylan’ı doğruluk, adalet, merhamet, iyilik,çalışkanlık ve özveri gibi değerleri ile andı.

Gürkan Hacır, ülkemizde kız çocuklarının eğitimine ilişkin ilk hamlenin 1856 yılında açılan kız mektepleri olduğu belirtti. Başarılı kadınlardan, 2016 yılında 14. Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonasında altın madalya kazanan Ayşe Begüm Onbaşı, Muş’un Varto ilçesinden 2016 TEOG birincisi Ezgi Beytaş, kurtuluş mücadelesinin önderlerinden Halide Edip Adıvar; erkek egemen siyaset dünyasında 1970 yılında Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı seçilen, Uğur Mumcu’nun “Bir Uzun Yürüyüş” kitabında inancı doğrultusunda hiç ödün vermeden, uzun, çileli, acı dolu, savaşım yıllarını anlattığı Behice Boran; adı günümüze kadar ulaşamamış çevirmen, gazeteci, yazar, felsefeci, oyun yazarı, Dr Hikmet Kıvılcımlı’nın yoldaşı, hayat arkadaşı Fatma Nudiye Yalçı’yı yaptıkları ve başarıları ile anlattı.

****

Alzheimer ve Parkinson

ABD’de meslek hayatını sürdüren Prof.Dr.Murat Diğiçaylıoğlu ve Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Atakent Hastanesi doktorlarından Dr.Gülşah Öztürk, “İleri yaşlarda yaşam kalitemizi bozabilecek beyin hastalıkları: Alzheimer ve Parkinson” konulu seminer düzenledi.
Feneryolu Gönüllüevi’nin düzenlediği etkinlikte Prof.Dr.Murat Diğiçaylıoğlu, her unutkanlığın Alzheimer hastalığı olmadığını, bu hastalıkta yaşam tarzı ve genetik unsurların rol oynayabileceğini, yine bu hastalığın gençlikte başlayıp ileri yaşlarda ortaya çıktığını, hastalığı tamamen iyileştiren bir tedavinin olmadığını ama bazı tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabildiğini belirtti. Dr.Gülşah Öztürk ise diğer beyin hastalıkları ve Parkinson hastalığı ile ilgili teşhis ve tedaviler hakkında bilgiler verdi ve katılımcıların sorularını cevapladı.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Feneryolu Gönüllüleri’nin konuğu olan Psikolog, Televizyon Yapımcısı ve Sunucusu Tuba Emlek, “Kadına Yönelik Şiddet” konusunda seminer verdi.

Emlek, günümüzde özellikle kadınların daha fazla maruz kaldığı, sosyal bir yara olan şiddetin çeşitleri, nedenleri ve neler yapılabileceği konusunda katılımcılara bilgiler verdi. Bir ülkedeki siyasal, ekonomik ve toplumsal alandaki sorunların derinleşmesi sonucu psikolojik sorunlar yaşayan bireylerin tedavi olmadıkları takdirde şiddet olaylarının arttığını da belirterek, bu gibi durumlarla karşılaşmamak için herkesin empati yapmasının önemine değindi.

ŞEHİT ÇOCUKLARINA TİYATRO

Feneryolu Gönüllüleri, gazi, şehit ailelileri ve çocuklarından oluşan 70 kişilik bir grupla, Moda Deniz Kulübü İdil Abla Tiyatrosu’na gitti. Aileleri ile birlikte gelen çocuklar tiyatroda çok güzel zaman geçirdi. Moda Deniz Kulübü, çocuklara kumanya ve çeşitli hediyeler verdi. Gönüllü Başkanı Meltem Çokça “Biz Feneryolu Gönüllüleri olarak böyle bir organizasyona katkımız olduğu ve çocuklarımızın güzel zaman geçirmesine sebep olduğumuz için çok mutluyuz. Bundan sonra da bu ailelerimiz ve çocuklarla ilgili projelerimiz devam edecek. Moda Deniz Kulübüne ve İdil Abla Tiyatrosuna çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

SEVGİ GÜNÜ KUTLAMASI

Feneryolu Gönüllüleri Kültür Komitesi’nin organizasyonuyla gönüllüler Sevgi Günü’nü kutlamak için bir araya geldiler. İnsan hayatında değerli olan anne, baba, eş, evlat, arkadaş, vatan her türlü sevgi üzerine yapılan konuşmalarla, anılar ve okunan şiirlerle, şarkılarla bu güzel günü kutladılar.

***

Akraba evliliklerindeki risk

Merdivenköy Gönüllüleri, “akraba evliliklerinin zararları ve riskleri” üzerine söyleşi düzenledi. Genetik Uzmanı ve Biyolog Doç.Dr.Ayhan Ermiş, Türkiye’nin her bölgesinde akraba evliliklerinin yapıldığını belirterek bu evliliklerin önlenmesi için halkın bilinçlenmesi gerektiğini, sağlıklı bireylerin dünyaya gelmesi için her zaman  her yerde bu tür evliliklerin önlenmesinin önemini anlattı.

***

Müzikli şiir günü

Rasimpaşa Gönüllü Evi, Müzikli Şiir Günü düzenledi. Sanatçı Bülent Öztoprak’ın sunumunu yaptığı ve zaman zaman güzel şiirler okuyarak katıldığı aşk ve sevgi temalı etkinlik, Şef Şule Mantık’ın yönetimindeki Türk Sanat Müziği korosunun seslendirdiği şarkılarla ve katılan şairlerin, koristlerin, misafirlerin okudukları şiirlerle devam etti.


ARŞİV