Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ile Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın “Haydarpaşa Garı ve yakın çevresinin geleceğine birlikte karar verelim” çağrısı üzerine 1 Nisan'da
bir araya gelen ''Haydarpaşa Dayanışması'' bileşenleri, toplantıda alınan kararları sonuç bildirisi ile kamuoyu ile paylaşma kararı aldı. Haydarpaşa Garı'nın önemi ve değerinin anlatıldığı bildiride, garın ''tarihsel, doğal değerlerine ve bu değerlerin güvencesi olan yasalara ve İstanbulluların yoğun tepkilerine rağmen 2003 yılından beri bölge rant amaçlı baskılarla “dönüştürülerek” betonlaştırılmak istendiği'' anımsatıldı. Bildiride, ''Ne tesadüf ki, bölgeye yönelik rant hesaplarının yapıldığı sırada, İstanbul’un göbeğinde ve herkesin gözü önünde, en iyimser bir yaklaşımla “bir dizi sorumsuzluk ve ihmal” sonucu Haydarpaşa Garı binası yandı. Toplumsal tepkiler nedeniyle bugüne kadar gerçekleştirilemeyen “dönüşüm”, 28 Kasım 2010 tarihindeki yangın bahane edilerek ne yazık ki yeniden gündeme getirildi. Daha önce alınmış bulunan kurul kararlarını, ulusal ve uluslararası bilimsel çevrelerin ve kamuoyunun tepkilerini yok sayan bir plan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu gündemine bir dayatma olarak getirilmiştir. Bu plan 2003 yılından bu yana gündeme getirilen ve reddedilen yapılaşma kararlarını esas alan bir niteliktedir. Büyükşehir Belediyesi Meclisinden oy çokluğu ile geçirilen planın onaylanması için kurula taraflarca yoğun baskılar yapıldığı kamuoyunun bilgisi dahilindedir.'' denildi. Haydarpaşa Garı çatısının yanmasından sonra hızla gerçekleştirilmesi gereken restorasyon uygulaması için yapılmakta olan işlemlerin ise kaygıları arttırdığı vurgulanan bildiride, ''Restorasyon sürecinde garın “çekim merkezi” olması için “yeniden kullanım” adı altında “gar” işlevinin ve binaya yeni işlevler verilmesi fikrinin tartışmaya açılması, başka bir meşrulaştırma aracı olarak değerlendirilmektedir'' yorumu yapıldı.
PLANLAMA SÜRECİNDE KATILIM
''Haydarpaşa Dayanışması olarak, tarihi ve kültürel değerimizin, toplumsal belleğimizin bir parçası olan Haydarpaşa Garı, Limanı ve yakın çevresinin yağmalanmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha yineleriz'' denilen bildiride, şunlar istendi:
• Haydarpaşa Garı binasının tarihi ve kültürel değerleri ile fonksiyonları korunarak uluslararası koruma ilkeleri doğrultusunda restore edilmeli.
• Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun önünde bulunan ve kamuoyunun bilgisine sunulan “Koruma Amaçlı Plan” İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.04.2010 gün ve 85 sayılı kararı ile “kentsel ve tarihi sit alanı” olarak tescil edilen Haydarpaşa Garı ve Limanı ile yakın çevresinin değerlerini yok eden ve yaklaşık 3.000.000 m2 inşaat öngören bir yağma planıdır. Anayasa Mahkemesinin 5335 sayılı yasanın 32. maddesinin 1. fıkrasını iptal etmesinin ardından yasal dayanağı da kalmayan Haydarpaşa Koruma Amaçlı Nâzım İmar Planı derhal gündemden çekilmeli
• Alan, katılımcı bir planlama anlayışı ile değerlerine uygun şekilde planlanmalı
• Gerek restorasyon ve gerekse planlama sürecinde evrensel planlamanın olmazsa olmazı olan “katılımcılık” ilkesi temelinde Haydarpaşa Dayanışması bileşenlerinin sürece gözlemci statüsünde katılımı sağlanmalı.''