'Başka 'Büşra'lar' ölmesin'
Suadiye’de yolun karşına geçerken, kırmızı ışıkta geçen bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden Feride Büşra Taşlı için kaza yerinde eylem yapıldı.
Erhan DEMİRTAŞ
Suadiye Sahil Yolu’nda 14 Ocak Perşembe akşamı psikolog Zeynep Nur Koşan’ın kullandığı araç kırmızı ışıkta durmayıp, 20 yaşındaki Feride Büşra Taşlı’yı ezmişti. Ambulansla hastaneye kaldırılan Taşlı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Bilkent Üniversitesi’nde okuyan Feride Büşra Taşlı için ailesi, arkadaşları ve Kadıköylüler kaza yerinde protesto eylemi yaptı. Eyleme, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Barış Yarkadaş da destek verdi.
31 Ocak Pazar günü Suadiye Sahil Yolu’nda bir araya gelen yüzlerce kişi “Büşra’nın katili hesap verecek”, “Kaza değil bu bir cinayet” sloganlarını attı. Sahil yoluna “Başka Büşra’lar ölmesin” yazılı pankart asılırken, eyleme katılanlar “Dün çiçekçi Mehmet, bugün Büşra yarın kim?”, “Adaleti para değil hukuk sağlasın” yazılı dövizler taşıdı. Kazanın meydana geldiği yol beş dakika boyunca trafiğe kapatıldı. Oturma eyleminden sonra anne Halide Taşlı ve baba Erol Taşlı, kızlarının en sevdiği çiçek olan beyaz papatyaları yola bıraktı.
“BU BİR CİNAYET”
Oturma eyleminden sonra abla Buket Taşlı basın açıklaması yaptı. Eyleme destek veren herkese teşekkür eden Taşlı, “Büşra’nın artık yanımızda olmayacağını düşünmek bile bize korkunç geliyor. Ancak bu davanın peşinden gitmek, trafik terörünün önüne geçmek ve başka Büşralar ölmesin demek için bu sizlerin de desteği ile omuzlama zorunluluğu hissediyoruz” dedi.
Kardeşinin normal bir kazada ölmediğini ifade eden Taşlı, “Büşra’mız trafik kurallarını hiçe sayan, kırmızı ışığı start işareti olarak gören bir katil tarafından elimizden alındı” diye konuştu. Sürücü Zeynep Nur Koşan’ın birçok defa kırmızı ışıkta geçtiğini iddia eden Taşlı, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu iddialarımın hepsi soruşturma sürecinde elde edilen belgeler, görgü tanıklarının ifadeleri ve kamera görüntüleri sayesinde kanıtlanmıştır.
Kardeşimi kaybetmenin acısını dahi yaşayamadan ben ve ailem, onun basit bir kazada hayatını kaybetmediğini, bu olayın bir cinayet olduğunu kanıtlamanın mücadelesi içine girdik. Çünkü karşı taraf zengin ve nüfuzlu olduğu için bu olaydan kolay bir şekilde kurtulabileceğini düşünüyor. Ancak ilk günden beri onlarca defa tekrar ettiğimiz gibi bugün de buradan tekrar ediyoruz; ne pahasına olursa olsun biz bu davadan asla dönmeyeceğiz. Mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi sizlerin de desteğiyle sürdürmeye kararlıyız. Dün Çiçekçi Mehmet Emin Kaya, bugün Büşra’yı, kardeşimi aldılar elimizden. Yarınlar için çok geç olmadan bu korkunç vurdumduymazlığın önüne geçmeliyiz.”
“CİNAYETTEN YARGILANSIN”
Ağlayarak konuşmaya çalışan anne Halide Taşlı, kızının ölümünü kabullenemediğini belirterek, “Bu bir kaza değil. Bu açık bir şekilde cinayettir. Biz hakkın ve hukukun yerini bulmasını istiyoruz. Kızımı çok zor koşullarda büyüttüm. Ben çocuğumu kazada can versin diye büyütmedim. Benim çocuğum 19 yıllık ömrüne çok dost ve sevgi sığdırdı. Sürücüye en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Asla trafik kazası yaptığı için yargılanmamalı. Cinayet suçundan yargılansın. Benim çocuğum harçlığıyla kasaptan et alıp köpekleri besleyen bir çocuktu. Ne olursa olsun davamızdan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
“BAŞKA CANLAR YANMASIN”
Baba Erol Taşlı da bir konuşma yaptı. Kazaların en aza indirilmesi için trafik derslerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Erol Taşlı, “Kaza yapanlar mimar, mühendis ya da psikolog olabilir. Ama eğitimli olmak, üniversite mezunu olmak bu sorunu çözmüyor. Aile ve insan sevgisini yüreklerinde taşımaları gerekiyor. Biz bunu gördük ve yaşadık. Altlarında son model hız makineleri ile insanlara hiç değer vermeden cana kıyar bir vaziyette kurallara bile uymuyorlar. Trafik kurallarını hiçe sayanlar, başkalarının canının yanmasına neden oluyor.
Bizim isteğimiz kızımı ezen sürücünün en ağır ceza ile cezalandırılması. Bundan sonra başka ailelerin canı yanmasın” dedi. Geçtiğimiz yıl Bağdat Caddesi’nde meydana gelen kazada hayatını kaybeden çiçekçi Mehmet Emin Kaya’nın kardeşi Cengiz Kaya da Taşlı ailesine destek vermek için eyleme katıldı. Eylem için İzmir’den İstanbul’a gelen Kaya, “ Biz bu ölümlerin son bulmasını istiyoruz. Dün ağabeyim hayatını kaybetti bugün ise başka bir canımız Feride Büşra Taşlı. Biz artık kimsenin canının yanmasını istemiyoruz” diye konuştu. Feride Büşra Taşlı'nın davası 18 Şubat Perşembe 09.45'te Anadolu Adliyesi'nde görülecek.
Suadiye Sahil Yolu’nda 14 Ocak Perşembe akşamı psikolog Zeynep Nur Koşan’ın kullandığı araç kırmızı ışıkta durmayıp, 20 yaşındaki Feride Büşra Taşlı’yı ezmişti. Ambulansla hastaneye kaldırılan Taşlı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Bilkent Üniversitesi’nde okuyan Feride Büşra Taşlı için ailesi, arkadaşları ve Kadıköylüler kaza yerinde protesto eylemi yaptı. Eyleme, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Barış Yarkadaş da destek verdi.
31 Ocak Pazar günü Suadiye Sahil Yolu’nda bir araya gelen yüzlerce kişi “Büşra’nın katili hesap verecek”, “Kaza değil bu bir cinayet” sloganlarını attı. Sahil yoluna “Başka Büşra’lar ölmesin” yazılı pankart asılırken, eyleme katılanlar “Dün çiçekçi Mehmet, bugün Büşra yarın kim?”, “Adaleti para değil hukuk sağlasın” yazılı dövizler taşıdı. Kazanın meydana geldiği yol beş dakika boyunca trafiğe kapatıldı. Oturma eyleminden sonra anne Halide Taşlı ve baba Erol Taşlı, kızlarının en sevdiği çiçek olan beyaz papatyaları yola bıraktı.
“BU BİR CİNAYET”
Oturma eyleminden sonra abla Buket Taşlı basın açıklaması yaptı. Eyleme destek veren herkese teşekkür eden Taşlı, “Büşra’nın artık yanımızda olmayacağını düşünmek bile bize korkunç geliyor. Ancak bu davanın peşinden gitmek, trafik terörünün önüne geçmek ve başka Büşralar ölmesin demek için bu sizlerin de desteği ile omuzlama zorunluluğu hissediyoruz” dedi.
Kardeşinin normal bir kazada ölmediğini ifade eden Taşlı, “Büşra’mız trafik kurallarını hiçe sayan, kırmızı ışığı start işareti olarak gören bir katil tarafından elimizden alındı” diye konuştu. Sürücü Zeynep Nur Koşan’ın birçok defa kırmızı ışıkta geçtiğini iddia eden Taşlı, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu iddialarımın hepsi soruşturma sürecinde elde edilen belgeler, görgü tanıklarının ifadeleri ve kamera görüntüleri sayesinde kanıtlanmıştır.
Kardeşimi kaybetmenin acısını dahi yaşayamadan ben ve ailem, onun basit bir kazada hayatını kaybetmediğini, bu olayın bir cinayet olduğunu kanıtlamanın mücadelesi içine girdik. Çünkü karşı taraf zengin ve nüfuzlu olduğu için bu olaydan kolay bir şekilde kurtulabileceğini düşünüyor. Ancak ilk günden beri onlarca defa tekrar ettiğimiz gibi bugün de buradan tekrar ediyoruz; ne pahasına olursa olsun biz bu davadan asla dönmeyeceğiz. Mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi sizlerin de desteğiyle sürdürmeye kararlıyız. Dün Çiçekçi Mehmet Emin Kaya, bugün Büşra’yı, kardeşimi aldılar elimizden. Yarınlar için çok geç olmadan bu korkunç vurdumduymazlığın önüne geçmeliyiz.”
“CİNAYETTEN YARGILANSIN”
Ağlayarak konuşmaya çalışan anne Halide Taşlı, kızının ölümünü kabullenemediğini belirterek, “Bu bir kaza değil. Bu açık bir şekilde cinayettir. Biz hakkın ve hukukun yerini bulmasını istiyoruz. Kızımı çok zor koşullarda büyüttüm. Ben çocuğumu kazada can versin diye büyütmedim. Benim çocuğum 19 yıllık ömrüne çok dost ve sevgi sığdırdı. Sürücüye en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Asla trafik kazası yaptığı için yargılanmamalı. Cinayet suçundan yargılansın. Benim çocuğum harçlığıyla kasaptan et alıp köpekleri besleyen bir çocuktu. Ne olursa olsun davamızdan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
“BAŞKA CANLAR YANMASIN”
Baba Erol Taşlı da bir konuşma yaptı. Kazaların en aza indirilmesi için trafik derslerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Erol Taşlı, “Kaza yapanlar mimar, mühendis ya da psikolog olabilir. Ama eğitimli olmak, üniversite mezunu olmak bu sorunu çözmüyor. Aile ve insan sevgisini yüreklerinde taşımaları gerekiyor. Biz bunu gördük ve yaşadık. Altlarında son model hız makineleri ile insanlara hiç değer vermeden cana kıyar bir vaziyette kurallara bile uymuyorlar. Trafik kurallarını hiçe sayanlar, başkalarının canının yanmasına neden oluyor.
Bizim isteğimiz kızımı ezen sürücünün en ağır ceza ile cezalandırılması. Bundan sonra başka ailelerin canı yanmasın” dedi. Geçtiğimiz yıl Bağdat Caddesi’nde meydana gelen kazada hayatını kaybeden çiçekçi Mehmet Emin Kaya’nın kardeşi Cengiz Kaya da Taşlı ailesine destek vermek için eyleme katıldı. Eylem için İzmir’den İstanbul’a gelen Kaya, “ Biz bu ölümlerin son bulmasını istiyoruz. Dün ağabeyim hayatını kaybetti bugün ise başka bir canımız Feride Büşra Taşlı. Biz artık kimsenin canının yanmasını istemiyoruz” diye konuştu. Feride Büşra Taşlı'nın davası 18 Şubat Perşembe 09.45'te Anadolu Adliyesi'nde görülecek.
ÇİÇEK DAVASINDA SAHTE RAPOR!Bağdat Caddesi’nde Mehmet Emin Kaya’ya 11 Temmuz 2015 tarihinde otomobiliyle çarparak ölümüne neden olan ve 87 gün sonra teslim olan sürücü Murathan Öztürk’ün kaza anında “alkolsüz” olduğu yönündeki iki rapor da sahte çıktı.
Habertürk’ün haberine göre, raporların verildiği özel hastanede görevli biyokimya uzmanı Okşan Güner, imzasının taklit edildiğini belirterek, “Raporun verildiği tarihte yıllık izindeydim. Hastanede değildim. Birileri benim kaşemi kullanmış ve imzamı taklit ederek sahte rapor düzenlemişler” dedi. Dava dosyasına gelen Adli Tıp Kurumu raporunda ise kazada sürücü Öztürk’ün asli kusurlu, çiçekçi Mehmet’in ise kusursuz olduğu belirtildi.
“HASTANEDE BU TETKİKLER YAPILAMAZ”
Güner, “Alkol ve uyuşturucu testi yapıldığına dair iki ayrı rapor düzenlenmiş. Bizim hastanenin laboratuvarı bu testleri yapmaya uygun değil. Bu raporlar hastanenin herhangi bir bilgisayarında sahte olarak düzenlenmiş. Altına ben düzenlemişim gibi imza atmışlar. Olayı öğrenince yanımda çalışan Özlem Erkan’a olayı sordum. ‘Beni sıkıştırdılar. Ben de bu şekilde rapor düzenlemek zorunda kaldım’ dedi” şeklinde konuştu.
Öte yandan sahte olduğu ortaya çıkan iki raporun düzenlendiği özel hastaneden yapılan açıklamada “Hastanemiz tarafından soruşturma yapılarak ilgili kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur” denildi.
ADLİ TIP KURUMU TAM KUSUR VERDİ
Dosyayı inceleyen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce hazırlanan raporda da kazada sürücü Murathan Öztürk’ü kavşağa yaklaşmadan önce süratini azaltmadığı, kontrolsüz şekilde şerit değiştirmek isterken direksiyon hâkimiyetini kaybettiği anlatıldı. Sürücü Murathan Öztürk’ün dikkatsiz ve özensiz davranması nedeniyle asli kusurlu olduğu bildirilen raporda ölen Mehmet Emin Kaya’nın kaldırım üzerinde bulunduğu için kusursuz olduğu ifade edildi.