'DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKIYORUZ'
Darbe girişimini protesto eden yüz binler, 24 Temmuz Pazar günü Taksim Meydanı’nda bir araya geldi. Mitinge katılan Kadıköylüler ile darbe girişimi hakkında konuştuk
Ahmet KODAN
Cumhuriyet Halk Partisi’nin çağrısıyla 24 Temmuz Pazar günü Taksim Meydanı’nda düzenlenen “Cumhuriyet ve Demokrasiye Sahip Çıkıyoruz” mitingine yüz binlerce kişi katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 10 maddelik Taksim Manifestosu’nu açıkladığı mitinge Kadıköylüler de yoğun ilgi gösterdi. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve CHP Kadıköy İlçe Örgütü Başkanı Ali Narin'in de katıldığı miting öncesi Kadıköylüler rıhtımda kurulan CHP çadırı önünde bir araya geldi. Ellerinde Türk bayrağı ve Atatürk’ün resminin olduğu flamaları taşıyan Kadıköylüler, Kadıköy’den vapura binerek önce Beşiktaş’a gitti. Dolmabahçe Sarayı’nın önünden gruplar halinde ilerleyen Kadıköylüler, Taksim Meydanı’na kadar “Darbeye Hayır” sloganıyla yürüdü.
MANİFESTO KABUL EDİLDİ
Binlerce kişinin doldurduğu Taksim Meydanı’ndaki miting türkü ve marşlarla başladı. Onur Akın, Selçuk Balcı, Hilmi Yarayıcı sahneye çıkan isimlerdendi. Oyuncu Menderes Samancılar ve şair Ataol Behramoğlu sahneden kısa konuşmalar yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu saat 18.20’de eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile kürsüye çıktı. Hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından İstiklal Marşı okundu. Marşın sonunda “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları duyuldu.
Kılıçdaroğlu konuşmasına “Taksim’deyiz birlikteyiz. Hepimizin tarih yazdığı bir gün. Biz Taksim’e niçin geldik. Taksim’de ne yapacağız? Hedefimiz ne? Bütün bunlara yanıt vermek için bir Taksim Manifestosu hazırladım” diyerek başladı. 10 maddelik manifestoyu okuduktan sonra mitinge katılanlara kabul edip etmediklerini sordu. Mitinge katılanlar ellerini kaldırarak manifestoya destek verdi.
Mitingde İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu’nun ortak açıklaması okundu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Samet Mengüç’ün okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bir darbeler ülkesi olan Türkiye’de, yönetime el koyduğunu ilan eden cuntalar döneminde yaşananlar yurttaşların hala hafızasındadır. 15 Temmuz’da kalkışılan darbe girişimini lanetliyoruz. Bundan sonra da ne askeri, ne de sivil darbelere izin vermemek için karşılarında olduğumuzu ilan ediyoruz.”
MANİFESTO KABUL EDİLDİ
Binlerce kişinin doldurduğu Taksim Meydanı’ndaki miting türkü ve marşlarla başladı. Onur Akın, Selçuk Balcı, Hilmi Yarayıcı sahneye çıkan isimlerdendi. Oyuncu Menderes Samancılar ve şair Ataol Behramoğlu sahneden kısa konuşmalar yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu saat 18.20’de eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile kürsüye çıktı. Hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından İstiklal Marşı okundu. Marşın sonunda “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları duyuldu.
Kılıçdaroğlu konuşmasına “Taksim’deyiz birlikteyiz. Hepimizin tarih yazdığı bir gün. Biz Taksim’e niçin geldik. Taksim’de ne yapacağız? Hedefimiz ne? Bütün bunlara yanıt vermek için bir Taksim Manifestosu hazırladım” diyerek başladı. 10 maddelik manifestoyu okuduktan sonra mitinge katılanlara kabul edip etmediklerini sordu. Mitinge katılanlar ellerini kaldırarak manifestoya destek verdi.
Mitingde İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu’nun ortak açıklaması okundu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Samet Mengüç’ün okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bir darbeler ülkesi olan Türkiye’de, yönetime el koyduğunu ilan eden cuntalar döneminde yaşananlar yurttaşların hala hafızasındadır. 15 Temmuz’da kalkışılan darbe girişimini lanetliyoruz. Bundan sonra da ne askeri, ne de sivil darbelere izin vermemek için karşılarında olduğumuzu ilan ediyoruz.”
KADIKÖYLÜLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Gazete Kadıköy olarak mitinge katılan Kadıköylülere darbe girişimi hakkında ne düşündüklerini sorduk;
Mert Hersat: Türkiye’nin siyasi tarihine baktığımızda darbelerle yaşayan bir Cumhuriyet dönemi görüyoruz. 2016’da da bunun bir örneğini daha gördük. Türkiye çok önemli bir süreçten geçti. Darbe girişimi her düşünceden insanı etkiledi. Tüm siyasal partilerin darbelere karşı çıkması gerekiyor. Çünkü demokratik bir rejim içerisindeyiz. Sokaklara çıkalım, meydanlarda olalım. Yalnız bizim sokağa çıkmamız, darbeye karşı olmamız yetmez. Demokrasi ve laikliği de savunmalıyız. Cumhuriyet’in bütün değerlerini koşulsuz savunuyoruz.
Eren Erdemir: Bugün bu meydana demokrasimize sahip çıkmak ve darbelere karşı çıktığımızı göstermek için geldik. Türkiye toplumu hiç bir ideoloji gözetmeksizin darbelere karşı net bir tavır takındı. Ortaya çıkan direnişin sadece bir kesim tarafından üstlenilmesi doğru değil. Bütün milletin ortak bir direnişi olduğunun üstünde durulması gerekiyor. Darbe girişimine sadece hükümet ve hükümete yakın çevreler değil, hükümete muhalif olan bütün çevreler de karşı çıktı. Bu şekliyle demokrasiden yana tavır koyduğumuzu göstermiş olduk. Bu açıdan Türkiye büyük bir yenilenme, tazelenme ve yeniden demokrasi dönemine girdi. Darbe girişimi olduğunda bizim yerimiz evlerimiz değildi, bizim yerimiz tankların karşısı, bizim yerimiz sokaklar ve meydanlardır. İlk günden beri darbeye karşı koyanların yeri burasıdır. Ancak yıllardır bize yasaklanan Taksim Meydanı’nda askeri darbeye karşı direnirken, sivil darbeye karşı direneceğimizin de bilinmesi gerek.
Emre Can: Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu unuttuğumuz için bunlar gerçekleşti. İlkel bir örgütlenme olan tarikatlar, modern toplum düzenini ve devlet kurumlarını bozacak yapılardır. Devlet kurumlarına bu tip ilkel örgütler yerleştiği takdirde her zaman bu olaylarla karşılaşacağız. Bu olaylarla yeniden karşılaşmamak için akılcı, bilimsel gerçek bir demokrasiye sahip olmamız gerekiyor. Kemalizmi bir ilke olarak benimsememiz ve onu korumamız gerekiyor. Darbeye karşı tepki göstermesi gereken başta ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partileridir.
Özge Tanyeli: Darbe zamanlarını okuduğumuz kadarıyla biliyoruz. Hukuksuz yargılamalar, güvencesiz ortam ve en önemlisi ise faili meçhullerin artması. Bu gibi durumlar çok sayıda yaşanmış ve yaşanıyor. Muhalif kişiler gözaltına alınıp, işkenceye maruz bırakılmış ve kurulan mahkemelerde idamlara sürüklenmişti. Bunlar kaos ortamına sebebiyet veren, tarihte de var olan olaylardır. Bu olayların yeniden yaşanmaması için darbeye karşıyız. Bunların yanında her ne kadar yaptıkları işleri beğenmeyip, desteklememiş bile olsam seçimle gelmiş bir hükümetin, sadece seçimle gidebileceğini savunuyorum. Taksim’de bugün ‘Ne darbe ne diktatörlük’ dedik.
Eren Erdemir: Bugün bu meydana demokrasimize sahip çıkmak ve darbelere karşı çıktığımızı göstermek için geldik. Türkiye toplumu hiç bir ideoloji gözetmeksizin darbelere karşı net bir tavır takındı. Ortaya çıkan direnişin sadece bir kesim tarafından üstlenilmesi doğru değil. Bütün milletin ortak bir direnişi olduğunun üstünde durulması gerekiyor. Darbe girişimine sadece hükümet ve hükümete yakın çevreler değil, hükümete muhalif olan bütün çevreler de karşı çıktı. Bu şekliyle demokrasiden yana tavır koyduğumuzu göstermiş olduk. Bu açıdan Türkiye büyük bir yenilenme, tazelenme ve yeniden demokrasi dönemine girdi. Darbe girişimi olduğunda bizim yerimiz evlerimiz değildi, bizim yerimiz tankların karşısı, bizim yerimiz sokaklar ve meydanlardır. İlk günden beri darbeye karşı koyanların yeri burasıdır. Ancak yıllardır bize yasaklanan Taksim Meydanı’nda askeri darbeye karşı direnirken, sivil darbeye karşı direneceğimizin de bilinmesi gerek.
Emre Can: Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu unuttuğumuz için bunlar gerçekleşti. İlkel bir örgütlenme olan tarikatlar, modern toplum düzenini ve devlet kurumlarını bozacak yapılardır. Devlet kurumlarına bu tip ilkel örgütler yerleştiği takdirde her zaman bu olaylarla karşılaşacağız. Bu olaylarla yeniden karşılaşmamak için akılcı, bilimsel gerçek bir demokrasiye sahip olmamız gerekiyor. Kemalizmi bir ilke olarak benimsememiz ve onu korumamız gerekiyor. Darbeye karşı tepki göstermesi gereken başta ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partileridir.
Özge Tanyeli: Darbe zamanlarını okuduğumuz kadarıyla biliyoruz. Hukuksuz yargılamalar, güvencesiz ortam ve en önemlisi ise faili meçhullerin artması. Bu gibi durumlar çok sayıda yaşanmış ve yaşanıyor. Muhalif kişiler gözaltına alınıp, işkenceye maruz bırakılmış ve kurulan mahkemelerde idamlara sürüklenmişti. Bunlar kaos ortamına sebebiyet veren, tarihte de var olan olaylardır. Bu olayların yeniden yaşanmaması için darbeye karşıyız. Bunların yanında her ne kadar yaptıkları işleri beğenmeyip, desteklememiş bile olsam seçimle gelmiş bir hükümetin, sadece seçimle gidebileceğini savunuyorum. Taksim’de bugün ‘Ne darbe ne diktatörlük’ dedik.
Darbe’ye karşı dayanışma kampanyası
Türkiye’de 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe giriminde yaşamını yitirenler için yardım kampanyası başlatıldı.
Konuyla ilgili yazılı bir genelge yayınlayan Başbakan Binali Yıldırım, “15 Temmuz Dayanışma Kampanyası” ile ilgili şunları kaydetti:
“Hain Silahlı Darbe Teşebbüsünde şehit olan vatandaşlarımızın ailelerinin kederlerini hafifletmek ve yaralılarımızın acılarına ortak olmak için Hükümetimiz şehit ve gazilerimize tanınan bütün hakları tanımış ve tüm imkanlarını da seferber etmiştir. Ayrıca, hamiyetperver aziz milletimiz de yaşanan bu acı karşısında yoğun yardım etme talebinde bulunmuştur. Milletimizin bu yoğun taleplerini karşılamak amacıyla, Başbakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde harcanmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlendirilerek bir yardım kampanyası başlatılmış ve banka hesapları açılmıştır. Vatandaşlarımız, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütleri yardımları belirtilen hesaba yapabileceklerdir.” Belirtilen hesap numaraları şöyle:
Konuyla ilgili yazılı bir genelge yayınlayan Başbakan Binali Yıldırım, “15 Temmuz Dayanışma Kampanyası” ile ilgili şunları kaydetti:
“Hain Silahlı Darbe Teşebbüsünde şehit olan vatandaşlarımızın ailelerinin kederlerini hafifletmek ve yaralılarımızın acılarına ortak olmak için Hükümetimiz şehit ve gazilerimize tanınan bütün hakları tanımış ve tüm imkanlarını da seferber etmiştir. Ayrıca, hamiyetperver aziz milletimiz de yaşanan bu acı karşısında yoğun yardım etme talebinde bulunmuştur. Milletimizin bu yoğun taleplerini karşılamak amacıyla, Başbakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde harcanmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlendirilerek bir yardım kampanyası başlatılmış ve banka hesapları açılmıştır. Vatandaşlarımız, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütleri yardımları belirtilen hesaba yapabileceklerdir.” Belirtilen hesap numaraları şöyle:
T.C. ZİRAAT BANKASI
TL-Hesap IBAN No: TR710001001745032156205010
T. VAKIFLAR BANKASI
TL-Hesap IBAN No: TR220001500158007304883112
T.HALK BANKASI
TL-Hesap IBAN no: TR560001200940800005000222
TL-Hesap IBAN No: TR710001001745032156205010
T. VAKIFLAR BANKASI
TL-Hesap IBAN No: TR220001500158007304883112
T.HALK BANKASI
TL-Hesap IBAN no: TR560001200940800005000222