'Ebru'nun ölümü rant hırsının sonucudur'
Feneryolu’nda üç yaşındaki oğluyla birlikte bindiği trenin hızla hareket etmesi üzerine vagonla peron arasındaki boşluğa düşüp yaşamını yitiren Ebru Gültekin Ilıcalı, ölümünün 1. yılında anıldı
Haber: Semra ÇELEBİ
Fotoğraflar: Ertuğ AKGÜN
21. yüzyılda yaşanabilecek en korkunç kazalardan birinde yaşamını yitiren akademisyen Ebru Gültekin Ilıcalı, ölümünün birinci yılında ailesi ve arkadaşları tarafından anıldı. 11 Temmuz Perşembe akşamı, kazanın meydana geldiği Feneryolu Tren İstasyonu’nda buluşan grup, Ilcalı’nın fotoğrafını mumlarla ve karanfillerle donattı, helva dağıttı.
Daha sonra bir basın açıklaması yapılan anmada, kazanın nasıl meydana geldiği şu ifadelerle bir kez daha hatırlatıldı: “Tam bir yıl önce bugün Ebru Gültekin Ilıcalı, en temel haklarından biri olan toplu ulaşım hakkını kullanmak üzere oğluyla beraber Feneryolu istasyonuna geldi. Oğlunu trene bindirdi, bebek arabasını trene koyarken kapılar üzerine kapandı. Kapı, 40-45 santim kadar aralık kaldı, yani aslında kapanmadı ve kilitlenmedi, buna rağmen tren hızla harekete geçti. Ebru vagon ile peron arasındaki boşluğa düştü ve yaşamdan yitip gitti. En temel insan hakkı olarak yaşam hakkı elinden alındı.”
Bunun sistematik ihmaller sonucu meydana gelen kurumsal bir cinayet olduğunu söyleyen arkadaşları Ebru Gültekin Ilıcalı’nın ölümüne neden olan tüm yetkili – idarecilerin teker teker ortaya çıkarılarak görevden alınmasını, yargılanmasını ve gerekli cezayı almasını istedi.
“SORUŞTURMA EKSİK VE YETERSİZ YAPILDI”
Ocak ayında görülmeye başlanan davada sadece makinist ve kondüktörün yargılandığı belirtilen açıklamada soruşturmanın eksik ve yetersiz yapıldığı söylenerek şunlar ifade edildi: “Ebru’nun ailesi TCDD Genel Müdürü ve yeni TCDD’den ilgili üç yetkili hakkında daha suç duyurusunda bulunmuştu. Davanın ilk duruşmasındaki görgü tanığı ifadeleri de, hakkında suç duyurusunda bulunulan kişilerin ve kurum olarak TCDD’nin Ebru’nun ölümünde ‘asli kusurlu’ olduğunu açıkça ortaya koymuştu. İlk duruşmadan çıkan karar uyarında Feneryolu istasyonunda 22 Mart 2013’te bilirkişi heyeti bir keşif yapmıştır. Heyet raporu ikinci duruşma gününe yetişmediği için dava 18 Eylül 2013 tarihine ertelenmiştir.”
Ebru Ilcalı’nın ölümünün ardından bir yıl içinde Levent Öztürk ve Haydar Kıran’ın da gerekli önlemleri alınmadığı için hayatını kaybettiği hatırlatılan açıklamada “Ebru’nun ölümü, insan hayatını hiçe sayan, rant hırsının hakim olduğu bir sistemin sonucudur ve bu anlamda maalesef tek örnek değildir” denildi.