'GAZ SİLAHTIR; MODA'DA GAZLANMAK İSTEMİYORUZ!'

Sokakları sık sık biber gazına boğulan Modalılar, “Moda’nın sağlığıyla oynanmasın. Moda sokaklarının gaza değil, daha fazla huzura ihtiyacı var…” diyor.

06 Haziran 2014 - 10:47
Gökçe UYGUN
Hopa’da Mehmet Lokumcu, Mersin’de Mehmet İstif, Okmeydanı’nda Berkin Elvan, son olarak da Kadıköy’de Elif Çermik… Polisin kullandığı biber gazının kurbanı olanlar bu isimler.. Bunlar, isimleri öne çıkanlar. Bir de daha az bilinenler, belki de biber gazı nedeniyle hayatını kaybettiği hiç ortaya çıkmayacak olanlar var. Kolluk kuvvetlerinin her toplumsal olayda, çoğunlukla yasalara aykırı olarak, “aşırı” bir şekilde biber gazı ve ilaç karıştırılmış TOMA suyu kullanması yurttaşlar ve uzmanlar tarafından eleştiriliyor. Biber gazının yoğun olarak kullanıldığı ve bundan olumsuz olarak etkilenen yerlerin başında Kadıköy’ün sakin semti Moda geliyor. 35 bin civarında bir nüfusun ikamet ettiği 15 bin konutun bulunduğu semt, ilk kez Gezi sürecinde biber gazı ile tanışmak zorunda kaldı! Artık polis, artık en ufak protesto gösterisinde bile çekinmeden bolca biber gazı kullanıyor. Moda’nın sakinleri, çoğunlukla evlerinde bile nefes alamayacak duruma geliyor.

BİBER GAZI ÇOK “MODA”!
Farklı meslek gruplarından kişilerden oluşan Moda Muhtar Meclisi, 14 Mayıs’ta konuya ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, bina yoğunluğu çok olan, dar sokaklardan oluşan ve 30 bini aşan nüfusun çok küçük bir yüzölçümünde yaşadığı bu yarımadada gaz atışları nedeniyle başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere tüm canlıların tehlike altında olduğu vurgulanarak, “Balkonlardan, pencerelerden dairelerin içine kadar giren gaz; özellikle astım, bronşit gibi hastaları, kronik rahatsızlıkları ve kalp sıkıntısı olanları; çocukları ve yaşlıları aşırı tehdit ediyor. Ayrıca, yoğun gaz atışı yapılan muhitimizde 12 adet ilk ve orta öğrenim kurumu, 1 hastane ile çok sayıda okul öncesi ana okulu bulunuyor. Sokaklarımızda çok sayıda hayvan yaşıyor. Ağaçlık ve deniz kenarı olan muhitimizde martı, güvercin, karga ve serçe türünden uçucu hayvanlar oldukça yoğundur” denildi. Emniyet’i Moda’daki bu hassas durumu anlamaya, kavramaya davet eden Moda Muhtar Meclisi, şu görüşleri ifade etti:
“Moda’da ve hiçbir yerde toplumsal protestoları püskürtmek adına ‘silah ve zehir’ olan gaz kullanılmamalıdır. Emniyet, bir yandan güvenlik üretmeye kalkarken bir yandan da halkın sağlığıyla oynamamalıdır. Camları korumak yerine “canları” koruma odaklı bir güvenlik üretimine ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Moda’da faaliyet sürdüren mahalli ve il düzeyindeki Emniyet kurumlarını sağduyulu olmaya, Moda’yı gaz altında bırakmadan güvenlik çözümleri üretmeye davet ediyoruz.”

MODA’NIN GAZI MECLİS’E GİRDİ!
Moda’lı milletvekili Osman Korutürk de konuyu 26 Mayıs günü TBMM gündemine taşıdı. CHP İstanbul vekili Korutürk, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlanması için şu soruları sordu;
-Güvenlik güçlerince ara sokaklara ve hatta apartman içlerine biber gazı ile müdahale edilmesi hangi amacı karşılamaktadır?
-Bu müdahalelerin, Moda – Bahariye eksenindeki “mesire ticareti”nin yarısına, mahalli esnafın da kepenk indirip kapatmaya zorlanması sonucu bu bölgenin yerel ekonomisine ne kadar zarar verildiğine yönelik bir hesap yapılmış mıdır?
-Biber gazının ve ilaç karıştırılmış TOMA suyunun sağlığa etkileri konusunda bakanlığınızca yaptırılmış kapsamlı bir tıbbi ve bilimsel araştırma mevcut mudur?
-Hükümetiniz döneminde yaygınlaşan ve bugünlerde adeta günlük rutin bir uygulama hâline gelen, barışçı olanlar dâhil her tür protesto gösterisini, bunların niteliğine ve katılanların sayısına bakılmaksızın biber gazıyla dağıtmak şeklindeki uygulamanın, gaza maruz kalan vatandaşlar üzerindeki tıbbi etkilerini tespit eden bir araştırma yapılmasına bakanlıklarınca gerek görülmüş müdür? Görülmemiş ise bu vatandaşlarımızın bazı can kayıpları dâhil birçok rahatsızlıklarına biber gazına maruz kalmanın yol açtığı yolundaki iddiaların araştırılmasına da gerek görülmediği anlamına mı gelmektedir?
-“Toplumsal olaylara müdahale” adı verilen görevlerde istihdam edilen emniyet personeline, bu görevlerin özelliğinin gerektirebileceği mesleki eğitim ve bu tür görevlerin insan bünyesi üzerinde yaratması kaçınılmaz olan ruhi sorunlarla başedebilecek psikolojik yardım sağlanmakta mıdır?
-Nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelere yapılacak polis müdahalesinde uyulması gereken hususları içeren bir yönetmelik mevcut mudur?
-Caferağa’da biber gazına maruz kalmış olmaktan dolayı hastanelere kaç kişi başvurmuştur? Bunların arasında; gaz etkisine bağlanmamış olsa da başvuru sonrası vuku bulan can kaybı kaydedilmiş midir?
-Caferağa Mahallesi, Moda-Bahariye bölgesindeki hemen her protesto girişimine, özellikle 30 Mart 2014 tarihinden sonra daha da artan bir biçimde şiddetli polis müdahalesinde bulunulması ve bu müdahaleler sırasında boş sokak aralarına ve apartman içlerine dahi biber gazı sıkılmasında, bu bölgenin yerel seçimlerde AKP’ye Kadıköy ilçesi sınırları içindeki en düşük oyları, sırasıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığında %12.42, Belediye Meclisinde % 11.50, İlçe Belediye Başkanlığında % 11.74 oranlarıyla verirken; CHP’ye aynı sırayla % 79.90, 73.81 ve 79.83 oy vermesinin rolü var mıdır?

BİBER GAZI YASAKLASIN!
Biber gazı başta olmak üzere, kolluğun işkence araçlarının yasaklatılması için 25 Ocak’ta kurulan “Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi”, 22 Mart günü Kadıköy İskele Meydanı‘nda yaptığı basın açıklamasıyla, “Biber Gazı Yasaklansın” kampanyasını başlatmıştı.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nden inisiyatif, her ay biber gazı raporu hazırlıyor. İnisiyatif, “Ülkemizde ateşli silah olarak da kullanılarak ve gaz etkisiyle insanlarımızın ölümüne ve yaşamsal yaralanmalarına yol açan ve maruz kalan herkes için uzun vadede ciddi sağlık riski taşıyan; biber gazı, diğer kimyasallar ve tüm zor kullanım araçları acilen yasaklanmalı, bir işkence yöntemi olarak kabul edilmelidir.” görüşünü ifade ediyor.

Biber gazı ölümleri…
Başta Loba Allami olmak üzere onlarca insanı ağır bir biçimde (gazın kendinse maruz kalma yahut gaz fişeği kapsülünün isabet etmesi nedeniyle) yaralayan biber gazının neden olduğu ölümler şöyle;
İbrahim Sevindik/2007-İstanbul
Mehmet Uytun/2009-Cizre
Mustafa Dağ/2009-Amara/Urfa
Metin Lokumcu/2011-Hopa
Hatice İdin/2009-Şırnak
Kazım Şeker, Çayan Birben/2011-Yalova
Hacı Zengin/2012-İstanbul
İrfan Tuna/2013-Ankara
Selim Önder/2013-İstanbul
Zeynep Eryaşar/2013-İstanbul
Serdar Kadakal/2013-İstanbul
Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan/2013-Antakya
Etiketler; biber gazı

ARŞİV