'Giden Kadıköy'e hüzünleniyorum''

Kadıköylü şehir plancısı Prof. Dr. Murat Güvenç, 21. yüzyılın ilk yarısında Kadıköy’ün yeniden yapılanacağını söylüyor. Güvenç, “İkamet yeri olmaktan hızla çıkacak olan ilçe, 2023’te İstanbul’un işyeri merkezlerinden biri haline gelecek” diyor

03 Nisan 2015 - 10:37

Gökçe UYGUN
70’li yıllarda Boğaz Köprüsü’nün açılmasıyla apartmanlaşma sürecine giren Kadıköy, 21. Yüzyılda yine bir yenilenmenin eşiğinde. Biz de bu süreci, “Ömrüm İstanbul’u çalışmakla geçti” diyen Prof. Dr. Murat Güvenç ile konuştuk. Kadir Has Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Güvenç, Kadıköy’ün dönüşümünü detaylıca anlattı.

Yıllardır İstanbul’la ilgili detaylı çalışmalar sürdürüyorsunuz. Kadıköy doğumlusunuz. Şu an burada mı yaşıyorsunuz?
Hayır ama gönlüm Kadıköy’de. Gerçi bizim gönlümüzün olduğu Kadıköy kalmadı ya...  Mastır tezim Kadıköy üzerineydi. İstanbul, muazzam ölçüde hareketli bir yer, Avrupa’nın en hızlı büyüyen kenti ama aynı zamanda hakkında en az şey bilinen yeridir. Çünkü bu kent üzerine çok az araştırma yapılmıştır. İstanbul, bir bilinmezler okyanusudur.

Bu okyanus içinde Kadıköy’ün yeri nedir?
19. yüzyılda Kadıköy, İstanbul haritasının içerisinde küçücük bir noktaydı, bugünkü çarşının olduğu yerde küçücük bir yerleşme vardı. Kadıköy’ün gelişmesinin altındaki sebeplerden biri 1871’deki Pera yangınıdır. Beyoğlu yanınca orada oturan şehir seçkinleri -özellikle de İngilizler- Moda’ya taşındı.

“ÇOK ÇOK YOĞUN BİR YER OLACAK”
Kadıköy’ün 1900’lerden bugüne 4 farklı dönüşümü süreci yaşadığını söylüyorsunuz. Şimdi de yeni bir yenilenme süreci söz konusu. Kadıköy’ün dönüşümünü nasıl yorumlamak lazım?
Kadıköy çok çok yoğun bir yer haline dönüşecek! Yeni kuşak Kadıköylüler açısından bu iyi bir durum olabilir ama benim gibi artık yaşamının son 10 yılına girenler açısından hüzünlü bir yer olacak…

Ama deprem riski taşıyan yapıların yenilenmesi iyi bir şey değil mi?
Elbette öyle, kimse de buna karşı değil. Ama Kadıköy’ün deprem riski çok yüksek bir alan olmadığını söyleyebiliriz (bazı dolgu alanları, dere yatakları hariç). İstanbul’un deprem haritaları ile kentsel dönüşüm yapılan yani riskli ilan edilen alanlarını çakıştırırsak şunu görürüz; dönüşüm operasyonun büyük bir kısmı deprem riskinin en yüksek olduğu yerlerde yapılmıyor! Yani deprem riskinin en yüksek olduğu yerlerde hiç bir şey yapılmıyor, riskin en az olduğu yerler yıkılıyor! Bu deprem riski işini ben kolay kolay yutmam! Mesela; deprem riski alanı olarak Fikirtepe ilan ediliyor oysa burası deprem riskinin en yüksek olduğu yerlerden değil. Ancak sosyal haritaya bakarsanız Fikirtepe, Kadıköy içerisinde Kadıköy nüfusuna en benzemeyen insanların yaşadığı bir yer.  Oranın bir an önce değişmesi için yapılıyor. 

FİKİRTEPE’NİN BEYAZ ATLI PRENSİ
Fikiretepe’de neden ve nasıl bir dönüşüm var sizce?
İstanbul’un imarında neden Fikirtepe diye bir yer olduğunu sormak lazım. Bölge, 80’li yıllarda Özal’ın imar affıyla tapu tahsis belgelerine kavuştu, ancak emsal hakları düşük olduğu için dönüşüm olamadı, gecekondu halinde kaldı. Ama toprağın üzerindeki rant miktarı çok birikti. Bu duruma kent bizim şehir planlamada kullandığımız tanımla ‘pastadaki çileğe’ dönüştü, hadi gel beni ye diyen. Oradaki sorunun çözülmesi için de emsal yükseltildi. Uzun süre ormanda uyuyup da beyaz atlı prensi bekleyen prenses gibi… Nihayet beyaz atlı prensin öpücüğü ile beraber bölge dönüşümü yaşıyor. Bu beyaz atlı prens bunu çözemezse yeni bir beyaz atlı prens gelir. Orası en sonunda çok yüksek binaların olduğu bir konut alanına dönüşür.

Kadıköy’ün diğer yerlerindeki kentsel dönüşüm, buradakinden farklı mı peki? Örneğin Bağdat Caddesi…
Bağdat Caddesi’ne karakterini veren 4-5 katlı binalardır. Burası, dünyanın en pahalı caddelerinden biri oldu. Bu kadar pahalı bir yerde, hiç kimse o dört katlı binayı orada tutma özgürlüğüne sahip değil artık.  Bölge olduğu gibi yıkılacak, üstü ev altı işyeri dokusu kalmayacak.

MARMARAY ETKİSİ
Siz bir de ‘Marmaray dönüşümü’nden bahsediyorsunuz…
Bence, Kadıköy’de Kadıköylülerin pek farkında olmadıkları büyük dönüşüm Marmaray ile ilgili. Marmaray, Gebze’ye kadar uzatıldığı zaman, Kadıköy’ün kimliğini koruyan o mekânsal erişebilirlik azalacak. Marmaray istasyonlarının olduğu bölgeler o kadar büyük rantlar kazanacak ki, her bir istasyon bir büyük şehir merkezi olacak. İş merkezleri kurulacak, konutlar azalacak

Dönüşüm bittiğinde bizi nasıl bir Kadıköy bekliyor olacak?
Bence berbat! Giden Kadıköy’ün ardından hüzünle bakıyorum…

Kadıköylülük bilinci, size göre ‘berbat’ olan bu gidişi durduramaz mı?
Hayır. Kaldı ki böyle bir bilinç olduğuna pek de inanmıyorum. Çünkü herkes kendi apartmanını yıktırmakla meşgul! Kadıköylülük bilinci, binalar satılmadan seferber edilmeliydi. Artık çok geç. Kadıköylünün büyük kısmı, yıkıp yeniden yaptırdıkları evlerinin bir süre sonra işyeri oluğunu görecekler. Oralarda kendileri de oturamayacaklar, uzaklara gitmek zorunda kalacaklar. Sezen Aksu’nun şarkısında dediği gibi; ‘Masum değiliz hiçbirimiz…’’

Kadıköy’ün yerleşik yaşlı nüfusu, Kadıköy kimliği denilen olgu da mı kalmayacak?
O kimlik, o insanlarla beraber gidecek. Zira hiçbir yerin kimliği bu rant baskısına fazla dayanamaz.

Ama benim bildiğim Kadıköylülerin çoğu kentlerine sahip çıkan insanlardır…
Kentine sahip çıkmak parseline sahip çıkmakla başlar!  Yasada 3’te 2 çoğunluk maddesi olmasaydı direnç fazla olabilirdi. Evini vermek istemeyenin de eli kolu bağlandı. Ama bu Kadıköylülerin suçu değil.

Kimin suçu?
İstanbul’da aynı anda hem kentlileşme hem kent bilinci ancak bu kadar kurulabiliyor. Kentleşme, zenginlemeyi de beraberinde getiriyor. Köylerden gelip gecekondu yapanlar, sonra apartmanlara taşınıp türlü türlü taksitlere girenler, ‘Bu şehrin geleceği ne olacak’ diye sormuyorlar. Soranlara da bu toplumda söz hakkı verilmiyor. Şehir tarihi diyor ki; 10 yıllar geçince insanlar ‘Ah biz o zaman ne hatalar yapmışız’ diyecekler. Eğer ki İstanbul’da değerli yerler kaldıysa hala, İstanbullular aralarında para toplayıp oralara sahip çıkabilir. Bu da benim rüyam…

Prof. Dr. Murat Güvenç’e göre, 4 farklı mekansal dönüşüm süreci (1900-1923, 1923-1946, 1950-1980 ve 1980 sonrası) yaşanan Kadıköy’de bu 4 farklı döneme ait izler, ilçeyi ‘kentleşme tarihimizin açık hava müzesi’ haline getirdi.
Etiketler; murat güvenç

ARŞİV