'Haydarpaşa pazarlanıyor'

Taşınacağı yolundaki haberlerle gündeme gelen Haydarpaşa Yerleşkesi öğrencilerinin başlattığı “#haydarpaşayıkoru” kampanyası sürerken, konuyla ilgili bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

31 Aralık 2014 - 11:09

Gökçe UYGUN

 
Gazetemizin 767. sayısında manşetten verdiğimiz haberde, “Marmara Üniversitesi’nin (MÜ) Haydarpaşa Yerleşkesi’nin taşınmasının gündemde’ olduğunu yazmıştık. Haziran’da TBMM’ne sunulan, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) kurulmasını öngören bir kanun tasarısında Haydarpaşa’dan bahsediliyordu. Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan tasarıda, MÜ Haydarpaşa yerleşesinin yeni kurulacak “Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi”ne tahsis edileceği belirtiliyordu. Bu tasarı 19 Kasım 2014’te yasalaştı, ama yasadan bu madde çıkarıldı. Ancak Haydarpaşa yerleşkesine dair yasada bir bilgi olmaması, Marmara Üniversitesi öğrencilerini ve kent uzmanlarını rahatlatmadı. Öğrencilerin başlattığı “#haydarpaşayıkoru”  kampanyası sürerken, konuyla ilgili bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
“HAYDARPAŞA PAZARLANIYOR”
17 Aralık Çarşamba akşamı Kadıköy’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan Haydarpaşa Dayanışması’ndan, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, Haydarpaşa yerleşkesinin taşınmak istenmesinin arka planını tarihsel süreç içinde anlattı. Dünya genelinde hüküm sürmeye başlayan neo- liberal politikalar sonucu “kentlerin pazarlanması süreci”ne girildiğini belirterek, Türkiye’de de 80’li yıllarda başlayan bu sürecin, 2002’de AKP’nin iktidara gelmesiyle hızlandığını anlattı. Yapıcı, “AKP, İstanbul’u küresel pazara çıkardı! Haydarpaşa Port da bu pazarlama sürecinin önemli bir projesi onlar için. Bu proje sadece gar odaklı değil. Gar çevresindeki 3 milyon metrekare alanı kapsayan büyük bir özelleştirme projesi. Üniversitenin Haydarpaşa’daki yerleşkesinin Sağlık Bakanlığına tahsisi de bu projeyle bağlantılı olabilir. Bir alanı/yapıyı özelleştirmek istediklerinde önce orayı işlevsizleştirip, çöküntüye uğratıp, kent hafızasından siliyorlar. Sonra da o yapının kullanılmama halini bahane edip yabancı ya da yandaş sermayeye sunuyorlar. Umarım bu kampüste de aynı süreç uygulanmaz. Buna karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz” diye konuştu.  
Toplantıda İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Tıpta Uzmanlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, TÜSEB yasasının eğitim ve sağlık alanında yaratacağı sorunları anlattı, Hukukta soL Tavır Derneği’nden Elif Zelal Şeker de TÜSEB’e bağlı olarak kurgulanan üniversitenin kurulmasındaki hukuksuzlukları ele aldı.

 

 


ARŞİV