'Sesimizi duyurmak istedik'

Proje okul uygulamasının iptali için imza toplayan veliler, topladıkları 23 bin imzayı Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim etti. Gazete Kadıköy olarak Ankara’dan dönen proje okul velileri ile neler yaşadıklarını ve gelecekte neler yapacaklarını konuştuk

01 Aralık 2016 - 16:18

Kaan DERTÜRK
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’in, Türkiye’nin en gözde okullarının da yer aldığı 155 proje okulda 8 yıl ve üzeri çalışan öğretmenleri tayin etmesine tepkiler sürüyor. Proje okul kapsamına alınan okulların veli ve mezunlarının oluşturduğu “Projeniz Değiliz” platformu da yönetmeliğin iptali için Türkiye’nin birçok yerinde 15 gün boyunca 23 bin ıslak imza topladı. Veliler topladıkları imzaları, 24 Kasım Perşembe günü Ankara’ya giderek MEB’e teslim etti. Gazete Kadıköy olarak Ankara’ya imza teslimi için giden Kadıköy Anadolu Lisesi velisi İlknur Çoksayar, Birgül Korkmaz Çilesiz, Hakan Kundakçı; Avni Akyol Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nden Semra Ok ile MEB önünde neler yaşadıklarını ve bundan sonra neler yapacaklarını konuştuk. Velilerin ortak görüşü, MEB’in bir an önce kendilerine cevap vermesi yönünde.
“YANILTMALARI HOŞ DEĞİL”
• Konuyu en baştan alırsak eğer veliler olarak ‘proje okul’ uygulamasını ilk nasıl karşıladınız?
Hakan Kundakçı: Proje okul nedir sorusunu ilk kez sorduğumuzda çeşitli yerlerden yanıtlar aldık. Uluslararası ya da ulusal çerçevede birtakım platformlarda proje üreten okullara proje okul deniliyormuş. Bu sayıyı arttırmak için de 155 okul proje okulu ilan edilmiş. Görünürde eğitim için çok güzel bir amaç. Fakat sonrasında çok sayıda öğretmenin değişmesi ile bu uygulamanın güzel bir amaç içermediğini anladım.
İlknur Çoksayar: Proje okul kavramını duyunca bunun ne olduğunu okul müdürümüze sordum. Müdürümüz de uluslararası proje yapan okullara dendiğini ve devletin de desteği ile daha iyi bir ödenek alınacağını söyledi. Proje okul uygulaması bana bu şekilde sunuldu. Çocuğumu bu okula verdikten sonra ise gördüm ki yatakhanelerde fareler cirit atıyor.  Bazı sınıfların kapısı yok. Okul Aile Birliği olarak bir şeyler yapmaya çabalıyoruz. Proje okulu böyle olmaz. Bizi yanıltmaları hiç hoş değil. Proje okul kapsamından çıkmak istiyoruz.
• Şu an içinde bulunduğunuz ‘Projeniz Değiliz’ platformu da bu ‘yanıltma’ durumuna bir tepki olarak çıktı diyebilir miyiz?
İlknur Çoksayar: Elbette. Ben çocuğuma TEOG sınavından yüksek puan alması sorumluluğunu verdim. Çocuğum bu sorumluluğunu yerine getirdi. Ben de bunun karşılığında tüm okulları araştırdım. Köklü yapısı ve seçkinliği ile öne çıkan Kadıköy Anadolu Lisesi’ni seçtim. Ama şu an bu köklü yapı ve seçkinliği kayboluyor. Kendimi çocuğuma karşı sorumlu hissediyorum. Bu yüzden çocuğum için çabalıyorum.
Semra Ok: Bizim okulumuzda eğitim alabilmek oldukça zor. Çocuklarımız, birçok zorlu sınavdan geçerek eğitime başlıyorlar. Okula yeni gelen öğretmenlerin ise yeterli nitelikte olup olmadığını bilemiyoruz Proje okulu, laik ve bilimsel eğitime darbe olarak görüyorum. Öğretmenlerimize yaşatılan bu sürgünü asla kabul etmeyeceğiz. Karşı duruşumuz ve tüm girişimlerimiz çocuklarımızın geleceği için.
“23 BİN KİŞİYİ TEMSİLEN…”
• İmza kampanyasına gelecek olursak fikir nasıl çıktı? Kampanya boyunca neler yaşadınız?
İlknur Çoksayar: Okul müdürümüze derdimizi anlatıp proje okul olmak istemiyoruz dediğimizde  ‘ben emir kuluyum’ dedi. İl Milli Eğitim Müdürü’ne gittiğimizde ise muhatabınız ‘ben değilim’ dedi. Bize gösterilen adres Milli Eğitim Bakanlığı Ofisi oldu. Biz de bu MEB’e sunmak için imza toplama kampanyası başlattık. 
Birgül Korkmaz Çilesiz: İstanbul, Edirne ve daha birçok çevre ilde imza stantları açtık. Stantların başında veliler olarak durduk ve halktan imza topladık. Kendimize 15 bin imza hedefi koyduk ama kampanyanın sonunda 23 bin imzaya ulaştık. Topladığımız imzaların da muhatabı direkt olarak Milli Eğitim Bakanı olduğu için Ankara’ya gitme fikri buradan çıktı.
Semra Ok: OHAL kapsamındayız diye bazı vatandaşlarımız yanımızda gözükmekten, imza atmaktan çekindi. Fakat biz suç teşkil eden hiçbir şey yapmadık. Demokratik hakkımızı kullanarak sesimizi duyurmak istedik. Vatandaşlar da bu anlamda korkmasınlar. Bizi geriden izleyenler yanımıza gelsinler. İmza veren birçok kişinin son raddeye geldiğini, artık ne olursa olsun diyerek imza verdiğini gördük. Bu proje bir yıkım projesidir. Herkes de bunun farkında. 23 Kasım Çarşamba gecesi 23 bin kişiyi temsilen 60 veli Ankara’ya imzalarımızı teslim etmeye gittik. 
• İmza kampanyası sırasında ilginç bir diyalog yaşadınız mı?
Hakan Kundakçı: Kampanya sırasında çok sık şekilde ‘İmam Hatip okullarına karşı mısınız” sorusu soruldu. Biz hiçbir şekilde İmam Hatip liselerine karşı değiliz. Ülkemizde aydın ve çağdaş din adamlarının yetişmesine ihtiyacımız var. İmam Hatip liselerimiz elbette olsun. Fakat biz, bütün okullarımızın İmam Hatip olmasına, tek tipleştirilmesine karşıyız. Düşüncelerimizi yüz yüze anlattıktan sonra birçok vatandaşın imza attığına tanıklık ettik.
“DİĞERLERİNİ SÜPÜRÜN”
• 24 Kasım sabahı MEB Önünde yaşadıklarınızı anlatabilir misiniz?
Semra Ok: Destek için gelen milletvekili sayısını oldukça az bulduk. Gelen isimler de zaten projenin başından beri bize destek veren CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Ceygun İrgin ve Onursal Adıgüzel oldu. HDP, geçen sefer gittiğimizde bizimle çok alakadar olmuştu ama yaşanan son olaylardan sonra Meclis’ten çekilmeleriyle onları bu kez göremedik. Bize destek olan üç milletvekilimiz ciddi bir mücadele verdiler. Onlar olmasıydı eğer daha farklı bir muamele ile karşılaşabilirdik. Bize siper oldular. Hiçbir arkadaşımız da müdahale sırası yerinden ayrılmadı.
• Yaşanan bu müdahaleden sonra ne hissetiniz?
Birgül Korkmaz Çilesiz: Bu muameleyi hak etmedik. Bizim geleceğimizi zaten biliyorlardı. Bunların yaşanacağını düşünmüyordum. Polisin bizi koruması için orada olmasını istiyordum,  orantısız güç uygulaması için değil. MEB’den içeri girebileceğimizi düşündüm. Bizim arkamızda 23 bin imza vardı. Hiç korkmadık. Bana orantısız güç uygulandığı için ne rencide oldum ne de korktum. Aksine haklı olduğumu ve devam etmem gerektiğini anladım. 
İlknur Çoksayar: Ben böyle bir şeyi ömrümde yaşamadım. Keşke de yaşamasaydım. Direkt olarak üzerimize yürüdüler. Arkamızdaki veliler ise ayrılmak istemiyordu. Sıkışıklık oldu. Bir velimiz sinir krizi geçirdi. Olanlara anlam veremedik. Biber gazı ile temas ettikten sonra ne yapacağımızı bilmiyorduk. Hemen yüzümüzü yıkadık ama yaptığımız yanlışmış.‘Süpürün’ kelimesi çok ağır. Ben bir vatandaşım. Kullanılan kelimeden dolayı aşağılanmış hissettik. Biz doğal bir hak arayışındayız. Vatandaşım ve vergi ödüyorum. Eğitim ve sağlık her vatandaşın en meşru hakkıdır. Ben oraya ‘süpürülmeye’ gitmedim. Yaşananlar karşısında rahatsız oldum. Ben Ankaralıyım. ODTÜ’de okudum. Bu olayların yaşandığı yerden dolmuşa binerdim. Bir dönem elimi kolumu sallayarak geçtiğim yerde bu muameleyi görmek beni vatandaş gibi hissettirmedi.
• Peki ya imzaları teslim edebildiniz mi?
İlknur Çoksayar: Yaşanan arbedenin ardından Barış Yarkadaş, imzaları teslim edebileceğini söyledi. Bizlerden giden beş veli ile birlikte imzalar teslim edildi. Sonrasında ise Barış Yarkadaş gelip konuya ilişkin açıklama yaptı.
Semra Ok: İmzalarımız teslim edildikten sonra evrak kayıt numarasını aldık. Günlerdir sokaklarda topladığımız imzalar bizim için çok önemliydi. Artık imzalarımıza karşı verilecek cevabın sıkı bir takipçisi olacağız.
“CEVAP BEKLEYECEĞİZ”
• Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?
Hakan Kundakçı: Topladığımız 23 bin imza hazırladığımız dilekçenin altında teslim edildi. Dilekçemizde birtakım sorular var. Sorularımızın cevaplanmasını istiyoruz. Çünkü bu soruları 23 bin kişi soruyor. Dilekçe kanununda da bu böyledir. Siz bir dilekçe verirseniz ve dilekçeniz kabul edildiği andan itibaren 15 gün içinde olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmek zorunda. Bu süre halen geçmedi ve biz de cevabı bekleyeceğiz.
Semra Ok: Şu an Danıştay’da, proje okulların geri çekilme davası var. Onun sonucu da yakın bir zamanda açıklanacak. Bu karar da bizim için çok önemli. Çıkan bu karar neticesinde ne yapacağımızı karar vereceğiz. Olumlu bir karar çıkacağı görüşündeyiz.
Birgül Korkmaz Çilesiz: Veliler olarak bakandan randevu bekliyoruz. Biz bir nezaket ziyareti yaptık. Milli Eğitim Bakanı da bize bir randevu versin ve tekrardan Ankara’ya gidelim. İlerleyen zamanlarda proje okullarla ilgili paneller ve basın açıklamalarına devam etmeyi planlıyoruz.
• Dilekçenize cevap gelmezse ne yapacaksınız?
Hakan Kundakçı: Eğer cevap gelmezse her makamın bir üst makamı vardır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittiğimizde cevap alamadık Milli Eğitim Bakanlığı’na gittik.  Bu sefer bakanlıktan cevap alamazsak belki de Meclis Başkanlığı’na gideceğiz. Elbet birileri bize cevap verme nezaketini gösterecektir.




 
Etiketler; proje okul

ARŞİV